Have you seen my son translate Turkish
64 parallel translation
Have you seen my son?
Oğlumu gördün mü?
- Have you seen my son?
Ne oldu?
- Have you seen my son?
- Oğlumu gördün mü?
Have you seen my son?
Oğlumu gördünüz mü?
Peru, have you seen my son?
Peru, oğlumu gördün mü?
I'm looking for my son. Have you seen my son?
Oğlumu arıyorum.
By the way, have you seen my son?
Bu arada, oğlumu gördün mü?
Have you seen my son? No.
Oğlumu gördün mü?
- Have you seen my son?
Oğlumu gördün mü?
Can you tell me, have you seen my son?
Oğlumu gördünüz mü?
Excuse me, have you seen my son?
Affedersiniz, oğlumu gördünüz mü?
Have you seen my son, Charlie?
Oğlum Charlie'yi gördünüz mü?
- Excuse me, have you seen my son?
Affedersiniz, oğlumu gördünüz mü?
Roberta, have you seen my son?
Roberta, oğlumu gördün mü?
By the way, have you seen my son around?
Bu arada çocuğumu gördün mü buralarda?
Have you seen my son around?
Oğlumu gördünüz mü?
Have you seen my son-in-law, Vijay?
Damadım Vijay'i gördünüz mü?
Master Su Wu, have you seen my son, Yang Yansi?
Usta Su Wu, oğlumu gördün mü? Yang Yansi'yi?
Hey, Wendy, since you've been here, have you seen my son?
Wendy, burada olduğun sürece oğlumu gördün mü?
Have you seen my son?
- Oğlumu gördün mü?
Have you seen my wife and son?
Karımı ve çocuğumu gördünüz mü?
Have you seen my last acquisition?
Son satın aldıklarımı gördün mü?
Excuse me. but have you seen my husband and my son?
Pardon ama kocamı ve oğlumu gördünüz mü?
Son, I've been in the service all my life, and have seen thousands of men like you go to work for a meal.
Oğlum, hayatım boyunca burada çalıştım ben. Senin gibi yemek için işe giden binlerce insan gördüm.
Have you seen my wife son Lam Ping Gi.
Karımı gördünüz mü?
You should have seen my son, Franco.
Oğlum Franco'yu görmeliydiniz.
I'm looking for my son. Have you seen a boy in a red bathing suit?
Oğlumu gören...
You should have seen my uncle, "Ibrahim, my golden son"
Ahmet amcamı görseydin, "İbrahim, altın oğlum!"
You know, I... I know this might sound somewhat strange, but have you seen any suspicious-looking people around my house lately?
Aslında, biliyorum.... bu biraz tuhaf gelebilir ama... son günlerde evimin etrafında dolaşan şüpheli birilerini gördün mü?
And people are going to ask you if you're related to me, and you're going to have to say - "Yup, he's my son that I never seen."
Ve insanlar sana onun yakını mısınız diye sorduğunda....... evet o benim hiç görmediğim oğlum demek zorunda kalacaksın.
Have you seen my idiot son?
İdiot oğlumu gördün mü?
You know, if you think my last boss was vindictive, you haven't seen shit, you better find me someone approvable, and you better make sure that Vince is on board because if I have to go in and tell Richard Wimmer,
Eğer son patronumun kinci olduğunu düşünüyorsan, hiç bir bok görmemişsin demektir, Bana uygun birini bulsan iyi olur, Vince'in de onayını aldığından emin ol.
Have you seen my husband and my son? Thanks you.
Kocamı ve oğlumu görürseniz...
Have you seen my boy, my son?
- Oğlumu gördün mü?
I would like to help you, but I have not seen my son in over a month.
Size yardımcı olmak isterdim ama oğlumu bir aydan uzun zamandır görmedim.
You should have seen my grandmother in her later years.
Sen benim ninemin son yıllarındaki halini görmeliydin.
You wouldn't happen to have seen him with my son, Noah?
Onu oğlum Noah'la görmüş olabilir misin?
My son, what have you seen?
Ne gördün oğlum?
Hey, have you seen my grandpa?
Son mesajımı dikkate almasın.
Where the bloody hell have you got my son? I wish I had seen your lovely boy.
Keşke sevgili oğlunuzu görseydim.
Have you seen my dad lately?
Son zamanlarda babamı gördün mü?
My son broke the laws of time and showed you what you should never have seen.
Oğlum zamanın kurallarını ihlal etti ve sana hiç görmemen gerekenleri gösterdi.
You haven't seen my body recently, have you?
Son zamanlarda vücudumu görmedin, değil mi?
"Miss, before marrying my son, have you ever seen him poo?"
"Kızım, oğlumla evleniyorsun, hiç onu kaka yaparken gördün mü?"
So, I dropped down through the skylight, used up my whole mag, and hit the final guy right in the chest with a flare gun. Boy, you should have seen the look on his face when that thing went off.
Çatı penceresinden aşağı atladım tüm cephanemi harcadım son adamı da göğsünden işaret fişeğiyle vurdum fişeği fırlattığımda adamın suratının halini görecektin.
Have you two villagers... seen my son Daitian?
Acaba oğlum Daitian'ı gördünüz mü?
The way you love your son is one of the most beautiful things I have ever seen in my life.
Oğlunu sevme şeklin, hayatımda gördüğüm en güzel şeylerden biri.
I have seen the righteous path of our Savior, and ask that you not sentence my son to jail, but instead release him to my custody so that I, with God's guidance, can rehabilitate him.
Kurtarıcımızın hak yolunu gören biri olarak sizden oğlumu hapse atmamanızı istiyorum. Bunun yerine onu benim gözetimime verin. Tanrının rehberliğiyle onu iyileştirebilirim.
And it's very appropriate, too, because the last six years of my life have sort of been like The Shining, which is a film that, if you'd seen, you would know that Jack Nicholson
Aferin. Ayrıca çok uygun çünkü son altı yılım "Cinnet" filmi gibi geçti mübarek.
Have you seen anyone here lately like talking to my wife?
Son zamanlarda karımla konuşan birini gördün mü?