Hattie translate Turkish
547 parallel translation
When Cousin Hattie comes in this morning... I want to give her our Philharmonic seats for Thursday.
Kuzen Hattie bu sabah geliyor. Perşembe günkü konserin biletlerini ona vermek istiyorum.
Hattie, you can't imagine.
Hattie, bir bilsen.
Hattie just came in, dear.
Hattie geldi hayatım.
Hello, Ed, hello, Hattie.
Merhaba Ed, merhaba Hattie.
- Hello, Hattie.
- Merhaba Hattie.
Call up Hattie Carnegie and tell her to send over a black lace nightgown to Toots Malone, Mammoth Hotel.
Hattie Carnegie ara ve ona Mammoth oteldeki Civciv Malone'a dantelli bir gecelik göndermesini söyle.
Yeah... maybe his Aunt Hetty.
Evet... Belki Hattie teyzesi.
Hattie Quimp!
Hattie Quimp!
We're looking for a girl by the name of Hattie Blake.
Hattie Blake adında bir kızı arıyoruz.
I say, we are looking for a girl by the name of Hattie Blake...
Hattie Blake adında bir kızı aradığımızı söylüyorum. Daha ziyade...
If you look it every day and say sister Henrietta.
Her gün ona bakacaksın ve kendi kendine... Kardeş Hattie diyeceksin.
- It is not her thing.
- Hattie'ye yardım etmek beni ilgilendiriyor ama.
Henrietta!
Hattie.
Go back to Ireland and I leave this wonderful place.
Ben Hattie Flusky'nin harika evinde yaşayayım.
I just write my sister, or put a few lyrics? No, make on my behalf.
Hattie, kız kardeşime mektup yazıyordum bir kaç kelime eklemek ister misin?
Be proud, it was for dinner with the governor.
Durum çok iyi, Hattie şimdi validen bir yemek daveti aldı.
If this is true, I to comply with my duty.
Leydi Hattie, eğer bu öyküde ısrar ederseniz görevimi yapmak zorunda kalacağım.
Do not understand.
Hattie düşünmedin ya?
What is here, for what is raised?
- Hattie, bana geldiğini söylediler.
- With love, from Aunt Hattie.
- Hattie haladan sevgilerle.
- Aunt Hattie, huh?
- Hattie hala, ha?
Kay, come take a look at what Aunt Hattie sent you.
Kay, gel de Hattie halanın sana ne gönderdiğine bak.
Hello, Aunt Hattie!
Alo, Hattie hala!
Well, Aunt Hattie.
Hattie hala.
Yes, this is the day, Aunt Hattie.
Evet, düğün bugün, Hattie hala.
Well, just a minute, Aunt Hattie.
Bir dakika, Hattie hala.
Where are you, Aunt Hattie?
Neredesin, Hattie hala?
Aunt Hattie's at the depot.
Hattie hala, tren istasyonunda.
Aunt Hattie.
Hattie hala.
Hello, Aunt Hattie.
Alo, Hattie hala.
- Aunt Hattie is at the station...
Hattie hala tren istasyonunda...
Holy smoke, Aunt Hattie, where are you?
Vay canına, Hattie hala, neredesin?
Aunt Hattie's been down at the station.
Hattie hala sabahtan beri istasyondaymış.
All right, Aunt Hattie.
Pekâlâ, Hattie hala.
" Best wishes to Joe and Hattie.
" Joe ve Hattie'ye selamlar.
I remember a fellow down in Texas he bent down to tie his boot lace and got kicked right in the face by a 20-year-old mule named Hattie.
Texas'da bir arkadaşımı hatırlıyorum çizmelerini bağlamak için eğildi ve Hattie adında 20 yaşındaki bir katırdan suratına çifte yedi.
Not for us, Hattie.
Gelemeyiz Hattie.
[Sybil in Hattie's voice] HOW COULD YOU EMBARRASS ME IN FRONT OF THEM ALL THAT WAY?
Bu kadar insanın önünde beni nasıl böyle küçük düşürürsün?
( Hattie ) THAT'S NOT A CHORD.
Bu akort değil.
( Hattie ) YOU DIDN'T CUT DEEP ENOUGH, DID YOU?
Yeterince derin kesmedin, değil mi?
( Hattie ) WELL, HERE WE ARE.
İşte geldik.
( Hattie ) DON'T YOU TURN YOUR BACK ON ME.
Bana sırtını dönme.
[in Hattie's voice] DON'T YOU DARE TELL.
Sakın söyleyeyim deme.
( Hattie ) YOU STOP THAT NOW.
Kes şunu artık.
Come on someone?
Kardeş Hattie.
Henrietta, I am climbing.
Hattie, senin için yukarı geliyorum.
You are right.
Hattie'ye şehri göstersen iyi olur. Belki de haklısın.
Must not do Governor expected.
Hadi ama Hattie.
Hatty consists.
Memnun oldum Hattie değil mi?
Hatty.
Hattie, Hattie.
Be the fool of Dublin.
- Hoşça kal Hattie. - Hoşça kal Charles.