English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Harbin

Harbin translate Turkish

107 parallel translation
To be perfectly frank, I was trying to find out what you know about the possibility of a general war.
Bu genel harbin çıkma ihtimali hakkında neler bildiğinizi anlamaya çalışıyorum.
- Joseph Harbin.
- Joseph Harbin.
Harbin disappeared the day you telephoned.
Harbin sizin telefonunuzdan sonra ortalıktan kayboldu.
Do you know a man called, uh, Harbin?
Peki siz Harbin adında birini tanıyor musunuz?
Joseph Harbin?
Joseph Harbin mi?
A fellow called Harbin, a medical orderly at the General Hospital.
Onun adı Harbin,.. .. bir sağlık görevlisiydi.
- I'd like a word with this orderly, Harbin.
- Sözünü kesiyorum ama, Harbin'e ne oldu?
Joseph Harbin.
Joseph Harbin.
- Joseph Harbin?
- Joseph Harbin mi?
- Joseph Harbin's body was found in the coffin.
- Onun tabutunda Joseph Harbin'in cesedini bulduk.
And found Harbin?
Harbin'i buldular mı?
- Hi, Harbin.
- Naaber, Harbin.
Meet Harbin.
Harbin ile tanış.
Say that again, Harbin.
Tekrar konuş, Harbin.
Take care of my money, Harbin.
Parama dikkat et, Harbin.
Harbin, hang up another rein.
Harbin, Öbür dizgine as.
Sorry, Harbin. No deal for a man who can't move fast if he need to.
Kusura bakma, Harbin. ihtiyaç olduğunda tüyen biri için anlaşma yok.
Gonzales, Harvbin.
Gonzales, Harbin.
Where's Harbin and Gonzales and the others?
Harbin and Gonzales ve diğerleri nerede?
Early in the war I met a girl and fell in love.
Harbin ilk zamanlarında bir kızla tanıştım ve âşık oldum.
The Harbin Building.
Harbin Binası'nda olmasına karar verdik.
Tomorrow, if they get the money past Whitey Harbin.
Yarın, eğer onlar Whitey Harbin'den parayı kaçırabilirlerse.
He's a strange man, this Whitey Harbin.
Bu Whitey Harbin acayip bir adam.
Do you remember Whitey Harbin?
Whitey Harbin'i hatırlıyor musun?
Whitey Harbin for one.
Birisi, Whitey Harbin.
All right, Harbin, you're the boss around here.
Pekala, Harbin, burada patron sensin.
I demand a court-martial for murder!
Divan-ı harbin toplanmasını istiyorum!
Well, sir, we felt that a court martial might get unavoidable publicity.
Divanı harbin ilgiye yol açabileceğini düşündük.
My political opponent Harbin is basing his electoral campaign on opposition to our nuclear project.
Politik mualifim Harbin seçim kampanyasının temelini nükleer projemize muhalefet üzerine kuruyor.
Harbin " ; opposition out there.
Harbin ; oradak, muhalefet.
Now Harbin " ; in.
Şimdi Harbin içeride.
Harbin " ; not our friend.
Harbin arkadaşımız değil.
In front of each of you is a copy of Harbin " ; report.
Her birinizin önündeki Harbin'in raporunun bir kopyasıdır.
The other countries are going to be influenced by Harbin's statements.
Diğer ülkeler Harbin'in açıklamalarından etkilenecekler.
Now what the Prime Minister Harbin wants to know and what Professor Meyer has to know if he's going to support us in this project all boils down to one question :
Şimdi başbakan Harbin ne bilmek istiyor ve Profesör Meyer ne bilgiye sahip bu projede bizi destekleyecekse tüm sorunlar bir soruya düşer :
Harbin, our new prime minister, had decided to speed things up.
Harbin, yeni başbakanımız, işleri hızlandırmaya karar vermiş.
Harbin will take advantage of the occasion and will take a very hard stand against the thermonuclear plant.
Harbin bu fırsatı değerlendirecek ve termonükleer tesise karşı çok sert tavır alacak.
Harbin has decided to hold a press conference right now.
Harbin tam şimdi bir basın görüşmesi yapmaya karar verdi.
Well, Harbin's against us,
Pekâlâ, Harbin bize karşı,
Ah, Prime Minister Harbin's leaving the aircraft now.
Ah, başbakan Harbin şimdi uçaktan ayrılıyor.
By radio telephone from his plane, Premier Harbin suddenly announced that he intends to hold a press conference here at the airport and we expect to have him before our microphone.
Başkan Harbin uçağından telsiz telefonla burada havaalanında bir basın görüşmesi yapmaya niyetli olduğunu aniden duyurdu ve biz onu önce mikrofonumuza bekliyoruz.
The caretaker government that's replaced Harbin has agreed to go ahead with the project.
Harbin'in yerine geçtiği hükümetin dikkatine projenin ilerletilmesinde mutabık kalınan.
Harbin.
Harbin.
"The essential act of modern warfare..."
" Modern harbin zorunlu hareketi...
But you couldn't possibly have known about the Japanese biological warfare experiments in Harbin.
Ama Harbin'deki Japon Biyolojik silah denemeleri hakkında bir şeyler... biliyor olman imkansız.
Again, I had set out on the road to those barren moors, but now, in spite of the dislocation left behind by the war, there was a bus which ran from the Durance valley up into the mountains.
Tekrardan o çorak kırların yoluna revan olmuştum ama şimdi, harbin geride bıraktığı intizamsızlığa rağmen Durance Vadisi'nden geçerek dağlara çıkan bir otobüs vardı.
Ping Fang District, Harbin, China
Ping Fang Bölgesi, Harbin Şehiri, Çin.
The main offices of 731 were situated in a residential district of Harbin
731'in ana ofisleri Harbin denilen bir yerleşim bölgesinde bulunuyordu.
This man, the inventor of the lshit Water Purifier a military medical doctor, Lt. Ishii Shiro. A group of young soldiers were sent to Harbin to provide new blood for this squadron.
Bu adam, Ishit Su Arıtıcısının mucidi aynı zamanda bir askerî doktor olan, Korgeneral Ishii Shiro idi.
The banks of Song Hua River,
Bir grup genç asker, birliğe taze kuvvet olarak Harbin bölgesine gönderildi.
If you get the chance to go to Harbin, weather you leave or your day off, you must change into civilian clothes before leaving, when you return, put your uniforms back on at Bai Hua Liao.
Harbin'e gitme şansını yakalayacak olursanız bu ister buradan ayrılırken, isterse izin gününüzde olsun,.. ... mutlaka ve mutlaka üniformalarınızı, sivil kıyafetlerle değiştireceksiniz. Ve geri döndüğünüzde Bai Hua Liao'de tekrar üniformalarınızı giyeceksiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]