Grohmann translate Turkish

Gentlemen, my name is Grohmann.

Baylar, benim adım Grohmann.

- Grohmann, sir.

Grohmann, efendim.

Well, Grohmann, you must have some instructions.

Peki, Grohmann, bazı talimatlar almış olmalısın.

Strangely, neither have I. What's he like, Grohmann?

Gariptir, ben de. Nasıl biri, Grohmann?

Well, Grohmann did say he'd be here for dinner.

Şey, Grohmann onun akşam yemeğine burada olacağını söyledi.

Joseph and Elsa Grohmann.

Joseph ve Elsa Grohmann.

It was you, Grohmann.

Sen koydun, Grohmann.

Look after her, Grohmann.

Ona göz kulak ol, Grohmann.

Miss Clyde, as you're there press the bell for Grohmann, would you, please?

Bayan Clyde, hazır oradayken Grohmann için zile basar mısın, lütfen?

- Grohmann.

Grohmann.

We're all very sorry, Grohmann.

Hepimiz çok üzgünüz, Grohmann.

The Grohmanns were waiting for us.

Grohmann'lar bizi bekliyorlardı.

Mr. Raven Frau Grohmann General Mandrake.

Bay Raven, Bayan Grohmann, General Mandrake.

- Has anybody mentioned Grohmann?

Kimse Grohmann'dan söz etti mi?

Grohmann or his wife could have leased the schloss and pretended to be servants.

"Grohmann ya da karısı malikaneyi kiraladı ve hizmetçi imiş gibi davrandı."

Grohmann.

Grohmann.

- Grohmann, some more wine.

Grohmann, biraz daha şarap.

According to Grohmann, there isn't.

Grohmann'a göre yok.

I guess Grohmann has too.

Sanırım Grohmann da.

That fellow, Grohmann, we'll have to watch him.

Şu adam, Grohmann, onu takip etmemiz gerekecek.

- It might not be Grohmann.

Grohmann olmayabilir.

Yes, talking of breakfast, where's Grohmann this morning?

Evet, kahvaltıdan söz açmışken, bu sabah Grohmann nerede?

Grohmann?

Grohmann?

Grohmann?

Grohmann mı?

You said yourself that Grohmann had disappeared.

Grohmann'ın kaybolduğunu sen kendin söyledin.