English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Grinning

Grinning translate Turkish

359 parallel translation
And you, too, mr. Markham. Standing there, grinning.
Ve siz ikiniz orada durmuş bakıyorsunuz.
Is that supposed to be me, that grinning ape?
Şu sırıtan maymun ben miyim yani?
Well, they had a way of grinning at it.
- Daha ziyade sırıtıyorlardı.
He kept grinning'.
Sürekli sırıtıyordu.
What are you grinning at?
Gayet samimiyim.
He'd have looked you up and down, licked his lips and gone grinning from ear to ear.
Seni söyle bir süzdükten sonra agzi kulaklarina varmis... ve ellerini ovusturmaya baslamisti.
I can't bear another day of grinning. I'll kill myself!
Bir gün daha tahammül edemem.
- What you grinning at?
- Neden sırıtıyorsun?
Not one now to mock your own grinning?
Bir teki kalmadı mı, kendi sırıtışınla alay edecek?
- What are you grinning at?
- Kime sırıtıyorsun sen?
Why are you grinning?
Neden sırıtıyorsun?
Everyone's grinning.
Herkes sırıtıyor.
What are you grinning at?
Neye sırıtıyorsun?
With flapping wings and grinning evil eyes... he points the way to the yawning pits of Hades.
Kanatlarını çırparken, hain hain gülen gözleriyle Hades'in genişleyen çukurlarına giden yolu işaret eder.
You're grinning at him like you're his wife.
Karısıymışsın gibi dişlerini gösteriyorsun.
What are you grinning at?
Ne sırıtıyorsun?
Better? - You got me grinning like an idiot.
- Aptal gibi sırıtmış oldum sayende.
- Yeah, what are you grinning for?
- Evet, niye sırıtıyorsun?
- What are you grinning at?
- Neden sırıtıyorsun?
What're you grinning about?
- Ne sırıtıyorsun?
What the hell are you grinning about?
Ne sırıtıyorsun öyle?
Ye should not have come back, ye grinning whale.
Geri gelmemeliydin, sırıtkan balina.
- What you grinning about?
- Ne diye sırıtıyorsun?
What are you grinning about?
Siz neden sırıtıyorsunuz?
Stop grinning.
Sırıtmayı bırak.
Stop grinning, you little idiot.
Sırıtmayı bırak, seni küçük aptal.
- Yeah, grinning and smirking.
- Evet, pis pis sırıtıyorlardı.
What are you lurking about for... you grinning, twisted devil?
Pusuya yatmış ne yapıyorsun seni kargacık burgacık şeytan?
When the guests are gathered... you would enter... arms swinging... advancing toward the screaming lady... with lowered head and grinning jaw.
Konuklar bir araya geldiğinde içeri gireceksiniz kollarınızı sallayarak çığlık atan kadına doğru ilerleyeceksiniz başınız aşağıda, sırıtkan bir ifadeyle.
All right, don't stand about grinning!
Pekala, öylece sırıtmayın!
How could you make that disgusting confession in public, before all those grinning natives?
O iğrenç itirafı nasıl yapabildin? Halkın, pis pis sırıtan o yerlilerin önünde?
These merry guys marched across Europe. They walked, grinning, along the roads of Belgium, Holland and Denmark.
Savaşı bu gençlere başlangıçta, gezinti olarak kabul ettirdiler.
What you grinning at?
Niçin sırıtıyorsun?
Don't just stand there grinning.
Orada dikilip durma enişte. Biraz yiyecek bir şeyler hazırla.
Don't stand there grinning!
Sırıtıp durma orada öyle!
- What are you grinning about?
- Ne diye sırıtıyorsun?
Our people are dead, and you sit there grinning like an ape.
Adamlarımız öldü sen oturmuş maymun gibi sırıtıyorsun.
Maybe they thought we was prisoners or friendlies, since Old Lodge Skins was grinning at them like a raccoon.
Büyükbaba rakun gibi siritiyordu, bizi dost canlisi tipler ya da mahkum sanmis olmalari mümkün,
What are you grinning at?
Neden gülüyorsun?
And Dim as his mindless, grinning bulldog.
Ve Dim de onun akılsız, sırıtkan köpeği.
What you grinning about?
Ne sırıtıyorsun?
What are you grinning for'?
Neden sırıtıyorsun?
Quit grinning.
Kes sırıtmayı.
You sit there grinning your cold little grin.
Orada o soğuk gülümsemeyle oturuyorsun.
Stop grinning at me.
Bana sırıtıp durma.
- I was grinning from ear to ear.
- Fazlasıyla sırıttığımı düşünmüştüm.
Why are you grinning?
Niye sırıtıyorsun?
- Stop grinning!
- Sırıtma be sırıtma!
What are you grinning at, monster?
Ne sırıtıyorsun, canavar?
- Like sniffing dogs, grinning and slobbering and trying to find out where that smell comes from.
- Tıpkı koku arayan köpekler gibi, Nereden geldiğini arar dururlar o kokunun!
He can't go on grinning.
Böyle devam edemez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]