English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Granny's

Granny's translate Turkish

750 parallel translation
If old Granny Shickelgruber next door got the chop, that's hard luck.
Eğer yaşlı komşu Granny Schickelgruber'e elinde bıçakla denk gelirseniz, bu ancak şanssızlıktı [2].
Yes, and before morning Granny will have those pretty red beads.
Aynen öyle, sabah olmadan, büyük anne... ... o muhteşem kırmızı boncukları almış olacak.
And because you've been so good to poor old Granny, I'll share a secret with you.
Benim gibi zavallı bir ihtiyara bu kadar iyi davrandığın için sana bir sır vereceğim.
Old Granny knows a young girl's heart.
Yaşlı nine, genç kızların kalbini okur.
I'd rather give it to Kyuemon's Granny
Bunu Kyuemon'un büyükannesine vermeyi istiyorum.
Kyuemon's Granny?
Kyuemon'un büyükannesine mi?
And warmer than Granny's old'hot water bag.
Ve büyükannemin sıcak su torbasından daha sıcak.
Granny's teeth are demon's teeth!
Ninemin dişleri şeytan dişleri!
I'll sing about Granny!
Ninemin şarkısını söyleyeceğim!
My granny found herself a set of 33 demon teeth
# Ninem kendi için 33 adet şeytan dişi buldu # Dışarı bak, Peder Ağaçlarda tek bir yaprak bile kalmamış
Granny's love.
Oh! Anaannesinin yavrusu.
- It's granny.
- Anneannesi geldi. - Cevap verme!
Granny's feeling better.
Anneanne daha iyi.
- May I go to Granny's then?
- Büyük anneme de gidecek miyim?
She got into her granny's bed.
Ninesinin yatağına girmiş.
The little girl was puzzled, because her granny was acting funny.
Kızın aklı karışmış, çünkü ninesi garip davranıyormuş.
We're going to Granny's on Tuesday.
Salı günü büyük anneme gideceğiz.
She was at her granny's last night.
Dün gece ninesinin evinde kaldı.
Granny's dead
Büyükanne ölmüş.
He's been crying a lot since Granny died
Büyükanne öldüğünden beri ağlıyor.
- He's very sad about Granny
Büyükannenin ardından çok üzüldü.
Granny, grandfather's back.
Büyükanne, büyükbabam geri döndü.
- So you sold Granny's chest, too
- Demek büyükannenin sandığını da sattın.
- That's not funny, granny.
- Hiç komik değil.
We will want as security the deeds of your house, of your aunt's house, of your second cousin's house, of your wife's parents'house and of your granny's bungalow.
Tabii teminat olarak evinizin tapusunu halanızın, ikinci derece kuzeninizin, eşinizin ailesinin evleri ile büyükannenizin bungalovunun tapusunu isteyeceğiz.
Granny, where's my da and ma?
Büyükanne, annemle babam nerede?
Tommy, Granny's lost.
Tommy, büyükanne kayboldu.
Granny, who's Mary?
Büyükanne, Marry kim?
Bet your granny's not that little. Bet your granny's not that little.
Bahse girerim sizin nineniz bu kadar küçük değildir.
WOMAN : He was brought up by his granny on his mother's side.
Anneannesi büyüttü.
Any dog will lick his chops for Granny's Grenadine Beef.
Köpeğiniz Granny's Grenadine Beef mamalarına bayılacak.
You get Granny's clock? That must be a mistake.
Burada büyükannemin duvar saatinin sende kalacağı yazıyor.
For Granny, for Nate, for Caretaker, let's do it.
Granny için, Nate için... İş bitirici için. Haydi tamamlayalım.
Mom, I don't want to go to granny's.
Anne, ben büyükannemlere gitmek istemiyorum.
Four of Granny's eight children died before they were 16.
Büyükannemin sekiz çocuğundan dördü 16 yaşlarına gelmeden öldüler.
Yes, it's true... your granny.
Evet doğru, büyükannenim.
Granny's a monster.
Büyükannem bir canavar.
Granny's the expense.
Masraf olan büyükannem.
- That's you, granny. - Last call.
- Seni çağırıyorlar büyükanne.
Granny's dead!
Büyükbaba öldü!
Well, old Granny's gettin'tired now.
Yaşlı büyükanne yorulmaya başladı.
Granny and Dad are trying to get enough money to get you a car, but don't tell them because that's our secret.
Büyük annenle baban sana araba almak için para biriktirmeye çalışıyorlar, ama sakın onlara çaktırma sürpriz olmasını istiyorlar.
Oh, that's our granny.
Ne yurdu?
What's wrong with you, granny?
Neyin var büyükanne?
I've got a kid who's staying with his granny.
Borçlarımı kapatacak kadar para kazanır kazanmaz bırakacağım.
For this was not Granny's little house at all, but the headquarters of NASA, the American space research agency.
Çünkü burası ninenin evi değildi. Amerikan uzay araştırma dairesi NASA'nın karargahıydı.
NASA agreed to limit the number of nuclear tests in Granny's little house to two on Thursdays and one on Saturdays after tea.
NASA, ninenin küçük evinde yaptığı nükleer testlerin sayısını perşembe iki, cumartesi bir kez yemekten sonra olarak sınırlandırdı.
[Woman] " Now, on Granny Duck's farm, there was a tiny pig,
[Kadın] " büyükannenin ördek çiftliğinde cılız bir domuz varmış,
- He is, he's quoting Granny.
- Roberta bu. O da büyükannemden öğreniyor.
So you think your granny's teeth are like a demon's?
Kesa! Büyükannenin şeytan dişleri var öyle mi? İt!
The Neko family's Granny Orin sitting at... You'll be eaten by the Demon Hag!
Dikkat et, yer seni!
granny 525

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]