English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Gutting

Gutting translate Turkish

129 parallel translation
You roasted it whole, without gutting it?
Bağırsaklarını çıkarmadan pişirdin, öyle mi? Acıyın, efendim, acıyın bana!
Gutting the golden calf again!
Yine ortalık karıştı!
It's like gutting a fish.
Balığın içini temizlemek gibi.
Today's fire raced through downtown Springfield, gutting Symphony Hall, the Springfield Museum of Natural History, the Springfield Arts Center and Barney's Bowl-a-rama.
Bugünkü yangın Springfield yamaçlarına ulaştı, Springfield Senfoni Merkezi Doğal Tarih Müzesi, Springfield Sanat Merkezi ve Barney'in Bowling Salonuna
Not much rhythm in gutting'fish!
Balık tutmanın da ne ritmi olcak!
She said that he held a gutting knife to her stomach and he told her, "You won't get away from me twice."
Karnına keskin bir bıçak dayamış ve "benden ikinci kez kurtulamayacaksın" demiş.
She said that he held a gutting knife to her stomach, and he told her you won't get away from me twice.
Karnına keskin bir bıçak dayamış ve "benden ikinci kez kurtulamayacaksın" demiş.
He had a gutting blade.
Hançeri vardı.
- Gutting.
- Gutting.
But you are gutting the fish...
Ama balığı parçalıyorsun...
It doesn't matter whether you are praying in a shrine or you're gutting the fish. It will lead to virtue.
Tapınak da dua etmek ya da balık parçalamak değil mesele...
Maris is quite keen on gutting my library to make more space for her hats.
Maris şapkalarına yer açmak için kütüphanemi kaldırmak konusunda ısrarlı.
They'll get around to gutting you eventually.
En sonunda gelip, barsaklarını çıkartacaklar.
'Cause I'll take pleasure in gutting'you, boy.
Yoksa karnını yarmaktan çok mutlu olurdum, evlat.
I'd take pleasure in gutting'you
Karnını yarmaktan mutlu olurdum
"I'll take pleasure in gutting'you, boy."
"Karnını yarmaktan mutlu olurdum, evlat."
I'm walking on the waterfront, once the center of a thriving squid-gutting industry... now abandoned by all but a few longshoremen and allied tradespeople.
Bir kaç liman işçisi ve esnaf haricinde tamamen terk edilmiş olan bir zamanların kalamar temizleme sanayisi olan limanda yürüyorum.
You're scared of gutting fish, or something?
Yoksa balık temizlemekten korktun mu?
Well, let me see. It started out with this old guy who was gutting a fish.
Bir bakayım Balığın içini temizleyen yaşlı bir adamla başlıyor.
( doorbell rings ) Gutting fish, watching home movies and hosing down your father's pants...
Balık temizleme, amatör videolar ve babanızın pantolonunu hortumla yıkamak...
Gutting her way to a personal best score of... 47.
Kendi şahsi rekorunu kırdı!
The only thing I regret is not gutting that trout-mouthed prick... like a fish and playing twister with his vitals.
Pişman olduğum tek şey, o küçük salağın midesini deşip iç organlarıyla oynamamak canım.
Them hake in there want gutting'.
İçerdeki berlam balıklarının içlerinin boşaltılması gerek.
Gutting. Gutting.
İç parçalayıcı...
Stalking, gutting, doing things to the body.
Kurbanlarını izlemesini,.. ... doğramasını, cesede yaptıklarını.
I sent some of my guys down there to start gutting the place.
Adamlarımdan birkaçını evleri boşaltmaya gönderdim.
There's no Paiute ritual for gutting a human body.
Paiute geleneklerinde bir insanı kesmek yok.
McClanahan gutting it out despite being injured in the first period.
- McClanahan, geçen devre yaralanmıştı, şimdi yine buzda.
No, the real danger is from suspending civil liberties, gutting the Bill of Rights, allowing our fear to destroy our democratic ideals, because once we start overturning our constitutional protections, our enemies have won.
Hayır, gerçek tehlike sivil özgürlükleri askıya almak, İnsan Hakları Beyannamesi'nin içini boşaltmak, korkumuzun demokratik ideallerimizi yok etmesine izin vermek. Çünkü anayasal güvencelerimizi ortadan kaldırmaya başlarsak düşmanlarımız kazanmıştır.
She saw a gutting last night.
Dün gece bir cinayet görmüş. Çok üzgündü.
Gutting costs went up, huh?
Yıkım masrafları arttı ha?
I mean, my man here don't know shit about no gutting costs. He don't know nothing about no price of no steel.
Bak benim adamım ne yıkım masrafından anlar ne de çelik fiyatlarından.
Avershays Press annouced the deal with Irving Gattinger.
AVC Yayınevi Evan Gutting'le anlaşma yaptığını duyurmuş. Gutting mi?
Just think of it as gutting a fish.
Sadece balık tutuyormuş gibi düşün.
If you'd spare your partner a gutting, Mr Star... you might make your way to the Gem.
Ortağınızın hayatını kurtarmak istiyorsanız... hemen Gem'e gidin Bay Star.
A gutting at whose hand?
Kime karşı?
They're gutting the ship.
Geminin içini boşaltıyorlar.
Yes, David has a real knack for gutting the life out of things.
Evet, David'in içinizi dışınıza çıkartmakta üstüne yoktur.
He once fought and killed twelve enemy soldiers, gutting them with his bare hands.
Bir seferinde 12 düşman askerinin bağırsaklarını çıplak elleriyle sökmüştü.
Big boss made things messy gutting that boy for nothing
Patron adamı deşerek işleri iyice karıştırdı.
I'll take pleasure in gutting you, boy!
Bağırsaklarını deşmekten zevk alacağım.
I'm still gutting'about lobbin'half a million dollars in the air.
Ben hala yarım milyon doları neden havaya uçurduğumuzu merak ediyorum.
Except for killing, gutting and burning the deputy director of the F.B.I.
Öldürme, yağma etme ve F.B.I müdürünün vekilini yakmak dışında.
Reid : the gutting Causes the intestines To spill out.
Karın kesiği, bağırsakların dışarı boşalmasına neden olur.
Gutting and cleaning Are what he has to do To find release.
İç organlarını çıkarma ve temizlik onu özgür kılıyor.
So I guess I know who stabbed you, probably while gutting.
Artık seni kimin bıçakladığını biliyorum, herhalde bağırsaklarını deşerken yaptı.
And as far as I know, nice guys don't roam around... tossing health care professionals in front of moving locomotors, and gutting 25-year old paramedics in the alleyways.
Ve bildiğim kadarıyla iyi adamlar etrafta serseri gibi dolanıp sağlık hizmetlilerini metronun önüne fırlatıp 25 yaşındaki sağlık görevlilerinin midelerini dar sokaklarda deşmezler.
The gutting-the-fish scene.
Balığı temizleme sahnesi.
Gutting those tourists...
Şu turistlerin midesini deşmek...
Then there are the gutting costs.
- Çoğunluğunu almadık.
It was like gutting'catfish.
Balık öldürmek gibi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]