Haas translate Turkish

Kurt Haas, has ordered instant retaliation... for the insufficient cooperation of the civilian population.

Kurt Haas, yeterli iş birliği yapmayan... sivil halka anında misilleme... yapılması emri verdi.

No, Herr Haas.

Hayır, Herr Haas.

Why, Herr Haas, that's impossible.

Neden, Herr Haas, bu imkansız.

Herr Haas, this pistol was made in England.

Herr Haas, bu silah İngiliz yapımı.

Impossible, Herr Haas!

İmkansız, Herr Haas!

Where is Haas?

Haas nerede?

There's number one, Peter Haas.

İşte 1 numarada Peter Haas.

These are police officers, Miss Van den Haas.

Bunlar polis memurları, bayan Van den Haas.

One moment, Miss Van den Haas.

Bir dakika, bayan Van den Haas.

- No, Van den Haas.

- Hayır, Van den Haas.

You go straight in there and ask for Haas.

Buradan düz gideceksin ve Haas'a soracaksın.

- Haas?

- Haas?

- Hello, Mr. Haas?

- Alo, Bay Haas?

- You're the man Mr. Haas sent?

- Bay Haas'ın gönderdiği adam mısın?

So, I turned to an old friend, Paulie Haas a guy who had the skills to handle a situation like this.

Böylece eski bir arkadaşa danıştım, Paulie Haas. Durumu kontrol edebilecek yeteneklere sahip bir adam.

I'm looking for Paulie Haas.

Paulie Haas'ı arıyorum.

Kick it, Haas.

Bas tekmeyi, Haas.

I saw you play Tommy Haas at the Lipton last year.

Geçen yıl seni Lipton'da Tom Haas'la oynarken görmüştüm.

[SOLOMON, MILLER HAAS FAMILY LAW]

[SOLOMON, MILLER HAAS HUKUK BÜROSU]

I found Haas.

Haas'ı buldum.

The last time I spoke to Haas he was about to move on Bauer and the woman.

Haas'la en son konuştuğumda, Bauer ve kadın için harekete geçmek üzereydi.

Secret is the Haas avocados.

İşin sırrı Haas avokadolarında.

This is Ethan Hass.

Ben Ethan Haas.

Ethan Haas.

Ethan Haas.

This is Ethan Haas.

Ben Ethan Haas.

This is Bailiff Hoss.

Bu, Mübaşir Haas.

Uh, Paul Haas returned,

- Paul Haas sizi geri aradı.

Fabian Haas?

Fabian Haas vardı ya.

Manfred Haas hanged himself two years after his son died.

Manfred Haas, oğlu öldükten iki yıl sonra kendisini asarak intihar etmiş.

What about Mrs. Haas?

Peki, Bayan Haas nerelerde?

Mrs. Haas'house.

Bayan Haas'ın evi.

That's the day of Fabian Haas'accident.

Fabian Haas'ın kaza geçirdiği gün.

Erika Haas was a doctor at the hospital.

O zamanlar Erika Haas, Gmunden Hastanesinde doktormuş.

That's Haas.

Bu Haas'ın yüzü.

Donald Haas?

Donald Haas?

Don Haas is the girls'soccer coach.

Don Haas kızların futbol antrenörü.

Was coach Haas at the pep rally?

Koç Haas pep rally'ye katılmış mıydı?

Where would coach Haas be right now?

Koç Haas şu anda nerede olabilir?

You smoke more than 100's, Mr. Haas?

Daha çok uzun sigara mı içersiniz Bay Haas?

Don Haas kidnapped my daughter.

Don Haas kızımı kaçırdı.

Chambers represented Haas in a minor sex offense case six years ago, had the record expunged.

Chambers, Haas'ı 6 yıl önce kayıtların silindiği basit bir seks suçu davasında temsil etmiş.

- Could be. Well, Haas swears he didn't put the cigarette butts there.

Haas izmaritleri oraya kendisinin koymadığına yemin ediyor.

Don Haas was at the pep rally.

Don Haas Pep Rally'deymiş.

Don Haas has an alibi for the night your daughter was taken.

Don Haas kızınızın kaçırıldığı gün nerede olduğunu kanıtladı.

He tried to implicate Haas and Chambers.

Haas ve Chambers'ı suçlamaya çalıştı.

That would mean Haas and Chambers had significance to him, right?

Haas ve Chambers ona özel bir anlam ifade ediyor olmalı.

The man who took your daughters. He framed Peter Chambers and Don Haas for a reason.

Kızlarınızı kaçıran kişi,... Peter Chambers ve Don Haas'ı bilerek işaret attı.

Rudi Haas.

Rudi Haas.

Marine Sergeant Rudi M. Haas.

Deniz Kuvvetleri'nde Çavuş Rudi M. Haas.

Are we opening an investigation into Sergeant Haas?

Çavuş Haas'i mi soruşturacağız?

Paul Oz.

Haas, Paul Haas.