Grup translate Turkish
15,925 parallel translation
That is a really hard group to get.
- Bu elde edebileceğin çok zor bir grup.
This is the band gonna lead us into the future?
- Bizi geleceğe taşıyacak grup bu mu?
By the way, I'm still keeping my ears open for bands, going out every night.
Bu arada hala grup arayışım devam ediyor. Her gece dışarı çıkıyorum.
That gaggle of lovely ladies?
Bir grup güzel hanım.
Especially when it comes to your mom being a gutter slut and the village is a gangbang.
Hele de annen, yollunun teki ve hamam da grup seks olduğu için.
- The village is a gangbang.
- Hamam, grup seksmiş! - Hannah!
A wandering band of members of a so-called religious cult, with a leader they call Jesus, has had three of its followers arrested.
Bir grup tarikat üyesi, İsa adını verdikleri bir üyeleriyle birlikte, toplam üç kişi yakalandı.
Um, it's just a bunch of stuff I've...
Yapmakta olduğum bir grup iş var...
So, I think we need to regroup and try and make this work at another time.
Yeniden grup oluşturup başka bir zaman yapmayı denemeliyiz.
This is a little contradictory for an anti-surveillance group, isn't it?
Gözetim karşıtı bir grup için biraz çelişkili bir durum değil mi bu?
That's, um, that's quite an interesting group you're sitting with.
Birlikte oturduğun grup çok ilginç.
Just one group left, and there's lashes for all of you.
Son bir grup kaldı sonra hepiniz kırbaçlanacaksınız.
No, I want to be out of here before the Sunshine Band wakes up.
- Hayır. Grup Güneş uyanmadan önce buradan gitmek istiyorum.
How many more bands?
Daha kaç grup var?
You signed the band.
Grup ile anlaştın.
I signed a band.
Ve ben bir grup getirdim.
So I get nothing for bringing in a band?
Yani grup getiriyorum ve elime geçen bir hiç oluyor öyle mi?
You walk around with a chip on your shoulder like some encounter group dick swatter,
Sürekli etrafta bir grup yarak yemeye... hazırmışsın gibi dolaşıyorsun...
You were thinking all four of us or me and Cece would play Scrabble while you fuck?
Grup olarak yapacağımızı mı düşündün... yoksa sen sikişirken ben Cece ile oyun mu oynayacaktım?
I do a Kissinger and it's Crosby, Stills, Nash, and Young this spring.
Bu bahar bir grup oluşturuyorum. Crosby, Stills, Nash, ve Young ile.
That's the band.
Grup bu işte.
The Band.
Grup olan.
I'd like to ask you a series of yes-or-no questions.
Size bir grup EVET-HAYIR soruları soracağım.
Yeah, well, we were working a militia group.
Bir grup militan üstünde çalışıyorduk.
I'm here for the band, too.
Ben de grup için geldim.
I'm gonna lose my virginity to a bunch of big, black, hairy dudes, and they're gonna fuck me in the ass, bro.
Büyük ve kıllı zenci adamlardan oluşan bir grup tarafından götümden sikilerek bekaretimi kaybedeceğim kardeşim.
Only if we get kidnapped and have an orgy.
Sadece kaçırılmak istediğimde veya grup seks için gelirim.
And, like, if an orgy were to break out, would you like for that to be a large-sized orgy or like, just like, a nice, mid-sized orgy?
Peki bir grup seks yaşanacak olsaydı geniş katılımlı mı olmasını isterdiniz yoksa şöyle orta ölçekte mi?
You mean just as a band, right?
Sadece grup olarak demek istedin değil mi?
Yeah, just the band.
Evet, grup olarak.
Group project 20 percent, individual project 10 percent.
Grup projesi % 20, bireysel proje % 10.
And as for the group presentations, one midterm and one final.
Grup sunumları bir vize zamanı bir de finalde.
You used to run in a group.
Önceden grup halinde takılırdın.
That group.
Şu grup.
Team of hostiles breached the perimeter.
- Bir grup saldırgan içeri sızdı.
So you want to bring a bunch of 6-year-olds into an interrogation room?
Altı yaşında bir grup bebeyi sorgu odasına mı sokacaksın?
I got the Soldados plus a bunch of otherprimeraslined up, but I need that product.
Soldado'lar ve bir grup Primera'yı toparladım. Ama mala ihtiyacımız var.
Porthos got himself captured by the Spanish regiment.
Porthos ispanyol bir grup tarafından ele geçirildi.
But your family got a group looking out for'em.
Ailen bir grup halinde birbirlerini kolluyorlar.
Think I want the world to know I got suckered By a bunch of idiots?
Bir grup aptal beni enayi yerine koymasını sağlayan şeyi dünyanın bilmesini isterim.
Y'all just a bunch of goddamn drug dealers.
Bir grup lanet uyuşturucu satıcısısınız sadece.
This needs to be a group decision.
Bu bir grup kararı olmalı.
Both minivans registered to Bill Stearn under the same group insurance policy.
İki minivan da aynı grup sigorta poliçesi kapsamında Bill Stearn adına kayıtlı.
A group of orphans left for the port of Bassek a few days ago.
Bir grup yetim birkaç gün önce Bassek limanından yola çıktı.
When the guides return, you can leave with the next group.
Rehberler geri döndüğüne, sonraki grup ile gidersiniz.
A group of orphans?
Bir grup yetim çoçuk?
Well, we're the premiere white nationalist group in the world, so that's not surprising.
Dünyadaki en büyük beyaz ulusçu grup biziz, normal yani.
Which is what, the third klan group in the DC Metro area? !
O da ne zaten, DC Metro bölgesindeki üçüncü klan grup mu?
Hey, boss, the group outside was getting set to pull out, but the bus broke down.
Patron, dışarıdaki grup gitmeye başlıyor ama otobüsleri bozulmuş.
They're the fastest growing group around.
- En çabuk büyüyen grup onlar.
- No, just a groupie.
- Hayır, sadece bir grup.