Guy's translate Turkish
64,777 parallel translation
If a guy says his girlfriend vanished into thin air, there's a good chance she's decomposing in his trunk.
Bir adam kız arkadaşının kaybolduğunu söylerse, kendi tabutunda çürüyor demektir.
So, even if I knew this guy, it's basically nothing but a dream.
Yani bu adamla tanışmışsam bile anlayacağın hayalden farksız.
I see a girl like you and a guy like that, I think, "now, how's a working man" "with hillbilly hair and a beer belly"
Senin gibi bir kadını ve onun gibi bir adamı gördüğümde şöyle düşünürüm, "köylü saçı ve bira göbeğiyle çalışan bir adam"
You don't seem like a guy who's ready to retire.
Emekliliğe hazır bir adama benzemiyorsunu.
Once upon a time, a guy named Stussy hired an idiot to rob his brother, and the idiot drove to the wrong town and killed the wrong Stussy.
Bir zamanlar, Stussy adında bir adam kardeşini soymak için bir aptal tuttu, ve o aptal yanlış kasabaya gidip yanlış Stussy'yi öldürdü.
Guy's throat was cut. They found a piece of glass on the linoleum.
Muşambada bir parça cam buldular.
Donald wu. Served 22 years beating a guy's skull in with a tire iron.
Bir adamın kafasını bijon anahtarıyla dağıtmaktan 22 sene yatmış.
Got married straight out of high school to a guy I knew since fifth grade summer camp.
Lise biter bitmez, beşinci sınıf yaz kampından beri tanıdığım biriyle evlendim.
This guy's no soldier, he's too busy counting'bolts.
Gidelim hadi. Bu herif asker falan değil, mekanizma hesabı yapmakla meşgul!
This guy you're looking for, Saad Mahsud, he's working for the FBI.
Aradığınız şu çocuk, Saad Mahsud, FBI için çalışıyor.
The guy's picture's all over the Internet.
Adamın fotoğrafı tüm internette dolaşıyor.
Your guy's not here.
Adamın burada değil.
My cyber guy's been trying to I.D. him. So far, we've come up empty.
Bilişimcim kimliğini belirlemeye çalışıyor ama şimdiye kadar bir şey bulamadık.
If that guy... If he's involved in the bombing, like those photos suggest, but he wasn't working with Sekou,
O adam fotoğraflarda göründüğü gibi bombayla bağlantılıysa ama Sekou ile çalışmadıysa.
Ray Conlin's a good guy.
Ray Conlin iyi bir adam.
I should have listened to you about the man across the street, the guy you said was watching me.
Sokağın karşısındaki beni izlediğini söylediğin adam konusunda seni dinlemeliydim.
Well, coming from someone who fucked a guy in a suicide vest, that means a lot.
Canlı bomba yeleği giyen bir adamla yatmış birinden bunu duymak çok anlamlı.
Bed 3. Guy's been waiting for a plastics consult - for over an hour.
3. yataktaki adam bir saattir estetik cerrahi muayenesi bekliyor.
Charlie's more of a old school kind of guy.
Charlie eski kafalıdır.
He's their cousin. We've never met him but Tuffnut worships the guy.
Lütfen, bize övgüler yağdırmana gerek yok.
How come you didn't ask that guy whether he's 91 and having a son?
Niye o adama da 91 yaşında mı, oğlu var mı diye sormadın?
People don't actually believe this guy's God?
İnsanlar onun gerçekten Tanrı olduğuna inanmıyor herhalde?
That's the guy I was telling you about.
Size bahsettiğim adam buydu.
Did you hear about the guy on the French submarine?
Fransız denizaltısındaki adamı duydun mu?
So, let's say this guy comes and sits on your couch and he says, "Hey, Doc, I have access to nuclear weapons and I need to destroy Godzilla."
O zaman, biri gelsin koltuğuna otursun "Selam hocam, nükleer silahlara erişimim var, Godzilla'yı yok etmeliyim." desin.
It had a mannequin that had this hat that made it come to life and there was a goose on a rainbow and this creepy guy puppet that, like, worked at a department store.
Şapkası canlanan bir manken vardı gökkuşağının üstünde uçan kaz vardı korkunç adam kuklası vardı... Bir mağazada çalışıyor gibilerdi.
Guy enlisted in the Army. Did tours in Afghanistan and Yemen, worked his way up to Special Forces.
Adam Özel Kuvvetler'e terfi edip Afganistan ve Yemen'de görev yapmış.
My guy was able to hack the ATM camera, change the time stamp.
Adamım ATM kamerasına sızmayı başardı. Tarihi değiştirmiş.
Who's this guy?
Eric Carter.
Guy's got nine lives, and he's used only three so far.
Herif dokuz canlı ve üç tanesini kullandı.
Sorry, you called the wrong guy.
Üzgünüm, yanlış adamı aradınız.
Hey, Wolfie, any idea what this guy's talking about?
Wolfie, bu adamın neden bahsettiğini biliyor musun? Evet.
He put his fist through this guy's face.
Adamın suratına yumruk attı.
I mean, the guy's scary.
Çok korkutucuydu.
We're heading into some creepy house and you're talking about some guy named Whispers? Seriously?
Ürpertici bir eve giriyoruz ve sen adı Fısıltılar demek olan bir adamdan mı bahsediyorsun?
I'm dating this guy who's really obsessed with the whole psychic vibe thing.
Ben bu adamla çıkıyorum. Gerçekten takıntılı Bütün psişik vibe olayı.
Guy's going nuts, full-on Sandy Hook.
Herif delirdi, sağa sola kurşun yağdırıyor.
Little question, though, that guy up there, what's, uh, he wanted for?
Bir sorum var aslında, oradaki kişi, tam olarak neden aranıyor?
I too fell in love with that guy Mahatre's wife.
Mahatre'in karısına aşık olmuştum.
The guy who spreads smoke.
Sinek ilacı sıkan adam.
The guy's gone in two months.
Adam iki ay önce öldü.
A handsome guy like you, you gotta have a girlfriend.
Senin gibi bir yakışıklının bir kız arkadaşı vardır.
- Who's that guy?
- O da kim? - Ne?
Call that creepy guy from Anders Enterprises and tell him it's much ado about nothing.
Anders Kurumundaki ürkütücü adamı ara ve boşuna ortalığı ayağa kaldırmamasını söyle.
I always end up with the wrong guy.
Her zaman yanlış adamla sonuçlanır.
So there's this guy that I like.
Hoşlandığım biri var.
I'm just an ordinary guy.
Sıradan bir insanım.
If the guy in the sport coat tells you it's his, you argue with him and you keep it going until I either come back or I shout out your name.
Spor ceketli adam bunun kendinin olduğunu söylerse ben dönene kadar adını yüksek sesle sürekli bağır.
This guy's a serial murderer.
- Katilin izlediği yönteme göre biz konuşurken bir sonraki kurbanını arıyor olması muhtemel. Bu adam bir seri katil.
We know that this guy's got this, like, crazy genius IQ level and he's manipulative as they come.
Bu adamın inanılmaz bir IQ derecesi olduğunu ve aynı zamanda manipülatif olduğunu biliyoruz.
Well, I talked to Karen's supervisor in Kansas City, a guy named Paul Crawford, you know him?
Peki ya sen? Karen'ın Kansas'taki amiri ile konuştum, adı Paul Crawford, onu tanıyor musun?