English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Gouge

Gouge translate Turkish

242 parallel translation
"and diverse other parts of the body... and with violence did push, thrust and gouge your fingers in his eyes."
"... ve vücudunun diğer çeşitli yerlerine vurmuşsun. "Sertçe itmişsin ve parmaklarını gözüne sokmuşsun."
This deep gouge.
Şuradaki oyuklara.
I'm gonna get that truck and gouge your money out of Figlia's carcass.
O kamyonu alıp San Francisco'ya gideceğim ve paranı Mike Figlia'dan... - söke söke alacağım.
He'll gouge back at me by doing my daughter malice and harm.
Kızım üzerinden beni arkamdan vuracak, zarar verecek.
I told you, Daughter, he was using you to gouge back at me for the Darrow Strip.
Sana söylemiştim kızım, Darrow Sınırı'nın benden geri almak için seni kullanacaktı.
Don't gouge us in turn.
Size paramızı haksız yere yedirmeyiz.
And I can hit harder and kick harder and gouge out more eyes than any bobcat this side of the Alleghenies.
Çok sıkı tekme ve yumruk atarım ve de Allegheny'lerin bu tarafında vaşağın gözünü bile yuvalarından çıkarabilirim.
He could gouge out your eye like shelling a pea.
Gözlerini bir bezelye tanesi gibi yuvalarından sökebilir.
Beat their heads in, gouge their eyes out, cut their throats.
Kafalarına vuracağız, gözlerini oyacağız, boğazlarını keseceğiz.
- Gouge him, cowboy.
- Gebert onu kovboy.
I want to extinguish every last light in the world, or gouge out all of humanity's eyes.
Dünyadaki son ışığa kadar hepsini söndürmek istiyorum. Ya da tüm insanların gözlerini oymak.
Until the crows gouge your eyes out!
Kargalar senin gözlerini yerinden oyup çıkarana kadar!
Texans gouge their horses with brutal spurs and cultivate their hair like lettuce!
Texaslılar mahmuzlarıyla atların canını yakar ve saçları da marula benzer!
Every one of you comes by here is trying to gouge money out of me.
Her biriniz buraya benden para koparmaya geliyor.
I'll gouge out your eyes
Gözlerini oyacağım
He'd better get lost, or I'll clobber him, whap him, gouge his blinkers out!
Kaybolsa iyi eder yoksa eşek sudan gelinceye döver, gözlerini oyarım!
- I'll gouge your blinkers out!
- Gözlerini oyacağım! - İmdat!
Ifyou don't know your lesson, I'll gouge your blinkers out and, how does it go?
Hele bir öğrenmeyin, gözlerinizi nasıl oyuyorum. Ve... nasıl diyorduk?
You're a suspect in the Crotch-Gouge murders I read about.
Okuduğum kadarıyla, kasık deşme cinayetlerinin şüphelisiymişsin.
Aren't you the notorious Crotch-Gouge suspect?
Dillere düşmüş kasık deşme cinayetlerinin şüphelisi değil misin sen?
ANOTHER MYSTERIOUS CROTCH-GOUGE MURDER
GİZEMLİ BİR KASIK DEŞME CİNAYETİ DAHA
Your pathetic corpse will be an invitation for a fight to the guys that set me up as the Crotch-Gouge suspect.
Zavallı cesedin sayesinde, beni kasık deşme şüphelisi zanneden herifleri savaşa davet etmiş olacağım.
I read about the Crotch-Gouge murders on the train.
Trende kasık deşme cinayetleri hakkında bir yazı okudum.
Eye gouge!
Gözlerini oyacağım!
What's the gouge?
- Zulanda ne var?
A real knockdown, gouge-your-eyes-out kind of fight.
Esaslı bir kavga, kafa göz yarmacasına.
- It's just a little gouge.
- Sadece küçük bir oyuk.
I'll give you three seconds exactly three fucking seconds to wipe off that stupid grin or I will gouge out your eyeballs and skull-fuck you!
Üç saniyen var! Tamı tamına üç saniyen! Ya salak gibi sırıtmayı kesersin... ya da gözlerini oyup beynini sikerim!
I'm planning to gouge you on this sale.
Bunun kararlarımı alırken beni etkileyeceğini düşünme sakın. Satışta seni yere sermeyi planlıyorum.
I'm not gonna gouge you.
Seni kazıklamayacağım.
Or does he gouge it like Killer Kowalski?
Ya da Katil Kowalski gibi mi davranıyordu?
Well, if I could gouge out somebody else's eyes... and shove them into my sockets, I would.
Başka birinin gözlerini oyup çıkarsam ve çoraplarımın içine koyup baksam da böyle görürdüm.
Enter Mattiece, the great campaign contributor and as night follows day government permission to gouge through the endangered marshes.
Mattiece, başkanın kampanyasını destekliyor hiç çekinmeksizin hükümet iznini veriyor.
The thing is, Nagus, I feel I've done all I can in the field of gouge mining.
Mesele şu, Nagus, gouge maden alanında elimden gelen her şeyi yaptığımı hissediyorum.
was this gouge here before?
Bu çukur daha önce burda mıydı?
There's a windmill about a hundred yards south of the large gouge... where the object must've hit.
Büyük oyuğun 100 metre güneyinde bir yel değirmeni var. Cismin düşmüş olabileceği yerde.
what do you think made that gouge?
Sence şu oyuk nasıl oluştu?
Blind her gouge out them eyeballs and bring `em back to you.
Kör edeceğim, kahrolası gözlerini oyup göz toplarını sana getireceğim
You bald bastard, I'll gouge your eyes out, you son of a...
Şerefsiz kel, gözlerini oyacağım, seni lanet olas...
I would gouge out his eyes!
Onun gözlerini oyardım! Yemin ederimki yapardım.
What are they gonna do, gouge my eyes out?
Ne yapacaklar, gözlerimi mi oyacaklar?
They went out of the way to gouge the sides of every piston.
Pistonların kenarlarını oymak için başka parçalara da dokunmak zorunda kalmışlar.
I don't steal from him and he doesn't gouge my eyes out with hot pokers.
Ben ondan çalmıyorum ve o da gözlerimi sıcak ocak demirleri ile oyup çıkartmıyor.
Okay, I have to gouge out my eyes.
Tamam, Gözlerimi oymam lazım.
You can't gouge out your mind's eye.
Zihninin gözlerini oyamazsın.
The one that used to smack me on the forehead and gouge out my eyes.
Beni anlımdan tokatlayan ve gözlerimi oyup çıkartan.
I'll gouge your eye out with my thumb.
Başparmağımla sol gözünü oyacağım, seni ucube.
But even still, I mean, it's no reason to gouge her for expenses.
Ama yine de masrafları ondan almanın bir anlamı yok.
but you tried to gouge his eyes out!
ama sen onun gözünü çıkarmaya çalıştın!
STABBING LITTLE THOUGHTS GOUGE MY BRAIN.
Artık biliyorum.
Maybe seven, eight feet tall... when it stood up on its two legs, and it was covered in fur... and had glowing red eyes and claws... claws sharp enough to gouge the wood off that front door.
Boyu iki metre civarında. İki ayağı üzerinde duruyor. Bedeni kıllarla kaplıydı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]