English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Handguns

Handguns translate Turkish

155 parallel translation
Mr. Spock, except for our handguns, we haven't changed.
Mr. Spock, tabancalarımız dışında biz değişmedik.
My packhorse has some handguns and some Winchesters.
Peki, atımdaki çantada tabancalar ve bir kaç tane Winchester var.
Get the handguns, grenades.
Silahları, el bombalarınıda alın.
50 men inside the tunnel, north and south of the train, well concealed, all wearin'vests and armed with machine guns, shotguns, handguns, riot guns, and a half-dozen snipers.
Tünelde 50 adam var. Trenin güney ve kuzeyinde, iyi gizlenmiş, çelik yelek ve makinalılarla donatılmış durumdalar. tüfekler, tabancalar, caydırıcı silahlar ve yarım düzine de sniper var.
Still, handguns, it's not me.
Diğerlerinin o dayanıklıklarıyla ortaya çıkmasını bekleyemeyiz.
Handguns, grenades?
Tabanca, el bombası?
It's a 1 5-day wait on the handguns, but the rifles you can take now.
Tabancalar için 15 gün beklemen lazım, ama tüfekleri şimdi alabilirsin.
This is a. 375 Magnum one of the most powerful handguns in the world.
Bu bir 375 Magnum. Dünyanın en güçlü silahlarından biri.
Well, we've got a few handguns and maybe a shotgun or two.
Elimizde bir kaç tane tabanca, bir iki tane de tüfek var.
Did you know half of all homicide victims are killed with their own handguns?
Cinayet kurbanlarının yarısının kendi silahlarıyla öldürüldüğünü biliyor muydun?
Then you ban handguns from everyone, including your own police.
Sonra tabancaları herkese yasakladın,... kendi polislerine bile.
Self-protection was a principle this country was founded on, and I see nothing wrong with continuing that philosophy... while getting very, very rich... selling banned handguns on the black market.
Kendini koruma bu ülkenin kurulduğunda ki prensibiydi,... ve yasaklanmış tabancaları karaborsada satarak çok, çok zengin olurken bu felsefeyi devam ettirmekte yanlış bir şey görmüyorum.
The former mayor was responsible... for getting our handguns banned, Miller.
- Tabancalarımızın yasaklanmasından eski başkan sorumluydu, Miller.
There must have been over 8,000 handguns.
Orada 8000 den fazla tabanca olmalı.
Look, Mayor Abbey, there's a strong possibility your own police force is implicated... with regard to the illegal handguns.
Bakın Başkan Abbey, çok güçlü bir ihtimalle polis kuvvetleriniz yasa dışı silah işine bulaşmış.
Suspend shipment of all handguns until the dust settles.
Ortalık durulana kadar silah sevkiyatını askıya alıyoruz.
Thank goodness I still live in a world of telephones car batteries, handguns, and many things made of zinc.
Hala telefon, akü, tabanca ve çinkoyla yapılan daha birçok şeyle........ dolu bir dünyada yaşadığım için şükürler olsun.
And then you dumped the whole handguns paragraph.
Ama siz en çarpıcı kısmı atladınız.
- We shouId`ve gone after the handguns.
- Silah işi için üzerine gitmeliydik.
You cannot address crime prevention... without getting rid of assault weapons and handguns.
Saldırı silahları ve ateşli silahlara sınırlandırma getirmeden suça asla engel olamazsınız.
I'm talking about handguns and rifles.
Benim dediğim tabancalar ve tüfekler.
"You got any idea why there's two handguns in the glove box... and an axe under the front seat?"
Bu 2 silah ve koltuğun altındaki baltayla ilgili olarak ne düşünüyorsun?
It's a great country because thousands of people die every year... from handguns, and, yet, at this very moment, you can still walk into a convenience store anywhere and buy one of those guns.
Çok büyük bir ülkedir, çünkü her yıl binlerce kişi silahlar yüzünden ölür ve halen bile herhangi uygun bir dükkana gidip, bu silahlardan istediğini alabiliyorsun.
Cash only. Fifteen-day waiting period on handguns.
Bu yüzden tabanca sormayın.
They don't allow handguns here.
Burada silaha izin vermezler.
- That just limits you to three handguns or less. - Whoo-hoo!
Sadece üçten fazla silah almanı engeller.
Several of them broke into an armory last night seizing an unknown number of PPG rifles and handguns.
Dün gece silahlığı basıp bilinmeyen sayıda plazma silahını gasp etmişler.
He showed up for mass one Sunday with four handguns.
Bir Pazar ayininde dört tabanca ile ortaya çıkmış.
The neighbors heard, as they usually did... the arguing of the tenants... and it was not uncommon for them... to threaten each other with a shotgun... or one of the many handguns kept in the house.
Komşular, her zamanki gibi... kiracıların kavgasını duymuşlardı. Onların birbirlerini av tüfeği... veya evdeki herhangi bir el silahı... ile tehdit etmeleri olağan bir şeydi.
We're running short of handguns.
Tabancalarımız olmadan koşuyoruz.
Here are the handguns : four Walthers, one Parabellum.
Tabancalar da burada : 4 tane Walther, bir tane de Parabellum.
And don't get me started on the accessibility of handguns to minors.
Çocukların silah bulmasının kolaylığını hiç söylemiyorum.
Illegal handguns ending up in the hands of our children.
Yasadışı silahların çocuklarımızın eline ulaşması.
Yeah, I just... I was thinking that... since you stopped selling the handguns and all, it'd kind of make sense to stop selling the bullets too.
Bence tabanca satmayı bıraktığınıza göre artık mermi satmayı da bırakmanız mantıklı olur.
And after 90 days, there will be no more selling of ammunition that can go into handguns or assault weapons.
90 gün sonra tabanca ve saldırı silahı mermileri satılmayacak.
There are six hijackers armed with handguns and knives in control of that plane.
Silahlı ve bıçaklı 6 kişi uçağı ele geçirdi.
You don't use a bat bag just to carry handguns. No, you don't.
- Hayır, kullanmazsın.
Now, you know stores down the way... don't have nothing past Vibe and Handguns Today.
Artık aşağıdaki dükkanları biliyorsun... Vibe ve Handguns Today'dan başka bir şey yok.
Seven handguns in Delaware in 2002.
2002'de, Deleware'de 7 silah.
- Caught Fatboy Slim here filing serial numbers off a few handguns.
- Fatboy Slim seri numaraları silmiş.
Mr. Simpson, if you really want to kill yourself, I also sell handguns.
Bay Simpson, kendinizi öldürmek gibi bir niyetiniz varsa, tabanca da satıyoruz.
My sister's boyfriend Kyle traded our TV for six handguns.
Kız kardeşimin erkek arkadaşı Kyle Televizyonumuzu 6 adet silah karşılığında takas yapmıştı.
We suspected the Turkish mafia were stepping up a level and smuggling more than heroin and handguns.
Türk mafyasının çıtayı yükselttiğinden ve eroin ve tabanca kaçakçılığından fazlasını yaptıklarından şüpheleniyorduk.
How many handguns you pick up?
Kaç tane silah buldunuz?
... they sell handguns!
Onlar da hafif silah satardı!
Specifically handguns.
Özellikle de tabancalara.
Probably years of training with handguns.
Yıllarca tabancalarla çalışmış olabilir.
- An assault rifle, a 12-gauge shotgun, four handguns, two tazers, and a... secret drawer of knives.
Taarruz tüfeği. 12 kalibrelik bir çifte. Dört tabanca iki şok aleti ve gizli bir çekmecede bıçaklar.
The other two had handguns.
Öteki adamın elinde ise iki tabanca vardı.
Don't ask me about handguns.
Tabancaları unutun. 12 kalibrelik kovanımız, 22'lik, 38'lik ve 45'likler için mermimiz kalmadı.
I'm fuckin'on video tape no firing handguns with no mask on!
Bana söylemediniz bile!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]