English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Harakiri

Harakiri translate Turkish

131 parallel translation
They'd rather commit harakiri than kiss.
Öpüşmektense harakiri yapmayı tercih ederler.
HARAKIRI
HARAKİRİ
Rather than live on in such poverty and disgrace, he wishes to die honorably by harakiri and asks for permission to use our forecourt.
Böyle büyük bir fakirlik ve utanç içerisinde yaşamaktansa... harakiri yaparak onurlu bir şekilde ölmeyi diliyor ve ön avlumuzu kullanmak için iznimizi istiyor.
Rather than live on in endless poverty, idly waiting for death, you wish to end your life in a manner befitting a samurai, by harakiri.
Sonu gelmeyecek bir yoksulluk içinde yaşamaktansa öylece ölmeyi beklemektense hayatını, samuraya yakışır bir şekilde harakiri yaparak sonlandırmak istiyorsun.
They have no intention whatsoever of performing harakiri, and just because they're hurting a little for food and clothing, they show up at our gate to practice their thinly disguised extortion.
Hiçbir şekilde harakiri yapmaya niyetleri yok ve yiyecek ve kıyafetler için biraz ziyankar davranıyorlar diye maskelenmiş zorbalıklarını uygulamak için kapımızda beliriveriyorlar.
He hasn't the slightest intention of killing himself, yet he speaks of honorable harakiri.
Kendini öldürmek konusunda en ufacık bir niyet bile göstermemişken gene de onurlu bir şekilde harakiri yapmaktan bahsediyor.
All other arrangements are already in place for a harakiri ceremony with all the proper formalities.
Tüm ayarlamalar halledilmiş durumda uygun formaliteleriyle bir harakiri töreni.
We made the harakiri arrangements at your own request.
Harakiri ayarlamalarını tamamen isteğin üzerine yaptık.
Rather than being chopped up like a dead fish, perform harakiri and die like a samurai.
Ölü bir balık gibi doğranmaktan ziyade harakiri yapıp samuray gibi öl.
He sells off his soul as a samurai, replacing his blades with bamboo, and then shows up saying he wants to perform harakiri?
Samuray ruhunu satıyor, kılıçlarını bambu ile değiştiriyor ve sonra da kapımıza dayanıp harakiri yapmak istediğini mi söylüyor?
Master Motome Chijiiwa... rather than sit and wait for death in dire poverty, you've declared your wish to die honorably by harakiri.
Efendi Motome Chijiiwa yoksulluğun pençesinde kıvranıp ölmeyi beklemektense onurlu bir şekilde harakiri yaparak ölme isteğini dile getirdin.
I've heard lately of incidents all across Edo in which ronin who don't deserve to call themselves samurai demand the use of a clan's forecourt to commit harakiri but are happy to walk away in exchange for a few coins.
Son zamanlarda Edo'da kendilerine samuray demeyi layık görmeyen ve harakiri yapmak için klanların arka avlularını kullanmak isteyen ama karşılığında bir miktar parayla mutlu mesut ayrılan roninlere dair hikayeler duyup duruyorum.
The rite of harakiri has changed over time.
Harakiri töreni zamanla değişime uğradı.
In recent years, it is often harakiri in name only.
Son yıllarda, harakiri sadece isim olarak kaldı.
Then again, who in his right mind attempts harakiri with just a bamboo sword?
Bunun dışında bir insan hangi akla hizmet bambu kılıcıyla harakiri yapmaya kalkar?
You mean... about this?
Kasteddiğin bu harakiri olayı mı?
This ronin from Hiroshima, Master Hanshiro Tsugumo, is to be granted use of the courtyard to perform harakiri.
Hiroshima'lı bu ronini, Efendi Hanshiro Tsugumo harakiri gerçekleştirmek üzere bahçeyi kullanma iznini kazandı.
Committing harakiri even before I have done so.
Ben bile teşebbüs etmeden harakiri yapmak.
Hikokuro was the one who first insisted that Motome Chijiiwa be forced to go through with harakiri.
Motome Chijiiwa'nın harakiri yapmasında ısrarcı olan ilk kişi Hikokuro'ydu.
We'll force his hand and make him commit harakiri.
Onu zorlayacak ve harakiri yapması için baskı yapacağız.
I must call off my harakiri for now.
Harakiriyi şimdilik ertelemem gerekiyor.
It's bad enough to march in here demanding a place to perform harakiri, but then you quibble endlessly over naming your second.
Harakiri yapmaya uygun yer bulma amacıyla kapımıza dayandığın yetmezmiş gibi bir de kalkmış yardımcın olacak kişi konusunda bitmek bilmeyen bir yaygara kopartıyorsun.
You never intended to commit harakiri.
Harakiri yapmaya baştan niyetli değildin.
I do not perform harakiri to atone for a crime or offense.
İşlediğim bir suçun kefareti için harakiri yapmıyorum.
You never intended to commit harakiri.
Harakiri yapmak aklından bile geçmiyordu.
Or if you feel harakiri is too good for me, you may turn your men on me to do what they will.
Harakirinin benim için fazlasıyla iyi bir şey olduğunu düşünüyorsan yapacaklarını bildiğin adamlarını üzerime salabilirsin.
One of them tried to commit harakiri at the Sengoku Clan's gate.
Bir tanesi Sengoku Klanının kapısında harakiri yapmaya kalkmış.
Other ronin who got wind of the story began presenting themselves at the gates of daimyo houses all over Edo, insisting on committing harakiri and refusing to budge.
Bu mevzuyu öğrenen diğer roninler Edo'daki daimyo evlerinin kapılarında bitivermeye başlamışlar... Harakiri yapmak istiyor ve hiçbir şekilde gitmiyorlarmış.
But our forecourt is a busy place and would have been most inconvenient, so we offered him our courtyard and saw to his needs with all due propriety, thus allowing him to fulfill his wish and perform harakiri.
Ama ön avlumuz yoğun olduğundan buranın uygunsuz olacağını düşündük bu yüzden kendisine iç avluyu önerdik ve isteğini yerine getirip harakiri yapabilmesi için ihtiyaç duyabileceği tüm şeyleri sunduk.
We understand there have lately been incidents all across Edo in which ronin present themselves at the gates of daimyo houses and threaten to commit harakiri unless given money.
Son zamanlarda Edo çevresinde roninlerin kendilerini daimyo evlerine takdim edip para verilene kadar kendilerine harakiri yapmakla tehdit etmelerine yönelik duyumlar aldık.
The entire household witnessed the spectacle of harakiri performed with a bamboo blade.
Tüm hane halkı bambu kılıcıyla yapılan bu harakiriye şahitlik etti.
No matter how grinding his poverty and hunger, for a samurai to present himself in someone else's entryway and declare that he wishes to commit harakiri there is an unspeakable act that can in no way be excused.
Yoksulluğu ve açlığı ne kadar eziyet verici olursa olsun samurayın birinin kapısına gidip orada harakiri yapmak istediğini ifade etmesi hiçbir mazereti olmayacak ve dile getirilemez bir harekettir.
But it was he who declared his wish to commit harakiri.
Ama harakiri yapmak istediğini kendi ağzıyla ifade etti.
"Even if I say I want to commit harakiri, they surely won't actually make me do it."
"Harakiri yapmak istediğimi söylesem bile bunu yapmama mani olacaklardır."
If a man says he wants to commit harakiri, we will let him.
Eğer bir adam harakiri yapmak istediğini söylerse ona müsaade ederiz.
And so Hanshiro Tsugumo too has come here with no intention of committing harakiri, but rather out of deep bitterness over the manner in which the Iyi Clan treated his son-in-law Motome Chijiiwa, and the desire to vent his many grudges.
Dahası, Hanshiro Tsugumo da buraya harakiri yapmak niyetiyle gelmedi daha ziyade, Iyi Evinin damadı Motome Chijiiwa'ya karşı takındığı tavrın yarattığı o öfke ve kinini kusmak amacıyla geldi.
The ronin from Hiroshima... Hanshiro Tsugumo, committed harakiri.
Hiroshima'lı ronin Hanshiro Tsugumo, harakiri yaptı.
Former retainer of the Fukushima Clan, Hanshiro Tsugumo, committed harakiri honorably, according to his wish.
Fukushima Klanının eski hizmetlilerinden Hanshiro Tsugumo isteği üzerine, onurlu bir şekilde harakiri yapmıştır.
Why did you not order them to commit harakiri on the spot?
Neden hemen orada harakiri yapmalarını emretmedin?
Of course, these two men, and Omodaka too, did not officially commit harakiri.
Tabii ki bu iki adam ve Omodaka da resmi olarak harakiri yapmadılar.
The former retainer of the Fukushima Clan, Hanshiro Tsugumo, died by harakiri at 6 : 00 in the evening.
Fukushima Klanının eski hizmetlilerinden Hanshiro Tsugumo akşam saat 6'da harakiri yaparak ölmüştür.
Furthermore, it has become clear that when another former retainer of the Fukushima Clan, one Motome Chijiiwa, asked to commit harakiri in January of this year, we did not err in our chosen response.
Bunun dışında, bu yılın ocak ayında gene harakiri yapmak isteyen başka bir eski Fukushima Klanı hizmetlisi Motome Chijiiwa'ya verdiğimiz cevap konusunda da hata yapmadığımız açıklık kazandı.
They'll make him commit harakiri.
Şüphesiz karnını deşecektir.
It won't be easy to make him commit harakiri.
Karnını deşmeleri hiç de basit olmayacak.
Kikui chose to commit harakiri soon after the incident.
Kikui kendi kendini yargıladı ve intihar etti.
Next you'll order us to commit harakiri.
Bir dahaki sefere bize harakiri yapmamızı emredeceksin.
Ritual suicide!
Harakiri!
He'll be allowed to commit seppuku.
Takechi'nin harakiri yapmasına müsaade edilecek.
So will I We call it, hari Kiri.
Benim gibi. Biz buna Harakiri diyoruz.
But from today on, the world will think that you've committed harakiri, to atone for your foolish mistake.
Ama bugünden itibaren tüm dünya, aptalca hatanı telâfi etmek için harakiri yaptığını düşünecek.
Please commit harakiri.
Lütfen harakiri yap.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]