English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Gridlock

Gridlock translate Turkish

105 parallel translation
We're looking into gridlock, Rico.
Biz Girdlock'u Arıyoruz Rico.
It's gridlock out there.
Trafik tıkanmış.
Watch out, L.A. It's major gridlock out there this morning.
Dikkat et Los Angeles, bu, bu sabah buradaki en büyük olay.
- Solving the gridlock.
- Trafik sorununu çözüyor.
The Times asked why there's gridlock on the I-5.
Times, l-5'teki trafiğin nedenini soruyor.
They drive and wonder why there's gridlock.
Yola çıkar ve sıkışıklığın nedenini merak ederler.
If ghosts exist, it'd be gridlock. They'd be everywhere.
Eğer hayaletler varsa, Trafik tıkanıklığı olurdu.
Ah! It's gridlock out here!
Herşey felç oldu!
If you are not in gridlock, I invite you to come and watch.
Eğer henüz ızgara olmadıysanız, gelin ve seyredin.
I've got gridlock already.
Zaten çok sıkışığım.
They're heading straight into gridlock.
Direk, araba izdihamının içerisine dalıyorlar.
What you see before you is called gridlock.
Eğer önceden görürsen haber ver.
Press up the yin-yang. The only reason they're not here now... is we got gridlock from across Bronx to the Palisades.
Şu anda burada olmamalarının tek nedeni Bronx'tan Palisades'e kadar her yeri sıkı gözetim altında tutmamız.
* By the looks of the gridlock outside * it's going to be about 3 : 3
* Dışarıdaki karmaşanın görüntüsüne bakılırsa * saat 3.39 civarı
Total gridlock from Pico to Sunset.
Pico'dan Sunset'e kadar trafik tıkanmış.
A couple of hundred structural fires, power's down over half the city, gridlock on all of the freeways.
Birkaç yüz bina yanıyor, şehrin yarısında elektrik yok,.. .. ve tüm otoyollar tıkalı.
Gridlock.
Trafik sıkıştı.
Like gridlock on Times Square today, isn't it?
Bugün burası Times Square'deki trafik gibi, değil mi?
Her greatest fear is that one day they'll all turn up on her doorstep and gridlock london.
- En büyük korkusu bir gün.. .. kapısına geIip Londra yoIIarını tıkamaIarı.
- You'll hit gridlock in about two miles.
- Yaklaşık 3km sonra sıkışıyor.
Napster, gridlock every route except for the one we choose.
Napster, bizim seçtiğimiz yol dışındaki bütün yolları kapat.
Gridlock time.
Şebeke zamanı.
The demonstration caused gridlock around Gwanghwamun for one hour.
Gösteri Gwanghwamun'da bir saat kadar tıkanıklığa neden oldu.
Emergency management suggest you get to a shelter immediately to avoid getting caught in the gridlock.
Acil Durum İdaresi trafiğe yakalanmadan hemen bir sığınağa gitmenizi öneriyor.
Every police agency in South Florida joined the effort of avoid gridlock as to half million people left the beaches and headed inland.
Güney Florida'daki her polis şubesi trafik sıkışıklıklarını önlemek için seferber oldu. Yarım milyon insan sahilden iç kesimlere kaçıyor.
I thought that Traffic Control's job was to stop gridlock, not cause it.
Trafik Kontrol'ün görevinin, trafiğe neden olmak değil, azaltmak olduğunu zannediyordum.
Cab gridlock situation.
Trafik arapsaçıydı.
Sunday brunch gridlock?
Pazar kahvaltısı mı?
Oh, gridlock!
Trafik tıkanmış!
- There's all kinds of gridlock.
- Trafik kilitlenmişti.
It's, like, total gridlock.
Trafik sıkıştı.
But I gotta get the check to the diner before 9 a.m., and it's total gridlock up there.
Ama bugün dokuza kadar parayı götürmem lazım ve yukarıda trafik felç.
All the roads are closed off with gridlock.
Bütün yollar kapalı.
- Even if we try, the traffic would gridlock.
Kendi adamlarımızı oraya götüremeyiz.
Or are we all innocents, our chariots mere chess pieces waiting to be thrown from the gridlock and into the arms of the wolves?
Yoksa hepimiz masumuz da araçlarımız yalnızca tahtadan atılıp kurtların kollarına bırakılan satranç taşları mıdır?
The instant gridlock may be actually helping authorities keep the event contained.
Aslında şebekeler tıkanmış olabilir yetkililerin yardımı devam ediyor.
It's total gridlock!
Tamamen arapsaçı.
Yep, total gridlock.
Evet. Trafik kilit olur.
DC's in total gridlock.
DC tamamen iptal oldu.
Let's go to Traffic Todd in the Metro News 1 Gridlock Chopper.
Trafiği Metro News 1 helikopterinden gözetleyen arkadaşımız Todd'a dönelim.
Don't need anyone mixing martinis, but I'd like a little credit for braving the morning gridlock.
Martinimi karıştıracak birisine ihtiyacım yok ama afyonumun patlaması için biraz pohpohlama istiyorum.
Oh, man, I love gridlock.
Sıkışık trafiğe bayılıyorum adamım.
Total gridlock from some kind of gas explosion In the heart of Brooklyn.
Brooklyn merkezdeki bir gaz patlaması yüzünden yol tıkandı.
Oh, gridlock, after some kind of gas explosion, In the heart of Brooklyn.
Brooklyn merkezdeki bir gaz patlaması yüzünden yol tıkandı.
Erin and Coco's perfectly dressed windows created congestion in pedestrian traffic, which created a looky-loo gridlock zone at our front door, which created an overflow of potential purchasers funneling through that door, which created retail sales.
Erin ve Coco'nun mükemmelce donatılmış vitrinleri yaya trafiğini bir hayli aksatıyordu. Böylece de dükkanın önü her daim dolu oluyordu. Böylece kapının önünde alışveriş yapma potansiyeli olan bir kalabalık birikiyordu.
We're gonna be ages, it's gridlock.
Yıllar sürecek, kilitlendi.
- Virtual gridlock on capital...
Başkentte trafik kilitlenmesi...
Total gridlock from some kind of gas explosion in the heart of Brooklyn.
Brooklyn merkezdeki bir gaz patlaması yüzünden yol tıkandı.
Oh, gridlock, after some kind of gas explosion, in the heart of Brooklyn.
Brooklyn merkezdeki bir gaz patlaması yüzünden yol tıkandı.
There's hellish gridlock in her neighbourhood. Traffic.
- Trafikte.
Total gridlock this morning.
Bu sabah tamamen tıkandı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]