Hairstyle translate Turkish
302 parallel translation
Talking high poetry or selling hairstyle advertising?
Şiir mi okuyorum yoksa saç modeli tanıtımı m?
Back home you had no hairstyle at all, really.
Evde belli bir saç stilin olmazdı, gerçekten.
With that funny hairstyle
Saçları tuhaf taranmış olan.
You don't work with the captain because of his hairstyle. - - But because he's got the job, or you're no good.
Kaptanla saçları bakımlı olduğu için işbirliği yapmazsın, komuta onda olduğu için işbirliği yaparsın yoksa işin biter.
I like your hairstyle.
Saç şeklini sevdim.
Oh, you've changed you hairstyle.
Saç modelinizi değiştirmişsiniz.
Take your hairstyle...
Örneğin, yeni saç modeli...
You know you have a beautiful hairstyle?
Saçın ne kadar güzel olmuş, biliyor musun?
- What a beautiful hairstyle.
- Ne güzel bir saç kesimi.
Oh? You changed your hairstyle.
Saç kesimini değiştirmişsin?
Why are you all done up in that new hairstyle?
Niye saçına yeni bir şekil verdin peki?
'First of all, she has to learn what clothes to wear and what hairstyle.
'Her şeyden önce, nasıl giyineceğini, nasıl bir saç stili olması gerektiğini öğrenmeli.
What would you call that hairstyle you're wearing?
Bu saç modelinin ismi nedir?
What hairstyle?
- Hangi saç şekli?
You know who complimented me on my new hairstyle? Who?
Bu sabah saçıma kim övgüler düzdü, biliyor musun?
I gave myself a new hairstyle, parted straight down the middle.
Kendime yeni bir saç modeli yaptım, ortadan düz olarak ikiye ayırdım.
like that tell him that his clothing is vulgar... that your hairstyle is him very badly, that he did fatten?
Meselâ sana giyimin uygun değil saç modelin çok kötü, şişmansın mı desem?
I dug his hairstyle, so we asked him to play bass.
Saçları hoşuma gitmişti. ona bas çalmasını söyledik.
I got a new hairstyle.
Yeni saç stilim nasıl.
Aren't you a bit too old for a hairstyle like that?
Böyle bir saç stili için biraz yaşlı değil misiniz?
If I find your hairstyle funny...
Saç stilini komik bulduysam...
... the meaning of a new hairstyle has to do with freedom of life...
Yeni bir saç stilinin anlamı yaşamın özgürlüğüyle alakalıdır.
Do not like my hairstyle?
Saçımı beğenmedin mi?
Someday I may change my hairstyle, but not yet.
Birgün saç sitilimi değiştirebilirim ama henüz değil.
I said, "ls this the hairstyle you wanted?"
İstediğin saç stili bu mu peki? "Evet," dedi.
And if you tack a couple of hot centerfolds up here... between the TV and the camera, you'll get your suspects to leer up... so you won't be identifying people by hairstyle.
Ve şu üst kısma, TV ve kameranın arasına... birkaç ateşli hatun resmi takarsan, şüpheliler aşka gelir, ve insanları sadece saç stiline göre... teşhis etmek zorunda kalmazsın.
May I suggest, dear Eliot, you change your hairstyle?
Burdalar. Size tavsiyem, değerli Elliot, saç şeklinizi değiştirir misiniz?
Wyatt, how do you like my new hairstyle?
Wyatt, yeni saç stilimi beğendin mi?
Do women... always worry about their hairstyle?
Kadınlar... her zaman saç biçimleriyle mi ilgilenirler?
In all the times we've made love... and this is number eleven, I've never once thought about my hairstyle.
Bu onbirinci sevişmemiz, ve hiçbir seferinde saçımın nasıl olduğunu önemsememiştim.
For example we know where you can get a top-of-the-line hairstyle- -
"Mesela çizgi dışı bir saç modelini nerede yaptıracağınızı biliyoruz..."
Nice hairstyle.
Saç şekli hoş.
Can't you find a hairstyle you like?
Beğendiğin saç stilini bulamıyor musun?
Mom is going to make me a particular hairstyle.
Annem saçımı güzelce kesebilir.
Who is the man with the ridiculous hairstyle?
Bu gülünç herif de kim yahu?
We were just admiring your new hairstyle.
Yeni saç stilini takdir ediyorduk. - Gerçekten mi?
Well, it has a few head of cattle for atmosphere and tax purposes... but it is a beauty ranch... a place where unhappy women, divorcees, and widows mostly can go to lose weight, uh, remove wrinkles, or change their hairstyle
Tabii atmosfere ve amacımıza uygun olması için birkaç sığır da olacak. Ama burası güzel bir çiftlik. Mutsuz kadınların, daha çok dul ve yalnız kadınların, kilo vermek, saç şekillerini değiştirmek ve bir sonraki... hayal kırıklığı için güzelleşmeye geldiği bir yer.
My hairstyle is the least of your worries.
Saç stilim endişeleneceğiniz son şey olacak.
Here we have a man with an obvious eating disorder... and a woman with a bizarre hairstyle- - I'm sure worn only for shock value.
Karşımda net bir şekilde yeme problemi olan bir adam var ve acayip saç stilli bir kadın... ... eminim korku ve kederden yıpranmıştır.
If you must know, I imitated the hairstyle of the Bajoran man who was assigned to me.
Madem bilmek istiyorsun bana görevlendirilen Bejoralı bir adamın saçını taklit ettim.
Excellent wedding hairstyle.
Harika bir düğünlük saç stili.
Did you change your hairstyle?
Sen saçını mı yaptırdın?
Much like your hairstyle, Mrs. D'Arcy, the'70s are history.
Tıpkı saç modeliniz gibi Bayan D'Arcy. 70'ler tarih oldu.
Every kind of music's been tried, every government's been tried, every fucking hairstyle, bubble gum flavours, you know, breakfast cereal.
Her çeşit müzik türü denendi... her çeşit hükümet.. her çeşit saç stili denendi... Püsküllü, kahküllü, her çeşit!
Have you changed your hairstyle?
Roz, saç stilini mi değiştirdin sen?
She changed her hairstyle.
Saç modelini değiştirdi.
You've such a pretty face, you shouldn't hide it behind that new hairstyle.
Güzel bir yüzün var. Bunu saklamamalisin.
Your clothes and your hairstyle are very pretty for your friends, but here, they make everyone laugh.
Kapının içine yerleştirilmiş cepten şişeyi çekip alabilirdi, ama kapı açılmışken, kızağın içi ona çok çekici geldi.
Don't wanna spoil your hairstyle
- Hayır gerek yok. Dışarıda hava çok soğuk.
You haven't even noticed my new hairstyle.
Saçımı yaptırdığımı fark etmedin.
Do you not like your hairstyle anymore?
Chie, her zamanki saç modelinden hoşlanmıyor musun?