English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hankie

Hankie translate Turkish

84 parallel translation
- Good night, Hankie.
- İyi geceler, Hankie.
- To return a hankie.
- Mendili geri vereceğim.
Man forgets hankie. Mama goes to wipe nose.
Annesi burnunu silmeye gitti.
Got a hankie?
Mendiliniz var mı?
Here. Use my hankie.
Yavaşça emdir.
Here's a hankie.
Şurada bir mendil olacak.
I told you, use a hankie on the mouthpiece.
Sana demiştim, araya bir mendil koymalısın.
The lavender hankie is so becoming.
Lavanta mendil çok yakışıyor.
And I gave her my lavender hankie.
Ve ben de ona lavanta mendilimi verdim.
Use your hankie.
Mendilini kullan.
( Sniffs ) Oh, give me your hankie back.
Mendilini geri ver.
You're twisting your hankie. You're biting your lip.
Elinde mendil, dudaklarını ısırıyorsun.
But I see - hear your hankie is soaking.
Yani duyuyorum ki,... mendilin sırılsıklam olmuş.
The first time you put your hankie over your shoulder, I thought you were going to play your fiddle.
Mendilini omzuna ilk koyduğunda, keman çalacaksın sanmıştım.
Let me fix your hankie a bit.
Cebini yapayım, istersen!
A hankie, a hankie, a big, white hankie.
Amma büyük bir mendil!
Our good father would give you an earful. Watch your hankie.
Babacım cebini görse kızardı.
I left my hankie at Wimpy's.
Tüh, mendilimi Wimpy's'te bırakmışım.
I'm just not cut out to wave a wet hankie on sooty stations.
İsli istasyonlarda ıslak mendil sallamayı hâlâ bırakmadım.
Keep your hankie handy, dearie.
Canım, mendilini yakın tut.
What good's a hankie like that to anybody?
Bu dantel mendillere burnunuzu nasıl sümkürürsünüz ki!
Got a hankie?
Mendilin var mı?
Give me a hankie, what a shvitz.
Bana mendil verin, ne sıcak.
It's hankie time!
Mendilleri çıkarın!
Hankie, no hankie?
Mendil olsun mu, olmasın mı?
Better no hankie.
Olmasın daha iyi.
I know Andy. I know, I know, I know. Its what we call a three hankie crime.
Seni anlıyorum Andy. "Üç mendil cinayeti" dediğimiz tipte bir olay.
Take my hankie.
Mendilimi al.
Let's see, you got a hankie.
Şimdi bir bakalım. Mendilin burada.
Wow! A big clown hankie.
Kocaman bir palyaço mendili.
What's that on your hankie?
Mendilindeki de ne?
My hankie?
- Mendilim mi? - Evet.
Look at him with his wee red hankie.
- Şu kırmızı mendiline bak.
When he saw I was crying, he gave me his hankie.
Ağladığımı gördüğünde bana mendilini verdi.
- No. lt's a hankie.
Hayır, sadece bir mendil.
I'm sorry, Charlotte, may I get you a hankie?
Üzgünüm Charlotte, mendil getireyim mi?
It's too late for a hankie.
Mendil için çok geç.
Do you need a hankie, baby?
Mendil ister misin, bebeğim?
Looks like two eggs and a hankie.
- Baksanıza iki yumurta ve bir mendil.
Used to keep a spare hankie in there
Orada yedek mendil taşırdı.
- Put your hankie away.
- Numara yapmayı bırak.
That's the hankie I gave to Mr. Tum...
Bu mendili şeye vermiştim...
- How much do they pay you to put that on your hankie?
- Onu mendiline koymak için kaç para ödüyorsun?
Give me your water and your hankie, sweetie.
Bana suyunu ve mendilini ver tatlım.
Well, you find any more of that, you can make yourself a nice little hankie.
İyi, biraz daha bulursanız, kendinize küçük güzel bir mendil yapabilirsiniz.
There's no way I'm jumping off a plane while it's still in the air with a giant hankie strapped to me back.
Daha hala havadayken uçaktan atlamamın imkânı yok hele ki arkamda dev gibi bir mendil bana iplerle bağlıyken.
- You're on a run. - They found a hankie with carlo's lipstick In his other pocket.
- Diğer cebinde de Carlo'nun dudak izi olan bir mendil vardı.
Hankie.
Hankie!
Hank, hank, hankie.
Hank, Hank, yavrum Hank.
Somebody give me a hankie.
Biriniz bana bir mendil versin.
'Cause he blew his nose on a red hankie.
Çünkü burnunu kırmızı bir mendile sildi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]