English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Gooding

Gooding translate Turkish

52 parallel translation
Bruce Wayne, the millionaire head of that disgusting do-gooding Wayne Foundation.
Bruce Wayne, şu işe yaramaz Wayne Vakfı'nın milyoner yöneticisi.
the weird thing- - and i'll never understand this- - mr. goody doesn't have a record deal.
Garip olan bay Gooding'in plak anlaşmasının olmaması.
He'll probably go back to do-gooding in Toy Town.
Büyük ihtimalle Toy Town'a geri döner.
With all her do-gooding I fear she's escaped my wrath.
Yaptığı şu iyilikler, Hepsi benim gazabımdan korktuğu için...
I need you like Cuba Gooding Needed a bigger part
Cuba Gooding'in daha büyük bir role olduğu kadar ihtiyacım var sana
My official biography says I was born on the same day as Cuba Gooding, Jr. And that makes me 39, thank you very much.
Resmi biyografimde, Cuba Gooding Jr ile aynı gün doğduğum yazıyor bu da beni 39 yaşında yapar.
That's all right, Mr. Gooding.
Sorun yok, Bay Gooding.
Mr. Gooding, when did that happen?
Bay Gooding, ne zaman oldu bu?
If he wants to marry that do-gooding gremlin, that's his choice.
Eğer o iyiliksever cadıyla evlenmek istiyorsa bu onun seçimi.
It's one of Tony Gooding's jobs.
Bu işte Tony Gooding'in parmağı olmalı.
We know it was Gooding. But do we?
Gooding'in işi olduğunu biliyoruz.
If this does take us to Tony Gooding, you can sign me up to Operation Talisman till pension day.
Eğer yolumuz Tony Gooding'le kesişirse emekli olana kadar Tılsım Operasyonu'nun müdavimi olacağım.
I know Gooding pulled it.
Parayı Gooding cebe indirdi.
A lead on the cash, and it takes us straight to Tony Gooding.
Bizi paraya götürecek bir ipucu. Yolun sonu Tony Godding'e çıkıyor.
- The images show cash, not Tony Gooding.
Fotoğraflarda para gördük, Tony Gooding'i değil.
We know Gooding's the guy that stole it.
Gooding'in işi olduğunu da biliyoruz.
OK. Here's Tony Gooding now.
Pekâlâ, Tony Gooding göründü.
Gooding's handed over the cash.
Gooding parayı teslim etti.
We've been tracking Gooding for six months.
Altı aydır Gooding'in izini sürüyoruz.
Gooding was flagged months ago, he's a SOCA target.
Gooding aylar önce listeye alındı. Dava SOCA'nındı.
- I told you not to go after Gooding!
- Gooding'in peşinden gitme demiştim.
How's Gooding going to launder the cash?
Gooding parayı nasıl aklayacak?
It's got nothing to do with Dionne, nothing to do with Gooding and none of them have a connection to the money.
Olayın ne Dionne ile, ne de Gooding ile alakası var. Hiçbirinin parayla bağlantıları yok.
That's Gooding's money man.
Gooding'in para arkadaşı.
Mike Gooding, CYA Records.
Mike Gooding, CYA Stüdyoları
- Mike Gooding, FBI.
- Mike Gooding, FBI.
The gay cruise ship movie with Sanz and Cuba Gooding, Jr.
Sanz ve Cuba Gooding, Jr.'un oynadığı gey yolcu gemisi filmi mi?
My dalliance with long-haired do-gooding, you know.
Uzun saçlı hayırseverlerle cilveleştim.
They're just padding their resume with a little third-world do-gooding let'em.
Onlar sadece burada iyi bir şey yapmak için -
Tell you one thing, Cuba Gooding definitely does not belong in the snow, does he?
Cuba Gooding'in karlı ortamda pek işi olmamalı, değil mi?
Now you're going to go to that beach, get some action, and maybe some guy will find your compulsive do-gooding attractive, perhaps even a rugged, tan homeless man.
Sahile gidip, biraz hareketleneceksin. Belki bir çocuk, zorlayıcı iyi tavrını çekici bulur. Hatta kaba saba bir evsiz bile olabilir.
I had to save all the best seats for journalists and influencers, not do-gooding dads, but not to worry.
Bütün iyi yerleri gazeteciler ve ikoncanlar için saklamam gerekiyordu, babalar için değil, ama endişelenme Steven'ın da çok güzel bir yeri var.
Mrs. Gooding said my concession speech was, "full of grace."
Bayan Gooding, kazananı tebrik konuşmamın zarafet timsali olduğunu söylemişti.
Like Cuba Gooding Jr. in Radio.
Cuba Gooding Jr.'ın "Radio" filminde yaptığı gibi.
Mr. Gooding, we're gonna need a list of employees, patients...
Bay Gooding, sizden çalışanların, hastaların bir listesini- -
How you doin'? I'd like to talk to Steve Gooding?
Steve Gooding ile konuşabilir miyim?
Who'd have thought all that do-gooding trying to clean this town, and the Deputy Commissioner winds up drunk in the arms of a dead floozy.
Kim düşünürdü, o kadar iş yapıp şehri temizledikten sonra Emniyet Müdür Yardımcısı sarhoş bir fahişenin kollarında sarhoş düşsün.
Self-righteous do-gooding skell huggers.
Bencil iyilikçi pislikler.
TORRENTIAL RAIN Huh! That'll put an end to Davey's do-gooding for today.
Bugünlük Davey'in iyilik saçmasına ara verir.
We've invited a new athlete to join our do-gooding dream team.
Biz, iyi-iş rüya ekibimize katılması için yeni bir atleti davet ettik.
The curse of having some do-gooding bloody ancestor!
Duyarcı atalara sahip olmanın laneti işte.
Yeah, I can't decide whether to call it a "Vag-afro" Or a "Pube-a gooding, Jr" "
Acaba "Vaj-afra" mı desem yoksa "Tüylü Gooding, Jr" * mu desem bir türlü karar veremedim.
Yeah, yeah, the movie with Cuba Gooding, Jr., where he played this mentally disabled athlete.
- Evet, Cuba Gooding Jr'ın zihinsel engelli bir atleti oynadığı film.
Jerry Maguire, also starring Cuba Gooding, Jr.
Yeni Bir Başlangıç, yine başrolde Cuba Gooding Jr var.
He thinks you're Cuba Gooding Jr.
Cuba Gooding Jr. olduğunu sanıyor.
Guess do-gooding at night wasn't enough for the guy.
Sanırım geceleri yaptığı vazife adama yeterli gelmemiş.
Tactical belts aren't made for do-gooding, they're made for people with guns.
Bu tarz kemerler iyi niyetle kullanmak için yapılmaz, onlar silahlı insanlar için yapılır.
- Okay. - I rhymed "rice pudding"
"Puding" i "Cuba Gooding" le kafiyeledim.
with "Cuba Gooding." Both delicious, by the way.
İkisi de çok lezzetli bu arada.
- It's not Gooding, it's his money man.
- Aradığımız Gooding değil paralı adam.
Steven Gooding.
Bu, Steven Gooding. Kliniği o kurdu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]