Hamre translate Turkish
39 parallel translation
I'm here to see Mr Hamre.
- Merhaba. - Bay Hamre'yi görmeye geldim.
Hamre!
Hamre!
Hamre...
Hamre...
Hamre, you know what?
Hamre, ne var biliyor musun?
Hamre, wait!
Hamre, bekle!
Come on, Hamre.
Haydi, Hamre.
What the hell is this, Hamre?
Bu da neyin nesi, Hamre?
- It's not the way you think, Hamre.
- İşler düşündüğün gibi değil, Hamre.
Hamre called me.
Hamre aradı.
- Hamre, everyone has heard of Camp.
- Hamre, Kamp'tan herkesin haberi var.
Hamre is still alive.
Hamre hâlâ hayatta.
I won't talk to Inspector Hamre unless you help me now.
Eğer bana yardım etmezsen, Komser Hamre ile konuşmam.
- Yes, I know Hamre well.
- Tabi. Hamre'yi iyi tanırım.
Someone who knows criminal law and who will stand up and say no to Hamre.
Ceza hukukunu iyi bilen, Hamre'nin karşısına geçip ona'hayır'diyebilecek birine.
Pedersen to Hamre.
Pedersen'den Hamre'ye.
Damn it, it's Hamre.
Lanet olsun, Hamre bu.
Hamre asked me to give you a message.
Hamre sana bir mesaj iletmemi istedi.
Life is strange sometimes, Hamre.
Hayat bazen bir gariptir Hamre.
Hamre? What happens to your theory if I tell you that Isak Bala received 150000 the day before?
Sana Isak Bala'nın bir gün öncesinde on beş bin aldığını söylesem, teorin ne olurdu?
Hamre, it's Veum.
Hamre, ben Veum.
This is Hamre.
Hamre ben.
You know Hamre.
Hamre'yi bilirsin.
- Hamre on his way home.
- Hamre, eve doğru gitmekte.
This is Hamre.
Ben Hamre.
Hamre?
Hamre?
Hamre, we are not alone.
Hamre, burada yalnız değiliz.
- Hamre...
- Hamre...
- Hamre?
- Hamre?
Ask for Hamre.
Hamre'yi iste.
- Jacob Hamre.
- Jacob Hamre.
- Inspector Hamre sent me over.
- Müfettiş Hamre yolladı.
Chief Inspector Hamre, please.
Başmüfettiş Hamre, lütfen.
- I want to speak to Hamre. - He's on his way.
- Hamre ile konuşmak istiyorum.
- Hi, Hamre.
- Selam, Hamre.
Hamre?
Hamre.