English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Handmade

Handmade translate Turkish

278 parallel translation
It looks like it's native, handmade.
Doğal, el yapımı gibi.
And it looks like it's handmade, too.
Sanırım elde dokuma üstelik.
Handmade!
El yapımı!
Gaylord Mitty, the Mississippi gambler... puffed nonchalantly on a handmade Havana.
Gaylord Mitty, Mississippi Kumarbazı... umursamazcasına Havana purosunu tüttürüyordu.
Either the gun was handmade, or it was a pre-ballistics antique.
Ya silah el yapımıydı ya da balistik öncesi yapılmış bir antikaydı.
- Handmade.
- El yapımı.
All handmade. Cost me $ 28,000.
El yapımı. 28.000 dolar ödemiştim.
Also handmade.
Yine el yapımı.
- Give you one nickel. " - Didn't you tell them, Mr. Oshira that every one of those cups is handmade?
- Bunların hepsi el yapımı demedin mi Mr. Oshira?
"... plus handmade grenades.
Bir de ev yapımı el bombaları. "
Handmade by dwarves from the Black Forest.
Kara Orman'daki cücelerin el yapımı.
This is a farmhouse - handmade, crude, a house without electricity or gas.
Bu da bir çiftlik evi, el yapımı, derme çatma. Elektriği ve gazı olmayan bir ev.
Well, sort of a handmade-to-order ready-made suit off the rack.
Bir nevi ısmarlama gibi ama aslında hazır yapım.
Every bit of it handmade.
Her parçası el yapımı.
Look at what I bought in London. 35,000 Lire, handmade.
Bak otuz beş bin lirete Londra'dan ne aldım?
Ceramics, handmade by the descendants of ancient heroes here.
Eski kahramanların torunları tarafından yapılmış el işi seramikler.
Mrs. Roat's special-made, handmade, made-in-Canada doll.
Bayan Roat'un özel el yapımı, Kanada'da yapılan bebeği.
No more handmade clothes!
Artık el yapımı yok!
Handmade, isn't that?
El yapımı, değil mi?
Handmade, with two special baffles.
El yapımı, iki özel deflektörü var.
Here's a beautiful handmade holster I had made in Mexico.
Bu güzel el yapımını Mexico'da yaptırmıştım.
His suits were made by a New York tailor, handmade in 1928.
G ¡ ys ¡ ler ¡... New York'lu b ¡ r terz ¡ tarafindan elde d ¡ k ¡ Im ¡ s. 1928'de.
Far from being a trick, the crude, handmade spacecraft bore us an incredible gift, a...
Tuzak olmanın çok uzağında kaba, el yapımı uzay gemisi bize inanılmaz bir armağan getirdi.
There is also tragicomic Pavle Siljak, who, by his handmade pistol, was shooting at women pass-bys which were dressed in fur.
ayrıca trajikomik Pavle Siljak, elyapımı tabancasıyla, geçmekte olan kürklü bir kadına ateş ediyordu.
These boots were handmade in Italy.
Bu çizmeler İtalya'da elle yapılmış.
If you can tell me where you can buy one of these genuine... handmade Taiwanese beauties.
Bu el yapımı Tayvan güzellerini... Başka nerede bulabilirsiniz ki?
Handmade.
El yapımı.
A small present for her too, handmade.
Ona da küçük bir hediye, el yapımı.
Or how about a handmade set of writing slippers?
Ya da bir çift çalışma terliği?
I think she's going to like my handmade birthday card better.
Bence benim el işi doğum günü kartımı daha çok sevecek.
All handmade, only the finest materials.
El yapımıdır, birinci kalite malzemedendir.
Handmade...
El yapımı.
The Kindred are known for their handmade pottery.
Kindred'ler el yapımı çömlekleriyle meşhurdurlar.
They were individually handmade by an artisan near Florence.
Floransa yakınlarındaki bir sanatkar tarafından kişiye özel olarak elde yapılıyor.
It's all handmade, and I love the inlay.
Tamamıyle el yapımı ve motiflerine hayran kaldım.
Well, this is handmade quality shit.
Bu el yapımı tamam mı?
And now, lot number 66, a handmade leather suitcase... carried by the Krustofski family... upon their arrival at Ellis Island in 1902.
Ve şimdide 66 numaralı el yapımı deri çanta Krutowski ailesi yadigârı 1902 yılında Ellis Adası'ndan geldiklerinden beri.
This was handmade in Belgium.
Bu Belçika'dan ve tamamen el yapımı.
Handmade in the Paleolithic period.
Paleolitik çağdan, el yapımı.
This is handmade wrapping paper.
Bu elde yapılan kaplama kağıdı.
I don't know how to tell you this, but nobody is going to buy handmade wrapping paper.
Bunu size nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Ama kimse el yapımı kaplama kağıdı satın almayacaktır.
My powers of deduction tell me... you're getting a handmade sweater, possibly yellow.
Sezgilerim, sana elde örülmüş bir süveter geldiğini söylüyor. Rengi muhtemelen sarı.
Silver nickel under counter sinks, handmade faucets, multiple showerheads.
Gümüş nikel kaplama tezgah el yapımı musluklar çoklu duş başlıkları.
"His boots were handmade", probably in London.
Botları el yapımıydı, büyük ihtimalle Londra'dan.
is this handmade?
Bu ipek değil mi?
They're handmade by "Belgiumites."
El yapımı.
There he was in those handmade Italian leather shoes, silk socks. The suit?
İşte burdaydı, elişi İtalyan deri ayakkabılar, ipek çoraplar içinde.
Fucking handmade shoes.
120. Kahrolası elişi ayakkabı.
Handmade. 1 924.
El yapımı. 1924.
- Handmade?
- El yapımı ha?
The shoes, is it? The handmade fucking shoes?
Ayakkabılar?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]