Harlan translate Turkish

- Harlan.!

- Harlan.!

Don't tell me I leave you speechless, Harlan.

Sakın vedalaşmadan ayrıldığımı söyleme, Harlan.

- Give me a minute, Harlan.

- Bir dakika izin ver, Harlan.

The streets of Harlan are busy enough, no one notices you.

Harlan sokakları yeterince hareketli. Kimse seni fark etmiyor.

The hate of Harlan.

İçindeki Harlan nefreti.

Like another Harlan, where you grew up.

Tıpkı büyüdüğün diğer Harlan gibi.

Harlan?

Harlan?

I'm sorry, Harlan.

Kusura bakma.

Harlan, don't push her.

Harlan, acele etme.

Harlan rides like a centaur.

Harlan canavar gibi biniyor.

Anything to increase Harlan's circulation.

Harlan'ın çalışmasına yardım ediyoruz.

Harlan.

Harlan.

Oh, Harlan, do you need a diagram?

- Harlan senin için şema mı çizeyim?

Tell him, Harlan.

- Söyle ona Harlan.

Harlan, are you ready?

Harlan geliyor musun?

Poor, bereaved Harlan Guthrie.

Zavallı biçare Harlan Guthrie.

I don't think Harlan would like it.

Harlan'ın hoşuna gitmez sanırım.

Harlan.

- Harlan.

Harlan?

- Harlan?

Harlan, don't do it in the house.

Harlan evin içinde yapma.

Harlan thought I was you.

Harlan seni ben sandı.

It isn't true, is it? What Harlan said.

Harlan'ın dediği doğru değildi değil mi?

Howdy, Mr. Harlan. - Howdy.

İyi günler, Bay Harlan.

Good morning, Mr. Harlan.

Günaydın Bay Harlan.

Mr. Harlan, it's such a pleasure to have you and your friends.

Bay Harlan, sizin burada olmanız, sevindirici. Ve arkadaşlarınızın.

Mr. Harlan?

Bay Harlan?

- Hello, Mr. Harlan.

- Selam, Bay Harlan.

Joe, Mr. Harlan wants to see you.

Joe, Bay Harlan konuşmak istiyor.

- Mr. Harlan.

- Bay Harlan.

Oh, you don't know Mr. Harlan, do you?

Siz Bay Harlan'ı pek iyi tanımıyorsunuz, değil mi?

"Mr. Harlan"?

"Bay Harlan"?

Mr. Harlan can see you now.

Bay Harlan şimdi kabul edecek sizi.

Mr. Harlan, Joe Kidd.

Bay Harlan, Joe Kidd.

Yeah. Mr. Harlan wants you around.

Bay Harlan seni de yanında istiyor.

When Mr. Harlan doesn't want me around any more, you let me know. Huh, boy?

Bay Harlan, yanında olmamdan vazgeçtiğinde, bunu bana söyleyeceğinden eminim.

Mr. Harlan, where you been?

Bay Harlan, nerdeydiniz?

Harlan!

Harlan!

Train stop here, Mr. Harlan?

Tren burda duruyor mu, Bay Harlan?

Mr. Harlan. Ma'am.

Bay Harlan, Hanımefendi...

Take time off and get drunk. - Mr. Harlan...

İzin alın, gidip kafayı çekin bir güzel.

Harlan, what the hell are you talking about?

Harlan, sen neden bahsediyorsun?

He quit farming altogether... and hired on as a general handyman for his neighbors... and especially his good friend Harlan Kootz.

Çiftlik işlerinden tamamen kendini çekti... Ve günlük işler için iyi bir arkadaş olan... Harlan Kootz u işe aldı.

reportedly led by Harlan Kootz... under cover of night, burned the Cobb farm to the ground.

kasabadan bir grup insan Harlan Kootz... önderliğinde ve gecenin örtüsü altında, Cobb çiftliğini ve etrafını yaktı.

Mr. Harlan.

Bay Harlan.

Mr. Harlan, find something for this mulatto girl to do.

Bay Harlan, bu melez kıza yapacak bir iş verin.

Harlan been looking for you.

Harlan seni arıyordur.

Helping her and Luther to trick Mr. Harlan so they could skip off.

Luther'la ona, Bay Harlan'ı kandırıp kaçmaları için yardım etmişsin.

- Harlan.

- Harlan.

It's okay, Harlan, I'll just be a minute.

Önemli değil Harlan, bir dakika izin ver.

The shot was allegedly fiired by General Harlan Bache, superintendent of the Bunker Hill Military Academy.

Atış, iddiaya göre, Bunker Hill Askeri Akademisi amiri General Harlan Bache tarafından yapılmış.

Hey, Harlan, uh...

Hey, Harlan...