Habanero translate Turkish

- No, a bottle of Habanero, por favor. - Ay.

Hayır, bir şişe habanero lütfen.

Holy habanero!

Vay canına.

Habanero and cayenne peppers mixed with lime juice, vinegar, onions and salt.

Misket limon, sirke, soğan ve tuzla terbiye edilmiş baharatlı biber.

Habanero spicy.

Baharatlı Habanero.

Then listen carefully to what I'm gonna say, habanero, forget the money.

O zaman söyleyeceklerimi dikkatle dinleyin, parayı unutsanız iyi olur.

He's listening to a clandestine radio station! Leonardo, you're just angry because the habanero took you off the film.

Leonardo, sen kızgınsın, çünkü Havana'lı seni filmden çıkardı.

Noodle, did you get the habanero peppers?

Avanak, habanero biberlerini aldın mı?

That's a habanero...

Habanero geldi.

Could I have some habanero sauce, please?

Biraz habanero sosu alabilir miyim lütfen?

Think of a radioactive isotope like a habanero pepper.

Bir kırmızı biber boyutlarında bir radyoaktif izotop düşün.

I'd go with a habanero Sriracha.

Ben olsam habanero Sriracha biber sosu seçerim.

I haven't finished my breakfast. Yo, you got to try some of my Habanero-Jelly eggs.

Habanero reçelli yumurtalarımı denemen lazım.

A special havanero from a farm outside of Havana.

Havana çiftliklerinden gelme özel bir Habanero biberi.

"Habanero Massacre"?

"Habanero Massacre" acı sosu mu?

I was hoping I'd meet a strapping young habanero and start a family down here.

Dalyan gibi bir Havanalıyla tanışıp burada bir aile kurmayı umut ediyordum.

Normally, that's enough to ensure that no one catches you, but normally, you're not in a stock Mini that's about at home in the woods as an eskimo eating Habanero peppers in the Sahara at midday.

Normalde bu süre kimsenin size... yetişmesini önlemek için yeterlidir. Ama normalde fabrikasyon bir Mini kullanmazsınız. Yani öğlen Sahra çölünde... acı biber yiyen... bir eskimo gibi.

You gotta put the habanero.

Habanero koymalısın.

It's made with real habanero chilies that I cultivated hydroponically.

Gercek habanero borek ile yapilan ben hidroponokal ekili.

Listen, I'm just here to tell you that... the habanero sauce last night at dinner was almost as good as La Rica's.

Hayır, ben buraya şey demek için geldim dün akşam yemeğindeki habanero sosu neredeyse La Rica'nınki kadar iyiydi.

The one with fermented habanero oil and sparkling grapefruit water?

Mayalanmış habanero yağı ve köpüklü greyfurt suyu ile olan mı?

Well, they're full of foods known to fight sadness... collards, potato, habanero, grapefruit.

Üzüntüye karşı savaş açan besinlerle dolu : Kara lahana, patates, habanero biberi ve greyfurt.

I'm a hot habanero pepper right now.

Ben şimdi sıcak habanero biber değilim.

Habanero dildo.

- Acı soslu dildo.

Mango habanero.

Mango habanerolu.

For in this crisp time when autumn begins to fade, the chef brines chicken in habañero and even adds habañero powder to the crust.

Sonbaharın, silinip gitmeye başladığı bu gevrek günlerde şef, tavuğu habanero biberinde salamura ediyordu... Hatta, tavuğun çıtır kabuğuna bile habanero serpiyordu.

Is that look of disgust because you need cream and sugar, or because you need habanero?

Kreması yada şekeri olmadığı için mi yoksa habanerosu olmadığı için mi iğrenç?

How is your Habanero-glazed yellowtail?

Acı soslu balığın nasıl?

There's habanero pepper in this taquito and I'm literally digesting lava.

Şu an resmen alev sindiriyorum.

habanero potato chip?

Acı soslu patates cipsi ister misin?

Have you had his world-famous habanero salsa yet?

Tam bir yemek aşığıdır. Hiç dünyaca ünlü Habanero salsasını denedin mi?

Habanero!

Havanalı!

I enjoy talking to you, habanero,

Seninle konuşmaktan hoşlanıyorum,

Ha ha ha.

Habanero reçelini buzdolabından çıkarıp yumurtalarla karıştır ve bam!

Why? That's habanero pepper frosting,

O, Habanero biberli şekerlemeden çünkü evliliğimiz çok harika...

- Not the habañero sauce.

- Acı sos olmaz.

When you interrupt my group, you get habañero sauce on your tongue.

Grubu bölersen,... diline acı sos dökmen gerekir.