English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Harpsichord

Harpsichord translate Turkish

83 parallel translation
Madam Eilers is going to play the harpsichord.
Bayan Eilers klavsen çalacak.
one hour at the harpsichord!
Klavsen ile bir saat!
I play the harpsichord.
Ben de klavsen çalıyorum.
And she could play the harpsichord as no other woman I've ever known could play.
Ve tanıdığım hiçbir kadının çalamadığı kadar güzel klavsen çalardı.
No, Nicholas has never played the harpsichord in his life.
Hayır, Nicholas hayatında hiç klavsen çalmadı.
You seem to forget that we all heard the harpsichord playing.
Klavsenin sesini, hepimizin duymuş olduğunu unutuyorsunuz.
Play the harpsichord without knowing it?
Bilmeden klavseni çalmış olabilir miyim?
What a pity not to have a harpsichord!
Bir piyanoya sahip olmamak ne kötü bir şey!
Lurch! To the harpsichord.
piyanonun başına * şiir
She plays that old harpsichord, the song he wrote for her.
John'un kendisi için bestelediği şarkıyı eski klavsende çalıyor.
Some beautiful books, a harpsichord, some spices, materials, a mathematician captured in Cyprus,
bazı güzel kitaplar, bir piyano, bazı baharatlar, malzemeler, bir matematikçi, kıbrısta yakalandı,
- The harpsichord.
Klavseni bırak!
As well as the harpsichord... and the oboe.
Harpsikord da öyle... Obua da.
You wouldn't see a subtle plan if it painted itself purple and danced naked on a harpsichord singing "Subtle Plans Are Here Again."
Dahice bir plan, kendisini pespembe boyasa çırılçıplak piyanonun üzerine çıkıp "işte dahice bir plan" diye şarkı söylese bile göremezsin sen.
- Harpsichord.
- Harpsikord.
- Harpsichord. A harpsichord, James, you dope.
- Harpsikord, James, seni şaşkın.
I had the harpsichord and cello, only this missing.
Piyano ve çello vardı, bir tek bu eksik kalmıştı.
I have his harpsichord. Right, then.
Onun klavseninden bende de var.
What is it to you? You have the children, books, your harpsichord, which we lugged here.
Çocuklarla kalın, kitaplarınızı ve harpsikordunuzu getirdik.
You have a harpsichord.
Bir papazınız var.
A harpsichord.
Harpsichord.
You have a harpsichord?
Harpsikordunuz mu var?
I don't give a fuck about your harpsichord!
Harpsikordunuza işeyeyim!
Sounds like a harpsichord.
Klavsene benziyor.
Can we dance to the harpsichord?
Klavsenle dansedelim mi?
- I got my wife's harpsichord there.
Karıma kalvsenini oradan aldım.
I'm surprised you're hungover at all... considering the amount you regurgitated into the harpsichord.
Piyanonun üzerine ne var ne yok kustuktan sonra böyle söylemenize biraz şaşırdım doğrusu.
Celestina not only plays harpsichord, speaks French and is at your entire disposal, but will also take you to your rooms
Celestina sadece piyano çalmaz aynı zamanda Fransızca konuşur ve tamamen sizin emrinizde. Ama ilk önce sizi odanıza götürecek.
A harpsichord is not an ass!
Klavsen bu, eşek değil!
The end of the harpsichord is nigh!
Bu icat sayesinde artık klavsenin sonu yakındır!
Harpsichord.
Harpsichord.
You know, for 10 years, every time I hear harpsichord music, I think of that very kiss.
10 yıldır, her çembalo müziği duyduğumda, ilk öpüşmemizi düşünüyorum.
Back in those days, dark matter was just a worthless inert curiosity, and I was smashing it in a particle accelerator, in an ill-conceived attempt to create a more durable harpsichord wax.
O günlerde, kara madde sadece değersiz etkisiz bir şeydi ve daha dayanıklı klavsen cilası üretmek için onları parçacık hızlandırıcıda parçalıyordum.
Played like a cheap harpsichord.
Ucuz bir paçavra gibi kullanıldın.
- My harpsichord!
- Piyanom!
And my harpsichord?
Ya benim piyanom?
- My harpsichord's an antique!
- Benim piyanom antikaydı.
lips moving... lips moving like some idiot savant composing a sonata for flute and fucking harpsichord back there.
Dudakları aptal âlimler gibi sürekli oynuyor... Sanki flüt için sonat besteliyordu, lanet piyano da, orada arkada.
"A big thumbs-up to Henri St. Pierre... " who proves you don't need all 10 fingers to pluck a lady's heartstrings... " like a well-tuned, sexy harpsichord.
"Bir bayanın en hassas tellerine dokunan mükemmel akortlu seksi bir piyano olmak için 10 parmağa ihtiyaç olmadığını kanıtlayan Henri St. Pierre de tebrikler."
This harpsichord of harm.
bu, şeytanın piyanosunu?
That's how Niki got my passion for the harpsichord.
Niki, eski tip piyanoya böyle merak sardı.
Harpsichord?
Eski tip piyano?
- Oh, so many harpsichord concerts in our childhood!
- Ah, çocukluğumuzdaki pek çok eski tip piyano konserleri!
And the harpsichord?
Ve bir nostalji piyano piyanisti?
Meaning she'd alternate punk and harpsichord.
Demek istediğim, o bir pank yapardı bir piyanistlik.
I mean harpsichord.
Demek istediğim piyanist.
The harpsichord story made me laugh.
Eski piyano hikayesine koptum.
The week-end in the country, hunting, boars, dinners, the harpsichord, I even shot the dog!
Şehir dışında haftasonu, avlanmak, domuzlar, akşam yemekleri, nostaljik piyano, ben köpek bile vurdum!
I have left at your disposal the harpsichord of my late husband,
Son kocamın klavsenini buraya getirttim sizin için.
To the harpsichord, Lurch, we're gonna do the song.
Nadir bir yılan balığını mızrakla yakalamak için dalmıştı.
Meet you beneath the harpsichord.
Klavsenin altında buluşuruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]