English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hammy

Hammy translate Turkish

150 parallel translation
Er... voulez-vous... er... hammy eggie?
Er... voulez-vous... jamboni yumurtous?
Hammy eggie?
Jamboni yumurtous?
Your performance, it was a bit hammy.
Sahnedeki oyunun biraz abartıIıydı.
The audience likes my performance whether it's hammy or old fashioned.
AbartıIı da olsa seyirciler performansımı beğeniyor.
Kabuna a little hammy there.
Kabuna, küçük bir tiyatro oynadı.
Hey, Hammy!
Hey, Hammy!
It seemed a little hammy to me to build the bomb out of my precious retirement gift, but, you know, I figured a sign that said "Howard Payne" would be pushing it.
Değerli emeklilik hediyemden bomba yapmak belki aşırı dramatikti ama biliyorsun, "Howard Payne" diye bir tabela da koyamazdım ki.
Oh, no ransom this time, Hammy.
Bu defa fidye yok, Hammy.
That speech he just gave is a perfect example of the kind of hammy overacting I don't want to see out of you.
Bu, asla görmek istemediğim abartılı oyunculuk için kusursuz bir örnekti.
I don't want to pull a hammy.
Kaslarım tutulsun istemem.
This pea soup is as weak as the acting and nowhere near as hammy. Dad!
Bu bezelye çorbası oyunculuk kadar Sulu ve bir o kadar abartılı.
I was angry because my Moon Over My Hammy was overcooked and...
Bakın, Ayda Tütsülenmiş Bifteğim fazla pişmiş diye kızgındım ve...
That hammy sprawler keeps the rest of us from doing our specialties.
Şu tembel jambon bizim uzmanlık konularımızı gerçekleştirmemizi engelliyor
Don't pull a hammy over it.
Vazgeçmeyin.
I pulled a hammy on the way up the stairs.
- Yukarı çıkarken ayağımı zedeledim.
Do you need to stretch so you won't pull a hammy?
Esnemeye ihtiyacın var mı?
Hammy? Yes!
O kadar yok gelmek zorunda olduğum için üzgünüm Dede Koca Mike.
I was looking for a close race, but, Hammy, you've really run away with this thing.
Şu anda böyle düşünebilirsin, ama sonrasında birinin sana bakmasına ihtiyacın olacak.
- Morning, Hammy.
- Günaydın, Hammy.
We ate all the food, Hammy.
Bütün yiyeceği yedik, Hammy.
- Just a minute, Hammy.
- Bir dakika, Hammy.
- Not finished, Hammy.
- Bitirmedim, Hammy.
I'm not done, Hammy.
Bitirmedim daha, Hammy.
OK, Hammy.
Tamam, Hammy.
Hammy, what weird thing?
Nerede şu garip şey, Hammy?
Hammy, get back here.
Geri dön, Hammy.
- Hammy.
- Hammy.
- Good night, Hammy.
- İyi geceler, Hammy.
Hey, can I work with Hammy?
Hammy ile birlikte çalışabilir miyim?
Very tempting, Hammy, very tempting.
Çok cezbedici bir teklif.
Hammy.
Hammy.
- Hammy!
A, B, C. - Hammy!
Hammy?
Hammy?
Is that Hammy?
Hammy mi o?
- I'm coming, Hammy!
- Geliyorum, Hammy!
Hammy, you were awesome, my man!
Hammy, muhteşemdin dostum!
You are Hammy!
Sen, Hammy'sin.
- Hammy...
- Hammy...
OK, Hammy.
Tamamdır, Hammy.
Hammy!
Hammy!
Hammy, I told you that cookie's junk!
O kurabiyenin çöp olduğunu söylemiştim sana, Hammy!
Come on, Hammy, come on.
Haydi, Hammy, haydi.
- Hammy!
- Hammy!
Now, Hammy.
Şimdi, Hammy.
Come here, Hammy, come here.
Gel buraya, Hammy, gel buraya.
High five, Hammy!
Çak, Hammy!
Yes, Hammy.
Evet, Hammy.
Moons Over My Hammy.
Kızarmış sandviçler.
'You were in all your hammy glory.'
Acayip rol kesiyordun.
The hammy aiello.
"Leziz Aiello."
Oh, you were in all your hammy glory.
Acayip rol kesiyordun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]