English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Godly

Godly translate Turkish

150 parallel translation
Small luxuries, like small sacrifices, are ofttimes the most godly.
Küçük kurbanlar gibi küçük lüksler genelde tanrı içindir.
"For this shall every one that is godly pray unto thee."
" Bu nedenle her sadık kulun sana dua etsin.
My friends, Colonel Drummond, the man that I believe came into the world to save mankind from sin taught that it was godly to forgive.
Dostlarım... Albay Drummond günahtan insanlığı kurtarmak için dünyaya geldiğine inandığım insan, bağışlamanın ilahi olduğunu öğretti.
Zeus, my godly husband, did you, for some reason order the profanation of my temple in Thessaly?
Zeus, sevgili kocam, tapınağımın başına gelenler senin işin mi?
Godly money from the golden teeth of the unfaithful and she was put up with!
İmansızın altın dişlerinden gelen kutsal parayla "valiz-kadın" tıka basa doldurulmuştu!
This nation will prosper because it is a godly nation and because we walk hand in hand with the Lord.
Bu millet zenginleşecek, çünkü kutsal bir millet ve çünkü Tanrı ile el ele yürüyoruz.
Actually, you might say godly.
Aslında, tanrısal biri diyebilirsiniz.
I'm a godly man and go to church every Sunday.
Ben dindar bir adamım ve her Pazar kiliseye giderim.
I think we're not godly enough to play with abnormal people.
Bence biz böyle acayip insanlarla uğraşacak kadar dindar sayılmayız.
"What should prevent me... " attaching more weight to the godly element than the human one... " crushing the man beneath the god?
Beni, Tanrı'nın altındaki insanı çarpıştırıp, insani element yerine Tanrısal elemente daha fazla önem vermekten ne alıkoyabilir?
You'll do godly work, and I will reward you.
İlahi işinizi yapacak ve ödüllendirileceksiniz.
This great, godly miracle of radio really gives me the opportunity to speak to you on the air.
Radyo isimli bu ilahi icat sayesinde sizlere hitap etme şansını buluyorum.
Though I may think I am godly, I am not worldly.
Din işleri başka, dünya işleri başkaymış.
You may leave if you please, but your departure won't help me make this place more Godly.
Arzu ediyorsanız gidebilirsiniz, ancak gidişinizin burayı daha ruhani bir yer yapmama faydası olmayacak.
No, no, no, by all things godly, no!
Hayır, hayır, Tanrım beni koru.!
I see the governor appreciates the signs less than yee, his Godly advisors.
Görüyorum ki Vali, belirtileri dindar danışmanlarından daha az önemsiyor.
We have to remember that not long ago, we were still debating whether or not Christians could use rock'n'roll to convey a godly message.
Şunu hatırlayalım, biz Hıristiyanların Rock'n Roll'u tanrısal bir mesaj iletip iletmediğini... sürekli tartışıyorduk.
A married couple, who made the most un-Godly racket - in bed!
Evlilerdi. Vicdansızlar yatakta öyle bir gürültü çıkarıyordu ki!
That you use your godly powers to create a feast for us.
Bize bir ziyafet sofrası hazırlamak için tanrısal güçlerini kullanmanı.
My godly powers.
Tanrısal güçlerim.
My mother was a very godly woman, and as close to a saint as anyone I have ever known.
Annem çok iyi bir kadındı. Ve tanıdığım insanlar içinde aziz olabilecek tek kişiydi.
And I remember thinking this is godly.
Şöyle düşündüğümü hatırlıyorum. Bu ilahi.
That seemed to be the most godly thing in all of this.
Bu bana tüm bunlar içinde en ilahi şey gibi geldi.
Anything godly in nature reveal itself to you just now?
Şimdi Tanrısal bir şey göründü mü sana?
The belief that the godly essence is to be defended through the blood.
Tanrısal özün kan yoluyla korunduğu inancı. "
Yes, she did, for the most godly reason of all.
- Evet, vazgeçti. En önemli nedenden dolayı.
He thinks they're godly.
Onların ilahi olduğunu düşünüyor.
And that's why he thinks they're godly- - 'Cause they don't bite him?
Onların ilahi olduklarını düşünme sebebi bu mu?
You might think they're godly, you might get some spiritual lift out of backstroking with dragons, but you just put a deputy at risk out there, sir.
Onların tanrısal olduğunu yüzerken yükseldiğini düşünüyor olabilirsin. Ama bir memuru riske attın!
Do whatever it tells you... and go with the godly flow.
Sana söylediğini yap. Tanrısal akışa bırak kendini.
What a shame, with your godly attributes.
Ne kadar yazık, böyle tanrı vergisi yeteneklerin varken..
- Because it's godly here.
- Bana neden burada olduğumuzu tekrar söyler misin?
The Zanga seem to think I have some godly power.
Zanga görünüşe göre birtakım tanrısal güçlerim olduğunu düşünüyor.
All you have to do is smile, act godly and follow my lead.
Yapacağın gülümsemek, Tanrı gibi davranıp, beni izlemek.
The ticket price doesn't cover... visions, miracles or other godly hoo-ha.
Üzgünüm. Bilet parası öngörü, mucize ve diğer deli saçmalarını kapsamıyor.
He was a godly and a good man and fed the poor.
Çok iyi bir insandı, fakirleri doyururdu.
There are enough of us here to plow the nation into godly shape.
Burada yeni bir ulus kurmaya yetecek kadar adamımız var.
On behalf of your godly inherited ability, I hope that it will be like this forever
Kişiliğinin bu güzel tarafı... umarım sonsuza kadar sürer.
What conceivable godly use is his protracted suffering to you?
Bitmeyen acısı sana... nasıl bir ilahi fayda sağlıyor?
What conceivable godly use?
Nasıl bir ilahi fayda sağlıyor?
What conceivable godly use was the screaming of all those men?
Tüm o adamların çığlıkları... nasıl bir ilahi fayda sağlıyor?
He who destroys Godly creations, will have his well dried-up, they say.
Tanrısal yapıları kim yok ederse, su kuyusu kururmuş, derler.
You will present a godly spectacle to others, attend mass daily and display a virtuous demeanour.
Dışarıya karşı dindar bir görüntü çizeceksiniz, günlük olarak ayinlere katılacaksınız ve erdemli tavırlar sergileyeceksiniz.
So you best pay close attention to every goddamn word that comes out of my godly mouth.
Tanrısal ağzımdan çıkan her lafı dinleyeceksiniz.
Teaching us that denying ungodliness and worldly lust we should live soberly, righteously, and godly.
Bize şunu öğretiyor : Allahsız olmanın zararını ve ayık, adaletli ve Tanrı sevgisiyle yaşamalıyız.
Marry this godly man!
Bu adam ile evlen!
Possibly the kind where people start singing for no godly reason.
Hem de insanların sebepsiz yere şarkı söylemeye başladıkları türden bir gösteri.
On behalf of your godly inherited ability, I hope that it will be like this forever
Kişiliğinin bu güzel tarafı, umarım sonsuza kadar sürer.
Mistress Seymour, will you place your hand upon this Holy Bible... And will you promise and swear to serve Her Majesty Queen Anne faithfully, honorably and discreetly ; and will you promise and swear that your conduct will always be modest, virtuous and good, presenting at all times a godly spectacle to others?
Bayan Seymour, kutsal kitaba el basıp ; Majesteleri Kraliçe Anne'e sadakatle, şerefle, basiretle hizmet edeceğinize ; ve alçak gönüllü, erdemli, ve iyi ahlaklı olup dışarıya karşı örnek biri gibi olacağınıza yemin ediyor musunuz?
Caleb, I wanna be a godly man.
Caleb, ben dindar bir insan olmak istiyorum.
But for my part, my presence is entirely godly.
Ama ben ilahi sebepler yüzünden geldim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]