Graphic translate Turkish
783 parallel translation
That one's a little graphic and I apologize.
Bu birazcık detaylıydı özür dilerim.
Well, you were fairly graphic about it, Bill.
O konuda oldukça çarpıcı anlatımın oldu, Bill.
She's a painfully graphic little girl.
O, acı verecek şekilde açık seçik, küçük bir kız.
Colossus has just turned on all graphic devices and it's producing floods.
Colossus tüm yazıcıları açtı ve sular seller gibi çıktı veriyor.
Towards the end of the 19th century a new interest has developed in the medium of the graphic,
19. yüzyılın sonuna doğru grafik konusunda yeni bir ilgi alanı oluşmuştur.
In Germany, Munch here in the company of a professor of graphic art at Berlin University studies the latest trends in copper engraving,
Munch, Almanya'da Berlin Üniversitesi grafik sanat profesörünün şirketinde bakır oymacılığındaki son eğilimleri öğrenir.
Constantly seeking other forms of graphic art
Genellikle grafik sanatını araştırırdı.
Munch now turns to the final of the graphic arts that he is to conquer : woodcut,
Munch, en sonunda geri dönüp grafik sanatçılarını tahta kaplı estampla fethetmişti.
Seeking for more effective ways of spreading his philosophy of life and death constantly fighting against what he sees as the suppression of his own personality Edvard Munch turns more and more to graphic art with its multiple prints,
Yaşam ve ölüm felsefesini yaymanın daha etkili yollarını arayarak ve kendi kişiliğinin bir bastırımı olarak gördüğü şeylerle sürekli mücadele ederek Edvard Munch, pek çok eseriyle daha çok grafik sanatına kayar.
Within one year his graphic output has tripled as he turns from dry-point to etching to wood-cut to lithography in black and white and colour,
Bir yıl içerisinde, asitsiz kullanılan hakkâk kaleminden tahta resim kalıbını asitle aşındırarak siyah, beyaz ve renkli taş baskı tekniğine geçerek, grafiksel çalışmalarını üçe katlar.
Begin all graphic studies on my mark.
Tüm grafik çalışmaları işaretimle başlatın.
This is a graphic example of biofeedback.
Bu, bir biyo-dönüşüm örneklemesidir.
Thermo-graphic systems equipment, voice analyzers.
Thermo grafik sistem araç gereçleri, ses analiz cihazı.
The graphic genius that allowed the Japanese to invent CinemaScope ten centuries before the movies compensates a little for the sad fate of the comic strip heroines, victims of heartless story writers and of castrating censorship.
Japonlar'a Sinemaskop'u, sinemadan on yüzyil önce icat ettiren grafik deha... çizgi filmdeki kadin basrolünün makus talihini pek az telafi edebilir kalpsiz öykü yazarlari ve hadim eden sansürün kurbanlari...
Perhaps because he is the most perfect graphic metaphor of man's fate.
Belki de insanin kaderinin en mükemmel metaforu olmasindandir.
She kept what you might call a graphic record of her experiences.
Deneyimlerini çok ayrıntılı yazdığı söylenebilir.
We've got graphic equalisers and sound balancers that...
Grafik eşitleyici ve ses dengeleyicilerimiz var...
Selling or showing this film to persons who are under 18 years old should be forbidden, because of the many graphic depictions of cruelty and brutality in the film.
Filmin içerdiği aşırı miktardaki vahşice ve insanlıktan uzak açık şiddetten dolayı bu filmi, 18 yaşından küçüklere göstermek ya da satmak yasaklanmıştır.
- This is a vector graphic of the lab.
- Bu, laboratuarın vektör grafiği.
Yes, but in technical terms, it's a vector graphic.
Evet ama teknik terimi vektör grafiğidir.
- Here's my launch area graphic.
- Fırlatma bölgesi çizimleri.
It'll match your graphic of the lake against about, oh, 20,000 map sections in California.
Gölün çizdiğimiz grafiğini Kalifornia'nın 20.000 harita bölgesiyle karşılaştırıyor.
It's just that ever since Morwenna's graphic design studio went down the tubes, I just seem to have withdrawn right into myself.
Morwenna'nın grafik tasarım stüdyosu başarısızlıkla sonuçlandığından beri kendimden çekilmiş gibiyim.
At 6 o'clock on the wake-up news they used the wrong missile graphic.
Saat altıdaki sabah haberlerinde yanlış grafik koydular.
Graphic.
Grafik.
See, I think films with scenes of graphic disembowelment and mutilation can, in some cases, help people to, well, release some of the fears and aggressions of modern society.
Bence iç organların ve uzuvların parçalandığı sahneleri olan filmler bazı durumlarda insanların modern dünyanın korku ve saldırganlığını atmalarına yardım bile edebilir.
- Lets not get graphic.
- Fazla detaya girmeyelim.
Do you have to be so graphic?
Bu kadar açıklaman şart mı?
Computer, give me a graphic representation of the universe.
Bilgisayar, bana evreni temsil eden grafik çıkar.
That is just so graphic.
O kadar açık ki.
How graphic?
Ne çizimler ama!
Although it can be tempting to put on a graphic display, particularly if you watch a lot of adult films together, there is no point going for lots of penetration and spreading of your labia or finger licking, if what you really enjoy is a light circling of your clitoris.
Birlikte fazlaca yetişkin filmleri izlemeniz, genellikle cazip gelebilir, eğer siz gerçekten sadece klitorisinizin ovalanarak okşanmasından hoşlanıyorsanız orda görülen parmak sokma, dudakları okşama ya da parmakları yalamanın hiçbir anlamı yoktur.
Reverse cowgirl Lets the woman set the pace, whilst allowing her easy access to caress her own clitoris, and gives the man a graphic view that may well speed his climax.
Ters kovboy kızı duruşu kadına hızı ayarlama olanağı verir, burda kadın klitorisini okşama şansı bulurken, ve erkek te, ona doruk hızına ulaşması fırsatı sunar.
- I'm, like, a graphic designer.
- Grafik tasarımcısıyım.
Anyway, without getting graphic,... she actually said to me ;
Her neyse, canlandırmaya gerek yok. Bana "Bence bu kadarı yeter." dedi.
Thank you, Ralph, very graphic.
Teşekkürler, Ralph, çok sanatsaldı.
I'll just insert your picture into the graphic scanner.
Resmini grafik tarayıcıya alacağım.
"Too graphic."
Fazla şematik.
- You don't have to be so graphic with her.
- Bu kadar açıklaman gerekmez.
- Am I being a little graphic? Sorry.
- Seni utandırdım galiba, özür dilerim.
The tradition that I see him belonging to is essentially the one of, you know... graphic art as social protest, social criticism... which, of course, has extremely long roots and goes back to -
Onun bağlı olduğu gelenek, gördüğüm kadarıyla özünde sosyal bir protesto ve eleştiri kaynaklı ve tabii ki kökleri son derece derine uzanıyor.
It's so st... so graphic.
Çok.. çok şematik.
I want graphic description, hard-edged, unadorned.
"Detaylar lazım bana, keskin, süssüz..."
Today the violence in films is certainly more graphic.
Şimdiki filmlerde şiddet çok daha çarpıcı boyutta.
Graphic design.
Grafik tasarım.
- Okay, graphic is up.
- Tamam, resim yukarıda.
Details are too graphic. But let me just tell you, she's like... She's like a volcano.
Her şey çok yeni ama şunu bil o sanki, o sanki bir volkan gibi.
And please be as graphic as possible.
Ve lütfen mümkün olduğunca açık ve net olun.
Well, that's a little graphic for children wouldn't you say?
Çocuklar için biraz kanlı değil mi?
Did you have to be so graphic?
Canlandırmana gerek var mıydı?
It makes graphic representations of the music. Watch.
Müziğin grafik sembollerini gösterir.