English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Halos

Halos translate Turkish

59 parallel translation
And they don't have halos either.
Kafalarının üzerinde hale de yok üstelik.
They have halos. To me, anyway.
En azından ben öyle düşünüyorum.
Well... The enemy were all wearing little silver halos, sir. And they had fairy wands with big stars on the end
Şey düşmanlar gümüş haleler takmıştı ve ucu yıldızlı peri değnekleri vardı...
- And those halos joined together.
- Ve bu haleler birleşti.
Halos joining together...
Birleşen haleler...
Halos.
Haleler.
Especially the halos.
Özellikle de nur hareleri.
Halos?
Hareler?
Not for me, the smooth agonies of adulation. of hymns and halos and self-seeking prayers.
Izdırap çekmeler, ilahi okumalar, baş üstünde haleler, dualar ve methiyeler bana göre şeyler değil.
Halos One.
Halos Bir.
An ancient named Delik theorized about what he called center halos.
Delik adlı bir eski, merkez aydınlık adını verdiği bir şey hakkında bir tez ortaya attı.
What... do you think that Moya is caught in one of these center halos?
Nasıl yani... Moya bu tip bir şeye mi yakalandı... merkez aydınlığa?
You give me cows with halos and Indians making love? "
Sense İsa'nın yanına, sevişen Kızılderili kadın çizmişsin! " der.
They're like halos.
Hale gibiler.
And now I'm gonna really enjoy... knocking those halos right off your heads.
Şimdi de kafanızdaki çemberleri keyifle uçuracağım.
Most of the halos are lit.
Işıkların çoğu yanıyor.
Yes, well... when you see girls like Agatha... resorting to self-stabbing... to assure themselves protection and food... shining halos worn in youth tend to tarnish.
Güvenlik ve yiyecek için... kendilerini bıçaklayan... Agatha gibi kızları görünce... gençliğinizdeki parlak haleler kararmaya başlıyor.
I know you probably can't hear me, and you're feeling this big push to go towards the light, where everything's all halos and all-you-can-eat buffets and stuff.
Beni duyamıyorsundur herhalde. Her yerde haleler ve yiyebildiğin kadar açık büfeler olan o ışığa doğru gitmek için karşı konulmaz bir istek duyduğunu da biliyorum.
Halos. I don't think this is an occult symbol.
Bunun bir büyü sembolü olduğunu sanmıyorum.
Remember the halos the old masters used to paint around their religious figures?
Eski ressamların eserlerindeki dinî figürlerin etrafında haleler vardır hani?
The first time was in Charos. The second time in Asura.
İlki Halos'taydı, ikincisi ise Asura'da.
I thought I was in Charos.
Burası Halos şehri mi?
Were they fighting with Charos?
Halos ile mi savaşıyorsunuz?
But there's no point for you to keep on attacking Charos.
Ama, Halos'a sürekli saldırmanın anlamı ne?
You saw the end of Charos, didn't you?
Lakin, yıkımda bir anlam vardır. Sen de gördün, değil mi? Halos'un yıkılışını.
She was Charos's...
Demek Halos'u yok eden oydu?
If my Asura were the sun, then Charos would be the moon.
Asura şehrimiz güneşse, Halos da ay sayılırdı.
Charos and Asura are one.
Halos ve Asura aslında tek bir şehirdi.
Then what about the Charosian soldiers?
O zaman, ya şu Halos askerleri neydi?
These two dark halos, which are much larger Will overlap as the galaxies pass by.
Çok daha büyük olan bu iki karanlık hâle galaksiler geçip giderken üst üste binecekler.
I came here in the early 1990s to carry out research on nuclear halos.
Ben buraya 1990'larin basinda nükleer haleleri arastirma görevinde bulunmak için geldim.
By tracing the battered light's path... gravitational lensing detected dark matter... concentrated in the halos of galaxies.
Bükülmüş ışığın yolunu takip ederek... galaksileri ağ şeklinde saran... karanlık maddeyi tespit etti.
Like halos.
Hale gibiydi.
Fluffy wings, halos - -
Süslü kanatları, kafalarında çember...
They gave me four halos.
Bana dört hale vermişler!
Think we sold them on the halos?
HaLOSda onları sattığımızı mı düşünüyorsun?
I developed the halos that they sell at Mertman Cinco (? ).
Mertman Cinco da sattıkları HALO ları ben tasarladım.
We have never, in clinical trials or active use, ever had hallucinations caused by the halos.
Biz asla klinik deneyler ve aktif kullanımlar yapmadık ve hiç HALO ların neden olduğu halüsinasyonlara rastlamadık.
There's thousands of halos in a batch.
Bir kısım dediğin miktar binlerce HALO demek.
They're called HALOs.
Bunlar HALE deniliyor.
What about HALOs for everything else?
Peki ya HALE'nin engelleyemeyecekleri?
Saints'halos,
Azizlerin halesi...
Let us drink and see halos.
İçelim de ışık halkalarımızı görelim.
Tell him about the halos, Jess.
Ona halelerden bahset, Jess.
The halos, yeah.
Haleler evet.
And they look like spaceships. They look like beings with halos.
Onlar ışık şaçan halkalar gibi
Angels have wings and halos, and-and their breath doesn't smell like beef jerky and kettle corn.
Meleklerin kanatları ve kafalarında haleleri olur ve nefesleri de kurutulmuş et ve mısır gibi kokmaz.
Why are you so fixated on Charos?
Neden Halos ile bu kadar ilgilisin?
A contaminated batch of halos?
Cidden mi?
* Are those halos in your hair * Someone has to pay.
Birileri ödemek zorunda.
The Halos were one such secret.
İşte Halo'lar öyle bir sırdı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]