Have you been here before translate Turkish
185 parallel translation
have you been here before?
Buraya... daha önce geldin mi?
How many times have you been here before?
Buraya daha önce kaç defa geldin?
- Have you been here before?
- Buralara gelmiş miydiniz?
- Have you been here before?
- Buraya daha önce geldin mi?
Have you been here before?
Buraya daha önce gelmiş miydiniz?
Dersu, have you been here before?
- Dersu, daha önce geldin mi buralara?
Have you been here before, Mr. Bond?
Daha önce burada bulundunuz mu, Bay Bond?
- Have you been here before, Miss...?
- Buraya ilk gelişiniz mi bayan? ...
Have you been here before?
Buraya hiç gelmiş miydin?
- Have you been here before?
- Daha önce geldiniz mi?
Uhm, have you been here before?
- Hayır, bu ilk gelişim.
Have you been here before?
Buraya daha önce geldiniz mi?
Have you been here before?
Daha önce buraya geldin mi?
- Have you been here before?
- Buraya daha önce gelmiş miydin?
Have you been here before?
Daha önce burada kaldınız mı?
Have you been here before?
Burada daha önce bulundun mu?
So have you been here before?
Buraya daha önce gelmiş miydin?
Have you been here before?
Daha önce gitmiş miydin?
- Have you ever been here before?
- Buraya daha önce gelmiş miydin? - Hayır, gelmedim.
You Yankees have been here before.
Siz Yankiler daha öncede buraya gelmiştiniz.
You see, three other guys have been knocked off in this same area... ahead of Buckley, before you even got here.
Buckley'den çok önce, sen buraya bile gelmeden... aynı bölgede üç kişi daha mıhlandı.
Then you have been here before, haven't you, Jesse?
Öyleyse daha önce buraya gelmiş olmalısın, değil mi, Jesse?
- Herbie, have you ever been here before? - Hey!
Herbie, daha önce buraya gelmiş miydin?
- Have you been up here before?
Buraya daha önce hiç çıkmış mıydınız?
I say, have either of you been here before?
Diyorum ki, sizlerden biri daha önce burada bulundu mu?
Did you ever have the feeling you'd been here before?
Hiç daha önce burada olduğuna ilişkin bir hissin var mı?
I think there was a scene in the play Revenge at Hakone where one of the characters says, "We're deep in the mountains here where snow comes before the leaves fall. You must have been unbearably cold."
Sanırım Hakone'de sahnelenen bir oyundaydı..... karakterlerden bir tanesi şöyle diyordu..... "Burada, dağların derinliklerinde sonbahar bitmeden kar yağmaya başlar"..... "dayanılmaz bir şekilde soğuğu hissedersin".
From what you've said about your father's estancia it must have been something like it was here before the war.
Babanızın estanciası hakkında anlattıklarınız. Buranın savaştan önceki haline benziyor.
You have been here many times before.
Buraya daha önce kaç kez geldiniz?
I have the feeling... I've been here before, and that I know you.
Sanki burada daha önce bulunmuşum ve sizi tanıyormuşum gibi hissediyorum.
You'll have a visitor today who's never been here before.
Bugün, daha önce hiç görmediğin bir ziyaretçin olacak.
You've never been up here before, have you?
Hiç buraya çıkmamıştın, değil mi?
Something tells me you girls have been here before.
İçimden bir ses siz kızların daha önce buraya geldiğinizi söylüyor.
You have been here before.
Daha önce burdaydın zaten.
What do you mean "no more"? I've got 3 chips of powdered milk and two kids at home and have been here since the day before yesterday.
Üç tane süt kuponum var ve evde de iki çocuk.
If you wanted us out of this... and off this case, we'd have been out of here before now!
ve Bu Durumda da Biz Önceden Devredışı Kalırdık Bu Yüzden, Şimdi Defolup Gidin Burdan!
- Have you ever been here before?
- Daha önce hiç buraya geldin mi?
You've not been up here before, have you?
Buraya daha önce gelmemiştin, değil mi?
You see but I have been running round making inquiries before I came here.
Buraya gelmeden önce oraya buraya koşturup bilgi elde ediyordum.
Have you been up here before? No.
Buraya daha önce gelmiş miydiniz?
Have you ever been here before?
Daha önce burada bulundun mu hiç?
You've been getting on well here and could have a fine career before you.
Burada iyi çalışıyorsun ve iyi bir kariyer sahibi olabilirsin.
I, I have heard and you have been here before.
Duymuştum ve zaten buraya daha önce gelmiştiniz.
You really have been through here before.
Gerçekten önceden burada bulunmuşsun.
Okay. Have you been in here before?
Daha önce buraya gelmiş miydiniz?
The veterans you see standing before you here have been through all kinds of heavy shit.
Şu gördüğünüz askerler... her türlü berbat durumu yaşadılar.
- Have you been around here before?
Buraya daha önce hiç gelmiş miydiniz? Hayır, hiç gelmedim.
You have the feeling you've been here before?
İçinde, buraya daha önce gelmişsin gibi bir his var mı?
So, have you guys been down here before?
Pekala, daha önce burada bulunmuş muydunuz?
HAVE YOU EVER BEEN HERE BEFORE?
- Daha önce burada bulundun mu?
- Have you ever been in here before?
- Buraya önceden hiç geldin mi?