English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Grievances

Grievances translate Turkish

267 parallel translation
I intend to make you listen to all my grievances tonight.
Bu gece tüm dertlerimi dinlemeni istiyorum senden.
The people were angry, they felt they had many grievances.
Halk kızgındı, insanların bir yığın derdi vardı.
Well, I've got some grievances, too.
Benim de şikâyetlerim var ama.
How can you talk about your grievances?
Kendi dertlerin hakkında nasıl konuşuyorsun?
- For redress of grievances?
- Koşulların ıslahı için mi?
Please allow me to observe that Boxer violence cannot redress China s grievances.
Lütfen incelememe izin ver Boxer'ların vahşilikleri Çin'in şikayetlerini çözemez.
We, the Irish Teamsters, have a petition of grievances.
- Sadece yükü yerine götürün yeter. - Pekala, şimdi,
travel hours and harnessing', unharnessin', caring'for horses, loading', unloading', bedding', guard duty, poor drinking'water, order of wagons in march, and, might I add, in addition to no whiskey ration whatsoever in a whole cargo of whiskey. Now, suppose these grievances of yours aren't answered?
... yolculuk süreleri, atları eyerleme, koşumları çıkarma, atların bakımı, yükleme, boşaltma, yatacak yer, nöbet, kötü içme suyu, intikal esnasında arabaları düzene sokma ve ilaveten diyebilirim ki bütün yükü sadece viski olan bir konvoyda hiç viski verilmemesi.
Times have changed, times are different and these days we should take an objective view of old grievances.
Devir değişti, devir farklı ve bugün eski sorunlara nesnel bir gözle bakmalıyız.
We have legitimate grievances against the Klingons.
Klingonlarla savaşmak için nedenimiz var.
Withdraw unto some private place or reason coldly of your grievances.
Ya özel bir yere gidin. ya da derdinizi soğukkanlı tartışın.
It began with grievances by the local labor force... alleging poor working conditions... and violence by European engineers.
Yerli işçi sınıfının şikâyetleriyle başlayan olaylar kötü çalışma şartları ve Avrupalı mühendislerin şiddet kullanmasıyla genişledi.
Let Lokai state his grievances.
Bırakın Lokai, derdini anlatsın.
This House demands redress for grievances.
Bu Meclis ise sıkıntıların giderilmesini talep ediyor.
Grievances which the past 12 years have laid heavy upon the nation.
Son 12 yıldır bu ulusun üstüne çöken ağır dertlerin.
Your Majesty, Parliament has drawn up this document in which are set out our main grievances.
Majeste, Parlamento başlıca şikayetlerimizin yer aldığı bu belgeyi hazırladı.
You're still stuck to your old grievances and vices
Öyle görünüyor'ki hiç değişmemişsin.
Uh, this doesn't seem to be the time or the place... to air bad grievances between you and me, Walter.
Şimdi aramızdaki saldırganlığı gündeme getirmenin ne yeri, ne de zamanıdır Walter.
I was just discussing my grievances with the young lady...
Kızımla dertleşiyorduk da...
Beeg Neeg... convey our grievances.
Beeg Neeg! Mağduriyetimizi ilet.
With my aides, we can draft up a list of your grievances.
Benim de yardımımla bu konuda bir sonuç alabiliriz.
"I've no grievances. Give me any punishment as you wish"
"Bana eziyet vermez aşkım için çektiğim çile"
I know your fears, your grievances.
Korkularını sorunlarını biliyorum.
No grievances. No grudges.
yakınma, kin.
And a commission, part Indian, to hear grievances.
Kısmen Hintli bir komisyon da şikayetleri dinleyecek.
"WHEN CONFLICTS ARISE " YOU AND YOUR MATE SHOULD WRITE OUT YOUR GRIEVANCES ;
Siz ve eşiniz arasında anlaşmazlıklar çıkarsa bu sorunlarınızı hemen kağıda dökün.
There shouldn't be grievances in the family.
Ailede kavga gürültü olmamalı.
" I wanted to settle grievances, not to wreck the machinery
" Ben sistemi yok etmek değil, şikayetleri halletmek istiyordum.
Some ghosts are unable to vent their grievances
Bazı hayaletler de dertlerini göstermekten acizdir.
I sat patiently as stockholders aired their grievances to the board.
Sabırlı bir şekilde oturup hissedarların yönetim kuruluna serzenişlerini dinledim.
Colonel, we've got grievances.
Albay, şikayetlerimiz var.
Mollari, the grievances between my people and yours will never be resolved except with Centauri blood.
Mollari, halklarımız arasındaki anlaşmazlıklar Centaurilerin kanı akmadığı sürece çözülmeyecek.
My Big Book of Grievances.
"Acılarımın Kitabı."
- No one with any grievances she's aware of?
Kimseyle yaşadığı bir mağduriyet olmuş mu?
"We've given your grievances a lot of consideration."
Şikâyetleriniz dikkate alınacaktır. Evet.
We can give you a forum for your grievances.
İsteklerinizi iletebileceğiniz bir platform oluşturabiliriz.
I want names. I want specific grievances.
Detaylı bir şikayet belgesi istiyorum.
Let's include more background information. Past training reps ; medical history ; any grievances she previously filed.
Geçmiş işleri, eğitim alanları, sağlık raporları şikayette bulunduğu herhangi bir şey de olabilir.
Your children hearing some of the grievances?
Çocuklarınızın şikâyetlerden bazılarını öğrenmesini istiyor musunuz?
The tradition of Festivus begins with the airing of grievances.
Festival geleneği şikayetlerle başlıyor.
Forgive whatever grievances you have against one another.
Her türlü sikayetlerinizde birbirinizi affedin.
Whatever grievances you have, whatever quarrels, surely it doesn't involve these children.
Amacınız ne olursa olsun, davanız ne olursa olsun çocukları bu işe bulaştırmayın.
And to make sure that it's not, I'm also establishing a council to air grievances, to advise me.
Hayır, saçmalık değil. Bunun saçmalık olmadığından emin olmanız için bir konsey kuracağım, şikâyetleri bana iletmek ve tavsiye vermek için.
"Tears and sorrow, grief and grievances it entails"
"Gözyaşı ve üzüntü, keder ve dertlere düştük."
It's germane to this argument in that the grievances in the music business are far worse.
Bu görüş doğrultusunda müzik işinde yapılan haksızlıklar çok daha kötü.
Next order of business : grievances.
Sıradaki konumuz, şikayetler.
A court to settle grievances.
Doğru. Şikayetleri karara bağlayan eski bir mahkeme.
I have decided to junk the council that used to meet regularly and replaced that system with trustees who will be responsible for citing grievances and maintaining order.
Düzenli olarak bir araya gelen konseyi iptal etmeye, şikâyetleri iletmeleri ve düzeni sağlamaları konusunda bu sistemi mütevellilerle değiştirmeye karar verdim.
"An establishment of religion... or prohibiting free exercise thereof... or abridging freedom of speech, or of the press... or of the right to petition for a redress of grievances."
"... dinin uygulamasını ifade özgürlüğünü ya da basını kısıtlayamaz ya da insanların toplanıp sorunlarını hükümete bildirmesini engelleyemez. "
Then can I grieve at grievances foregone... and heavily from woe to woe tell o'er... the sad account of forebemoaned moan... which I new-pay as if not paid before.
Bir daha ağlarım geri gelmeyecek sevginin gidişine. Geride kaldı, dediğim hüzünlerle hüzünlenirim, Sıkışır göğsüm, birbir sayarken acıları baştan ;
Thank you very much Hello, thank you and welcome to Who's Sorry Now, television's only grudge match where we give two twosomes the opportunity to air their grievances and settle old scores
Teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim. İyi akşamlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]