Good of you to come translate Turkish
385 parallel translation
It was very good of you to come.
Gelmen çok iyi oldu.
- So good of you to come.
- Gelmen çok hoş.
- Honoria, how good of you to come.
- Honoria, gelmekle ne kadar da iyi ettiniz.
- So good of you to come.
- Ne iyi ettiniz de geldiniz.
How good of you to come and see me.
Beni ziyarete gelmen ne büyük incelik.
Howard, how good of you to come.
Howard, gelmen ne kadar güzel.
So good of you to come.
Gelmen çok iyi oldu.
It's good of you to come.
Hoş geldiniz.
Torquil, it's good of you to come and see an old bag like me.
Torquil, benim gibi bir moruğu gelip ziyaret etmen çok iyi oldu.
- So good of you to come, Mrs. Brougham.
- Gelmenize çok sevindim Bayan Brougham.
It was good of you to come.
Geldiğinize sevindim.
- How do you do? It was good of you to come to see me.
Beni görmeye gelerek incelik gösterdin.
It was good of you to come, though a little unexpected, of course.
Beklenmedik de olsa geldiğiniz için çok naziksiniz.
It was good of you to come all the way out here today.
Ne iyi ettin de geldin.
Good of you to come.
Geldiğinize sevindim.
It's very good of you to come, sir.
Gelmekle nezaket gösterdiniz, efendim.
So good of you to come at such short notice!
Daveti kabul etmeniz ne incelik.
My dear, it was so good of you to come and see me here tonight.
Bu gece beni ziyaret etmeniz ne incelik.
Good of you to come.
Gelmeniz iyi oldu.
Mrs. Holmwood, how very good of you to come.
Gelmenize çok sevindim Bayan Holmwood.
It was so good of you to come.
Nezaket gösterip geldiniz.
Count Sandor, how good of you to come.
Kont Sandor, gelmekle ne iyi ettiniz.
So good of you to come.
Gelmeniz ne iyi oldu.
- How good of you to come,
- İyi ki geldiniz.
Good of you to come.
Ne iyi ettin de geldin.
- I say, this is good of you to come.
- İyi ettiniz de geldiniz, diyordum.
How good of you to come, Tom.
Gelmen çok nazikçe, Tom.
- So good of you to come all this distance.
- Bu kadar mesafeden gelmeniz çok hoş.
Good of you to come, Sir Thomas.
Geldiğiniz iyi oldu Sir Thomas.
How good of you to come all this long way.
Bu kadar uzaklardan gelmeniz ne güzel.
How good of you to come!
Gelmekle büyük nezaket gösterdin!
- It was good of you to come.
- Geldiğinize sevindim.
Good of you to come, Zatoichi.
İyi ki geldin, Zatoichi.
Good of you to come by.
Uğramakla incelik gösterdiniz.
So good of you to come.
Geldiğin iyi oldu.
That makes these things... ah, mrs. Markham, so good of you to come with your husband this morning.
Bayan Markham, bu sabah kocanızla birlikte gelmeniz ne güzel.
It's very good of you to have come.
Buraya gelmeniz büyük incelik.
Well, if you get a good break, you'll be out of Tehachapi in 20 years and you can come back to me then.
Sansin varsa 20 seneyle kurtarirsin... ve ondan sonra bana dönersin.
You know, I was just thinking. Wouldn't it be a good idea for you to have Ellie May come down to your house and kind of look after the place and cook for you?
Düşündüm de, acaba Ellie May senin eve gelse senin için ortalığa çekidüzen verip yemek yapsa iyi olmaz mıydı?
Good of you to come.
Ne iyi ettiniz de geldiniz.
You young women of good families, come to us ignorant and pure.
Bize iyi aileden gelen masum ve habersiz genç bir kadınsın.
No, it's good of you to have come
Hayır, gelmekle iyi ettin.
I know that among you workmen who will build the Santa Fe there are many who come from both the North and the South and I ask all you now to put aside your differences for all time in the interest of a good and common cause.
Biliyorum ki aranızda Santa Fe'yi inşa edecek bir sürü işçi var hem Kuzey'den, hem de Güney'den gelenleriniz var ve hepinizden aranızdaki düşmanlığı, iyi ve müşterek bir çıkar için unutmanızı istiyorum.
- Good morning. - Come here to your mommy, I'll give you plenty of kisses!
Anneye gel bakayım!
I don't know how you'll solve this or what good is going to come of it but whatever you do, Vic, I wish you all the happiness in the book.
Bu işi nasıl halledeceğini veya sonunda ne olacağını bilmiyorum ama her ne yaparsan Vic, sana sonsuz mutluluklar diliyorum.
It's so good of you to have come one more time.
Ne iyi, bir kere daha geldiniz.
- Tell the bishop to make less of a racket! - You'll never come to any good.
- Cruspett'e söyleyin, çanlarla kafa şişirmesin!
It was good of you to ask Luisa to come.
Luisa'ya gelmesini söylemen iyi oldu.
If you have a body to get rid of, it's a very good place to come to.
Eğer bir cesetten kurtulmak istiyorsan burası gelebilecek en iyi yer.
How good of you to have found time to come and help us.
Gelip bize yardım edecek vakit bulman ne kadar hoş.
Since I have no good friend to come along, I thought of you.
Bana eşlik edecek arkadaşım olmadığı için belki sen gelirsin.