English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Gravity

Gravity translate Turkish

3,693 parallel translation
It's just a little, tiny shift, but that is a huge amount of energy because of this intense gravity.
Bu sadece küçük bir kayma. Ancak bu çok büyük bir enerji miktarıdır. Çünkü yerçekimi oldukça yoğundur.
Slide up to get a good center of gravity.
İyi bir merkezinin olması önemli bir şeydir.
We're not floating, so we have internal gravity.
Sabit olduğumuza göre, dahili yerçekimi var.
Gravity reversal initiated.
Yer çekimi tersine döndürüldü.
Gravity restored.
Yer çekimi ayarlandı.
Nothing, just bet you're glad we're in reduced gravity.
Eminim ki yerçekimi düşük olduğu için mutlusundur.
Once they understood the gravity of the situation, several of them spoke up.
Durumun ciddiyetini anladıkları anda birkaçı çenesini açtı.
Unless gravity's been altered, it's going the wrong way.
Yerçekiminin yönü değişmediyse, yanlış yönde gidiyor.
Live rear axle, high center of gravity, heavy front end.
Hareketli arka dingil, yüksek ağırlık merkezi, ağır ön taraf.
The highest tides happen when the gravity of the moon and the sun work together.
Kabarma, Ay'ın ve Güneş'in çekim kuvvetleri birleştiğinde meydana gelir.
But as the moon's gravity pulled on these huge tides, it acted as a kind of brake.
Ay'ın yerçekimi bu devasa dalgaları kendine doğru asılırken aynı zamanda bir nevi frenleme de yaptı.
Yeah, I'm testing gravity.
- Evet yerçekimini test ediyorum.
♪ and gravity won
# Ve yerçekimi kazansaydı #
He must be taught the gravity of his crime in full command of his senses.
İşlediği suçun ağırlığının tüm duyularına kazınmasını istiyorum.
The Tech Stone generates anti-gravity emissions that keep the entire city afloat.
Teknoloji Taşı yerçekimine karşı bir kuvvet oluşturarak şehri havada tutuyor.
I mean, tell me, honestly, how is it possible that a future pro athlete can have such a bad center of gravity?
Söylesene, geleceğin profesyonel sporcusunun... -... nasıl böyle kötü bir ağırlık merkezi anlayışı olabilir?
Besides gravity, they've discovered that women are not uniquely adapted to order supplies, make coffee, and answer phones.
Yer çekiminin yanı sıra, kadınların herhangi bir siparişte bulunmaya, kahve yapmaya ve telefonlara cevap vermeye göre uyarlanmadıkları keşfedildi.
I really miss gravity.
Yer çekimini çok özledim.
I can't sleep, and zero gravity is giving me crazy acid reflux.
Uyuyamıyorum ve yer çekimi olmadığı için de reflüm azdı.
It's gravity.
Yerçekimi var ya.
The kids were about to be released when a detective who realized the gravity of the injuries of the victim called the precinct and said, "Hold on to those guys."
Çocuklar neredeyse serbest bırakılmak üzereyken kurbanın yaralarının ciddiyetini fark eden bir dedektif merkezi arayarak "Çocukları tutun." dedi.
the gravity boots suggest he was working his abs when he bought it.
Askı botları * giydiğine bakılırsa darbe aldığında karın kaslarını çalıştırıyormuş.
Let's see if gravity will help us. Victor?
Belki yerçekimi yardımcı olur.
I mean, it took'em a hell of a long time to figure out gravity, right?
Yerçekimi doğru anlamak için uzun süren bir cehennem mi?
Not this gravity buff.
Bu yerçekimi tutkunu istemiyor.
I think Mr. Porter understands the gravity of the situation.
Sanırım bay Porter durumun ehemmiyetini kavradı.
In an emergency, a blood transfusion can be as simple as running a tube between the major blood vessels of two compatible donors and letting gravity do the rest.
Acil bir durumda kan nakli için, uygun bir vericiyle alıcının ana damarları birbirlerine bağlanıp gerisi yerçekimine bırakılır.
The gravity beam will convey you close to the source of the transmission.
Yerçekimi ışını sizi iletişimin kurulduğu yerin yakınına iletecek.
The lack of gravity did decompress my spine, so I'm like an inch and a half taller.
Yer çekimi olmadiği için omurgamdaki basinç azaldi ve 4 santim falan uzadim.
Boy, it's nice to sleep in a bed with gravity again.
Oy ya, sonunda yer çekimli yatakta uyumak çok güzel.
It uses very powerful electromagnets to create a force strong enough to overcome gravity.
Çok güçlü elektromıknatıslar kullanarak yer çekimini aşacak kadar güçlü bir kuvvet yaratıyor.
So the civilians would perceive the gravity of situation as authentic And start panicking ln order for our plan to succeed
Siviller durumun vahametinin hakiki olduğunu kavrayabilsin ve paniklesinler ki planımız başarıya ulaşsın.
But it did. Because Newton realized there was a force at work deep within the fabric of the universe... that makes all objects attract one another : the force of gravity.
Çünkü Newton fark etti ki, evrenin derinlerinde işleyen ve nesneleri birbirine doğru çeken bir kuvvet vardı.
Gravity works not just on Earth but throughout the cosmos.
Kütle Çekim, sadece Dünya'da değil, tüm evrende işliyordu.
Inspired by Einstein's success in explaining gravity...
Herşeyin Teorisi.
Every year, the children of Gravity Falls throw away all of the rejected candy into the dump.
Her yıl, Esrarengiz Kasaba'nın çocukları işe yaramaz şekerleri çöpe atıyorlar.
If you find yourself in an underpowered vehicle with a high center of gravity and a top speed of 60, your best bet is to attack whoever's after you with everything you have.
Kendinizi ağırlık merkezi yüksek ve azami hızı 95 km / h olan düşük güçlü bir araçta bulursanız, yapabileceğiniz en iyi şey arkadan gelene elinizdekilerle saldırmaktır.
Black ice, plus spin-out, Car, plus guardrail, plus gravity, plus 100-foot drops, plus...
Donmus kiraginin üstüne kontrolünü kaybettigi araba arti bariyer, arti yer çekimi, arti otuz metrelik düsüs, arti...
Gravity...
Yer çekimi.
I will turn the gravity back on! Hurry, WAC, hurry!
Yer çekimini yeniden çalıştıracağım.
Gravity plus drag coefficient plus magnus- -
Yerçekimi, artı direnç katsayısı artı...
So all Pearson had to do was string him up and let gravity do the rest.
Yani Pearson'ın tek yapması gereken onu yukarı bağlamak ve gerisini yerçekiminin halletmesine izin vermekti.
You should know that gravity is compressing your sister's organs.
Yerçekiminin kardeşinin organlarına baskı yaptığını bilmelisin.
I suppose we could do it in the shower, but gravity's working against us.
Duşta yapabileceğimizi varsayabiliriz, fakat yer çekimi bizim aleyhimize olur.
I have been solely responsible for this university's six-loop quantum gravity calculations ;
Bu üniversitenin altı loop kuantum hesaplamalarından yalnızca ben sorumluyum.
All you need is a little bit of pressure to allow the gas to be dense enough for gravity to take over and collapse to start.
Tüm ihtiyacınız gazlara biraz basınç sağlamaktır. Yeterli yoğunluk olunca yerçekimi işi devralır ve çöküş işlemi başlar.
The gravity that created a star is pulling it inwards, trying to crush it.
Bir yıldızı yaratan yerçekimi onu içine doğru çeker. Onu çökmeye zorlar.
Our cycle of tides happens because the moon's gravity tugs at the ocean...
Gelgit döngüsü meydana gelir çünkü...
gravity.
Ve nesnelerin Yer'e düşmesinin sebebi budur.
He discovered that the distortion of space and time... produces gravity, a fundamental force of nature.
Sabit ışık hızını anlattıktan 10 yıl sonra,
All you needed was gravity!
- Tek ihtiyacın olan yerçekimiydi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]