English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Habitat

Habitat translate Turkish

736 parallel translation
My native habitat is the theatre.
Benim doğal yaşam ortamım tiyatrodur.
I can't wait to see them in their natural habitat.
Onları doğal ortamlarında görebilmek için sabırsızlanıyorum.
This... this thing alive and in its natural habitat is valuable to us.
Bu... Bu şey yaşıyor ve doğal durumu bizim için oldukça önemli.
However, recent experimental nuclear detonations may have drastically altered its natural habitat.
Ancak, son zamanlardaki deneysel nükleer patlamalar yaratığın doğal çevresini ağır şekilde bozmuş olmalı.
- In my natural habitat?
- Doğal yaşam ortamımda mı?
By removing the tribbles from their natural habitat, you have, so to speak, removed the cork from the bottle and allowed the genie to escape.
Bu tribbleleri kendi doğal ortamlarından çıkarttığın anda, şişenin tıpasını çıkartmış oldun ve şişedeki cin de dışarı kaçtı.
The formal poverty and the gigantic expanse... of this new experience of habitat... both originate in its mass character, which is implied both by its destination... and by modern conditions of construction.
Mesken konusundaki bu yeni deneyimin estetik yoksullugu ve büyük artisi, hem islevi hem de insanin günümüzdeki kosullarindan dogan kitlesel karakterinden kaynaklanmaktadir.
They're unaware that their bounteous habitat is a small green world floating in the vast emptiness of the Pre-Namib.
Bu cömert habitatın, Pre-Namib'in devasa hiçliği içinde yüzen küçük, yeşil bir dünya olduğundan habersizler.
A place in Manhattan that looks exactly like his natural habitat.
Yaşadığı yere benzer bir yere. Onu orada kolayca yakalarsınız.
THAT'S MY NATURAL HABITAT, BELIEVE IT OR NOT.
Doğup büyüdüğüm yer orası, ister inan, ister inanma.
Ah. A bear in his natural habitat.
Bir ayının doğal yetişme ortamı...
Now his children are sentenced to 10 to 15 years of school, to learn how to survive in this complex and hazardous habitat.
Şimdi çocukları 10 ile 15 yıl okula gidip, bu karmaşık ve tehlikeli habitatta nasıl yaşayacaklarını öğreniyorlar.
But his natural habitat is clear, water.
Fakat doğal yaşam alanı belli, su.
Hell is my natural habitat.
Cehennem benim doğal yaşam alanım.
Meet the small, harmless cricket as he moves through his habitat.
Kendi yaşam alanına doğru hareket eden şu küçük, zararsız cırcır böceğiyle tanışın.
But in their original habitat, geography contains them.
Ama kendi yaşam alanlarında, coğrafyayla sınırlanmışlardı.
His habitat- - the frozen tundra of Soldier Field.
Onun doğası yeşil çimler.
And as you can see by this re-creation of the crocodile's natural habitat crocodiles make their lairs in underwater caves.
... soğukkanlı hayvanlardır. Gördüğünüz bu alanda da timsahlar su altı mağaralarına inlerini kurarlar.
A clean place to live, their own habitat.
Yaşayacak temiz bir yer, kendilerine özel yaşam alanı.
Actually, they're renovating the aquatic mammal exhibit in the penguin habitat.
Aslında kutupsal memeli gösterisi için penguen ortamını yeniliyorlar.
"Penguin habitat"?
"Penguen ortamı" ha?
I'll bet it's the same at their habitat on Devidia II.
Devidia II'deki yaşam alanlarında da aynısının olduğuna eminim.
We should target torpedoes on the alien habitat and destroy it.
Torpidolarla uzaylıların yaşam alanını yok etmeliyiz.
Geordi, are we planning to fire on the alien habitat?
Geordi, uzaylıların yaşam alanına ateş açmayı planlıyor muyuz?
So how can we destroy their habitat?
Yaşam yerlerini nasıl yok edeceğiz peki?
"In this world, one's habitat... " has come to pass as thus. "
"Bu dünyada, bir insanın yaşamı bitmek için başlamıştır."
- lt's more like a habitat, really.
- Sıcak bir ortam desek daha doğru.
I did some work there... in preserving the natural habitat of the native orangutan.
Orada biraz iş yapmıştım... Orangutanların doğal ortamlarının sağlanması üzerine.
Habitat Ring.
Yaşam alanı.
Computer, seal off corridor 14A, habitat level five.
Bilgisayar, yaşam katı beşteki koridor 14A'yı kapat.
- Security to habitat 5-14A.
- Güvenlik yerleşke 5-14A'ya.
Everyone's been moved to the habitat ring.
Herkes yerleşim alanına alındı.
Habitat ring, level 14.
Yaşam halkası kat 14.
It's not in any of the crossover bridges or in the habitat ring.
Hiçbir aktarma köprüsünde yada yaşam çemberinde değil.
Stand... I'm reading a huge plasma surge in the habitat ring.
Bekley... Doğal ortam halkasında aşırı plazma yüklenmesi.
You and Odo had better join me in the habitat ring.
Siz ve Odo yanıma gelseniz iyi olur.
Mortlake turtle can return to its natural habitat, and birds like the glossy ibis won't lose another precious nesting place.
Mortlake kaplumbağası doğal yaşam alanına geri döner. Çeltikçi kuşu gibi kuşlarda değerli bir yuvalama yerini daha kaybetmezler.
Dr. Lovell's view seems to be that this woman's natural habitat is... a primitive cabin in the heart of the forest.
Dr Lovell'a göre bu kadının doğal yaşam alanı ormanın ortasında ilkel bir kulübe.
In five minutes, we will begin pumping neurocine gas into the Habitat Ring.
Beş dakika içinde yerleşim alanına neurocine gazı pompalamaya başlayacağız.
Habitat Ring.
Yerleşim yerleri.
If you can get past the force fields you've got to get out to the Habitat Ring and start evacuating those people before...
Güvenlik alanlarını geçebiliyorsanız öncelikle o insanları tahliye...
Destroy it and we save everybody in the Habitat Ring.
Yok edelim ve herkesi kurtaralım.
Computer, open the door to chamber 901, habitat level H-3.
Bilgisayar, 901 nolu odanın kapısını aç, yaşam alanı kat H-3.
Yeah, well, you'd be grumpy too... if you were taken out of your natural habitat... and gawked at by a bunch of slack-jawed yokels.
Doğal yaşam ortamından alınıp bir avuç miskin hödük tarafından rahatsız edilseydin sen de huysuz olurdun.
Gosh, I thought he'd be happier in his true habitat.
Tanrım, gerçek ortamında mutlu olur sanıyordum.
We have Klingon troops on the Promenade, the Habitat Ring and Lower Pylon Three.
Klingon askerleri gezinti güvertesi, yaşam alanlarına ve üçüncü sütunun alt kısmına girdi.
I can search the Docking Ring while you look around the Habitat Ring and the Central Core.
Sen habitat halkasıyla merkeze bakarken ben de kenetlenme halkasına bakabilirim.
I assigned a maintenance crew, but in the meantime I moved the delegation to section 4 7, level 2.
Bakım ekibi görevlendirdim ama bu arada tüm Romulan heyetini Habitat halkasındaki 47. bölüme taşıdım.
There were a series of explosions across the habitat ring, but it happened so fast, I couldn't get a sense of exactly what was going on.
Habitat halkasında boydan boya bir dizi patlama vardı. Her şey çok çabuk oldu, neler olduğunu tam olarak anlamadım.
Until then, they're all to be treated as indigenous life-forms behaving normally in their natural habitat.
Bunun haricindeki davranışı gösterene kadar bu yaşam formlarının davranışlarını toplumlarının doğal davranış olarak tanımlanacaktır.
This is not exactly my native habitat.
Etrafında dolaşanların balık olduğuna emin misin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]