Grippy translate Turkish

The long section on top is grippy snow.

Yukarıdaki uzun sektör neredeyse karsız durumda.

It's surprisingly grippy out there for how much rain has fallen as he finds his way through the crows.

Zeminin ıslaklığına rağmen şaşırtıcı şekilde kontrollü gidiyor, tabii kargaları da ihmal etmiyor.

You've got a lot of grippy tarmac there. On the apex?

Tutunuş için asfalt parçacıkları göreceksin.

Oh, yeah, these boots are super-grippy.

Evet, ne güzel botların varmış, tam merdiven çıkmalık.

Do you have one of those rubber grippy things?

Temizlik bezi falan var mı?

Do you have one of those rubber, grippy things?

Bunun için bez gibi bir şey var mı?

By the way, a little grippy.

Bu arada biraz sıkı oldu.

But while it's a grippy, technological masterpiece, it still has the blue-collar character of its ancestors.

Yol tutuşlu, teknolojik bir başyapıt olmasına rağmen hâlâ atalarının mavi yaka karakterine de sahip.

Hammond had grippy tyres, so he was all right, too.

Hammond'un kucaklaşmış lastikleri vardı, o da iyi durumda.