Hatch translate Turkish
2,453 parallel translation
Behind this hatch the history of cinema was imprinted with a photochemical process.
Bu kapağın arkasında sinema tarihinin fotokimyasal gelişim süreci yatar.
No, Fry, we intend to hatch it!
Hayır, Fry, onu büyütmek niyetindeyiz!
- Open the hatch!
- Açın şu kapağı!
Percy, open the hatch.
Percy, aç kapağı!
It's your escape hatch.
Senin kaçış ambarın.
Yellow for the winner, green for best sprinter, the'down the hatch'king, and the polka dot jersey could be earned in the mountains, where you got ahead by drinking stronger drinks.
Birinciye sarı, etap içi zaman birincisine yeşil forma veriliyordu. Dağ etaplarında kazanılan "Yokuş aşağı" liderliği ve benekli formaysa, daha sert içkiler içerek kazanılabiliyordu.
We got an open hatch leading to the roof.
Çatı tarafında açık bir kapak var.
As soon as that happens, you need to open that hatch.
Bu olur olmaz o kapıyı açman gerekecek.
Someone has to stay here, and someone has to open the hatch.
Biri burada kalmalı ve biri kapıyı açmalı.
- stick together and find the hatch. Hooah?
- Bir arada durun ve sığınağı bulun.
It's just Zooey hasn't seen them all yet and she's really curious as to what was going on inside that hatch.
Zooey henüz bunları izlemedi de o ambarda neler olduğunu çok merak ediyor.
- Don't count your chickens before they hatch.
- Bir de erkenden sevinmese.
Faxe, Ulme, you take the forward hatch!
Faxe, Ulme, siz arka tarafla ilgilenin!
Once we find the old escape hatch, it's just beyond there.
Eski çıkış kapağını bulduğumuz an ceset hemen az ilerisinde olacak.
Found the hatch.
Kapağı bulduk.
Bleeding at the hatch.
Havalandırma kapağı.
And when they hatch, what do they do?
Peki yumurtadan çıktığında ne yapar, bu yavrular?
Will it hatch or become an omelette
Civciv mi çıkacak, omlet mi olacak,
There's gotta be a hatch.
Bir kapak olmalı.
Down the hatch.
Ambara giriş.
Okay, we're on it. Something's tripped the outer-hatch release.
Jimmy, Jimmy.
If these things hatch, they'll spread.
Bu şeyler çıkarsa, yayılacak.
"I was wondering if it would hatch and become a beautiful memory..."
Endişeleniyordum. Sonunda çiçek açtığında güzel bir hatıra mı olacaktı?
Gunners, stay low in the hatch.
Askerler yakında kalın.
So what makes you think what's behind that hatch is gonna be any better than the last thing we opened?
Kapağın arkasında, son açtığımızdan daha iyisi olduğunu düşündüren ne?
You helped me open up that hatch. I wouldn't have been able to open up that hatch without you.
Ambar kapağını açmama yardım ettin.
- I'd rather have a blowfly lay eggs and hatch larvae in my auditory canal.
- Kulağımın içinde kurt sineğinin yumurtlamasını ve larvalarını oraya bırakmasını tercih ederim.
Victim was dumped in the cargo hold through a hatch at your seat.
Maktul senin oturduğun yerin önündeki kapaktan kargo bölümüne götürüldü.
When that hatch is open, an indicator lu didn't find that suspi
O kapak açıldığı zaman kokpitte bir ışık yanar. Şüpheli gelmedi mi bu sana?
And that definitely places Jenna at the access hatch around the same time that Suzanne was last seen.
Yani Jenna, Suzanne'in en son görüldüğü yerde, yerdeki kapağın oradaydı. - Yazık ki bir önemi yok.
I-I'll be able to narrow it down to within a 24-hour period when the larvae hatch into flies.
24 saat içinde larvalar sinek olunca daha kesin bir zaman verebilirim.
I'm afraid you'll have to hatch a new theory as to who killed Dylan Bates.
Dylan Bates'in katiliyle ilgili yeni bir teori bulmalısın.
- Come on, we need to open the hatch.
- Hadi, kapağı açmalıyız.
You mean the hatch?
Ambar mı yani?
- Is this the hatch?
- Bu ambar mı?
The hatch, it's back.
Ambar geri döndü.
I left my pack back at the hatch crater. You head back with everyone else.
Tabii ya, çantamı ambarın orada bıraktım.
Daniel faraday knocked on the hatch door
Daniel Faraday ambarın kapısını çaldı...
That light in the sky. It was from the hatch, wasn't it?
Göğe yansıyan o ışık ambardan geliyordu değil mi?
When we were back at the hatch, I talked to desmond.
Ambara gittiğimizde Desmond ile konuştum.
But do not dull thy palm with entertainment of each new-hatch'd, unfledged comrade. Beware
Ama her zıpçıktı, acemi çaylak arkadaşı da el üstünde tutup elini kirletme.
His affections do not that way tend.' There's something in his soul, o'er which his melancholy sits on brood, and I do think the hatch and the disclose will be some danger.
Hayır, aşk değil içini kemiren, başka bir şey var içinde, bir başka sır yatıyor derdinin arkasında.
Schistosome eggs enter the water system through run off, waste, sewage, and then they hatch into larvae.
Kan paraziti yumurtaları, su şebekesine, akarsulardan, atıklardan ve lağımdan girebiliyor, sonra da larvalara dönüşüyorlar.
So what makes you think what's behind that, uh, hatch is gonna be any better than the last thing we opened?
Kapağın arkasında, son açtığımızdan daha iyisi olduğunu düşündüren ne?
A hatch.
Bir kapak.
All droids to hatch number one!
Tüm droidler bir numaralı kapıya!
He spent a significant amount of time Down in this hatch pushing this button.
Bu ambarda bu butona basarak yıllarını harcadı.
What's the serial number that goes on the hatch lid?
Ambar kapağına yazılacak seri numarası neydi?
'Cause they're building our hatch.
Bizim ambarı inşa ediyorlar.
What hatch?
Ne ambarı?
- Where's the security hatch?
- Güvenlik çıkışı nerede?