English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Harming

Harming translate Turkish

360 parallel translation
We must just pray that the police can take him without harming him.
Sadece, polisin, onu, zarar vermeden yakalaması için dua edebiliriz.
Had no intention of harming beautiful young lady.
Genç bir bayana zarar verilmesi sizin için önemli.
I don't care, harming him.
Ama ona zarar vermek umurumda değil.
- I hope I'm not harming the chair.
- Umarım sandalyeye zarar vermiyorumdur.
Locked in a sub-electronic dilemma between my direct orders... ... and his basic inhibitions against harming rational beings.
Benim emirlerimle kendisinin rasyonel varlıklara zarar verme yasağı arasında alt-elektronik çelişkide kaldı.
I'm harming nobody.
Kimseye zarar vermiyorum.
Is it harming you, or is it harming me?
Bu sana mı zarar veriyor, yoksa bana mı?
Well surely he wouldn't... He wouldn't think of harming one of his own clients?
Müvekkiline zarar verecek değil ya.
Could I run a tube through that wall without harming Benes?
Benes'e zarar vermeden şu duvar boyunca bir tüpü çalıştırabilir miyim?
Will you be able to determine if that beam is harming me?
Işın bana zarar veriyorsa, durdurabilir misin?
When I sat in your class you wouldn't dream of harming an insect.
Senin sınıfındayken, karıncayı bile incitmeyecek biriydin.
Now you should learn from your mistakes, regret for harming innocent bystanders.
Şimdi hatalarından ders almalısın masumlara zarar vermekten kaçın.
It's harming me.
Bana zarar veriyor.
It's harming me.
Zarar veriyor.
I do know that much... what it's harming.
Bu kadar biliyorum... zarar veren.
Some thieves go to any lengths to avoid harming the furniture.
Bazı hırsızlar mobilyalara zarar vermemek için her yolu dener.
The unseen gas doesn't seem to be harming you.
Görünmeyen gaz sana zarar vermiyor sanki.
Must be harming.
Ama herhelde birşeyleri yanlış yapıyorsun.
My father was incapable of harming anyone, let alone killing four people.
Bırak 4 kişiyi öldürmeyi, babam sineği bile incitebilecek bir durumda değil.
I know how you feel, especially due to what just happened but right now we are ready to drop millions of lethal pellets without harming either the population or the plant life.
Duygularınızı anlıyorum, özellikle az önce olanlardan sonra ama ne insanlara ne de bitkilere zarar vermeyecek milyonlarca öldürücü hapı şu an havadan indirmeye hazırız.
Hey, you harming Swee'peas?
Hey, Tatlı bezelyeye zarar mı veriyorlar?
The fact you are denied, it may work inside your subconscious, harming you.
Bu mahrumiyet gerçeği, bilinçaltında sana zarar veriyor olabilir.
I can give you the name of a compound that will remove that dye without harming the money or your skin. JAKE : Well, I'll tell you what, Mr. Scientist,
Yaklaşık 4.2 saniye boyunca böyle duruyor ve onlar bunu izlemişler.
You're running the risk of harming your children.
Çocuklarına zarar veriyorsun.
You're harming them psychologically.
Onlara psikolojikman zarar veriyorsun.
He's harming my daughter with venom
Kızımı kötü bir büyü yapmış
We're not harming you.
Size zararımız yok.
But we're harming ourselves like this, Mother.
Kendimize böyle zarar veriyoruz işte.
Because saving your honor meant harming Taeko's.
Çünkü senin onurunu korumak Taeko'nunkine zarar verecekti.
Don't you realize the chance you'd take harming us?
Bize zarar vererek kendini sokacağın belayı anlamıyor musun?
Has he been harming you?
Sizi rahatsız mı etti?
Have I ever tried harming you?
Sizi incitecek bir şey yaptım mı?
The pressure of this proceeding is seriously harming the patient.
Bu duruşmanın yarattığı gerilimin hastaya ciddi zarar verdiğine inanıyorum.
Doctor, you believe they are capable of harming Troi?
Doktor, Troi'u incitebileceklerine inanıyor musunuz?
Who am I harming?
Bu kimin zararına?
I have a fundamental respect for life in all its forms and a strong inhibition against harming living beings.
Her tür yaşam formuna temel saygı ve canlı varlıklara... zarar vermemek için güçlü bir yasaklamayla programlandım.
If it is harming you, we must return.
Size zarar veriyorsa, geri dönmeliyiz.
John, I don't believe you're capable of harming any...
Senin birilerine zarar verebilecek kapasitede...
She's harming you.
O kız size zarar veriyor.
For harming your reputation
Ününe verdiğim zarardan dolayı
What are you doing? He's not harming anyone.
Ne yapıyorsun Onun kimseye zararı yok.
If only to prevent you from harming yourself with this hysterical shrieking.
Ama sadece böyle deliler gibi bağırarak kendinize zarar vermeyin diye.
It's a good thing Doc Bromfenbrenner was there because he was able to keep Sidney from harming himself.
Doktor Bromfenbrenner'in orada olması iyi bir şeydi çünkü Sidney'in kendisine zarar vermesine engel olması mümkündü.
So you stopped the war in order to avoid harming your own souls?
Yani savaşı kendi ruhlarınıza zarar vermemek için durdurdunuz.
I can keep him from harming anyone.
İstasyondakilere zarar vermesini engelleyebilirim.
No one will risk harming their new prize.
Kimse yeni oyuncağına zarar verme riskine girmez.
Mr. Potter has spent his life harming people like Geoffrey and causing pain to people like Bunny who really love him.
Bay Potter, bütün hayatını Geoffrey gibi insanları inciterek ve Bunny gibi onu gerçekten seven insanların canını acıtarak geçirdi.
I can take him, Bledar, without harming Goth.
Goth'a zarar vermeden onu indirebilirim, Bledar.
I assure you, we have no interest in harming you.
Sizi temin ederim ; asla size [br] zarar vermek gibi bir amacım yok.
I don't think he knows he's harming anyone.
Birilerine zarar verdiğinin farkında değildir.
We have no intention of harming anyone.
Bizim kimseye zarar verme niyetimiz yok

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]