Graff translate Turkish

- How do you do? - I am Dr. Graff.

- Ben Dr. Graff.

Oh, my dear Graff, proclaiming yourself our leader does not necessarily make it so.

Sevgili Graff başarılı olabilmemiz için kendini lider ilan etmene gerek yok.

You're a fool, Graff.

Aptalın tekisin, Graff.

Discipline, my dear Graff.

Disiplin, sevgili Graff.

Don't worry, Graff.

Merak etme, Graff.

Graff must be staying in his room with him.

Graff yanında olmalı.

It won't take Graff long to put the pieces together even without this part of the map.

Graff'ın elinde haritanın bu kısmı olmasa bile parçaları birleştirmesi uzun sürmez.

Get out of here, Graff.

Defol buradan, Graff.

Jim? Stewart Graff.

Jim, ben Stewart Graff.

It's Mr Graff.

Ben Bay Graff.

- All right, Mr Graff.

- Peki Bay Graff.

Mr Graff?

Bay Graff?

Thanks, Mr Graff.

Teşekkür ederim Bay Graff.

- Good afternoon, Mrs Graff.

- İyi günler Bayan Graff.

Stewart Graff, is he all right?

Stewart Graff nasıl?

Mr Graff!

Bay Graff!

Karin Graff.

Karin Graff.

Tell me, who is Karin Graff?

Söyler misin, kimdir Karin Graff?

Call Felix Graff and do just as he says.

Felix Graff'ı ara ve o ne derse aynen yap.

Graff knows what he's doing with those bastards.

Graff bu piçlerle nasıl baş edileceğini iyi bilir.

Did you get me back to Los Angeles just to talk to this guy Graff? .

Beni Los Angeles'e sadece bu Graff denen adamla konuşmam için mi getirttin?

He wanted me to meet this lawyer, Graff.

Benden avukat Graff ile görüşmemi istedi

GRAFF :

GRAFF :

Go talk to him, Graff.

Git konuş onunla, Graff.

I'm looking for Felix Graff.

Felix Graff'ı arıyordum.

Graff is at the Mayflower in Washington.

Graff, Washington'da, Mayflower'da.

Felix Graff. 1830 Jefferson Place, Los Angeles, California.

Felix Graff. 1830 Jefferson Place, Los Angeles, California.

You never know- - I was talking to Jerry Graff last week.

Geçen hafta Jerry Graff'la konuşuyordum.

- Look at Jerry Graff.

- Mesela Jerry Graff.

Graff goes and buys a fucking list of nurses.

Graff gidip kendine hemşirelerin olduğu lanet bir liste alıyor.

Now Jerry Graff went into business for himself.

Jerry Graff kendisi için iş kurdu.

If we were that kind of guy to hold up the joint and trash it, it looks like robbery, we take the leads out of the files and we go to Jerry Graff.

Eğer biz o tür adamlardansak ve kilidi kırıp içeri girersek soygun gibi görünür, müşterileri dosyalardan alırız ve Jerry Graff'e gideriz.

Say somebody took them, - went to Jerry Graff?

Şuna birileri aldı ve Jerry Graff'e gitti desek?

You're saying a fella could take those leads and sell them to Graff?

Yani diyorsun ki adamın biri bu müşterileri alıp onları Graff'e satabilir mi?

The leads to Graff.

Müşterileri Graff'e.

So all this- - you didn't actually call Graff?

Yani... Graff'i aslında aramadın.

- Did you talk to Graff?

- Graff'le konuştun mu?

You're gonna steal- - you're gonna steal the Glengarry leads and sell them to Graff?

Çalacak mısın... Glengarry müşterilerini çalıp onları Graff'e satacak mısın?

You and me for one night's work, and a job with Graff

Sen ve ben bir gecelik iş ve Graff'le tabi ki.

- A job with Graff?

- Graff'le iş mi?

I've made a deal with Graff.

Graff ile anlaşmam var.

- They'll know when you go to Graff.

- Graff'e gittiğinde bilmeyecekler mi.

If you don't like that, I go across the street and speak to Jerry Graff.

Eğer hoşuna gitmediyse bebeğim sokağın karşısına geçer ve Jerry Graff'le konuşurum.

To Jerry Graff.

Jerry Graff'e.

Graff was my Colonel, and I followed him.

Graff, benim albayım ve ben de onu takip ettim.

Then came that day when I first understood that Graff would stop at nothing.

Ve bir gün geldi ki, Graff'i hiçbir şeyin durduramayacağını anladım.

The whole world had become his enemy, And we were trapped inside Graff's dead soul.

Bütün dünya onun düşmanıydı ve biz de, onun ölü ruhuna sıkışıp kalmıştık.

I see some posse out there!

Dışarıda bazı birlikler var, Graff.

No. I can ride, Graff.

- Hayır, devam edebilirim Graff.Yapabilirim.

For some jerk in the office, telling us, "Get out there and close, go win a Cadillac." Graff goes out and buys.

Graff çıkıyor ve alıyor.

What the hell are you doing, Graff?

- Sen ne halt ediyorsun, Graff?