He didn't do it translate Turkish
1,313 parallel translation
Well, if he didn't do it, how did his hammer end up with Brian's blood on it?
Peki o yapmadıysa, kim onun çekicine kan bulaştırdı?
How do you know he didn't do it?
Cinayeti onun işlemediğini nereden biliyorsunuz?
Well, the hubby's swearing he didn't do it, so is there any possibility this could have been a suicide?
Kocası suçsuz olduğuna yemin ediyor. Olay intihar olabilir mi?
He didn't have anything to do with it. Listen, I know you look up to the guy...
- Ona çok saygı duyduğunu biliyorum.
D'Argo says he didn't do it.
D'Argo bunu yapmadığını söylüyor.
You know, if Lieutenant Schilz stole the money, he didn't do it alone.
Yüzbaşı Schilz parayı çaldıysa yalnız yapmamıştır.
Makes my stomach crawl, but he didn't do it.
Midemi bulandırıyor ama o yapmamış.
Instead, you got Latigo to do exactly what he didn't wanna do and feel good doing it.
Ama sen Latigo'ya istemediği şey yaptırdın, onu heveslendirerek.
- Until I knew for sure he didn't do it.
- Onun yapmadığından emin olana kadar.
Kita claims he didn't do anything to cause you to hit him, so why did it happen?
Kita-kun bir şey yapmadığı halde ona birden vurduğunu söylüyor. Ne yapmak istedin?
But why didn't he do it?
Ama neden bunu yapmadı?
He didn't do it, did he?
Bunu yapmadı, değil mi?
I didn't think he was gonna do it.
Ben başaracağını düşünmemiştim.
- I didn't think he'd actually do it.
- Bunu yapacağını düşünmemiştim.
He didn't have time to do it.
Vakti yoktu.
For weeks he didn't want to do it - and now he keeps repeating that not everyone can have children.
- Çok garip. Haftalarca istemedi şimdi de herkes çocuk sahibi olamaz diyip duruyor.
It's not like I didn't see what he was trying to do.
Ne yapmaya çalıştığını görmediğimden değil.
He didn't do it on purpose!
Bilerek yapmadı!
And from what Robert tells you, he didn't do it tonight.
Ve Robert'in sana söylediklerine göre, bunu bu gece yapmadı.
He didn't do it.
O yapmadı.
It's what he didn't do.
Yapmadığı bir şey yüzünden.
My friend was supposed to do it but he didn't wanna do it'cuz it stinks.
Aslında bir arkadaşımın işiydi ama pis koktuğu için kendisi yapmak istemiyor.
He didn't do it.
- Ama o yapmadi.
He didn't do it on purpose.
Kasıtlı birşey yapmadı.
- He didn't do it.
- Bunu o yapmadı.
He's an asshole, he didn't want to go and I told him Rafael what the hell will you do here?
İt herif gitmek istemedi. "Burada ne iş yapacaksın Rafael?"
- He didn't do it for anyone.
- Hiç kimse için yapmadı.
- He didn't do it alone.
- O tek başına yapmadı.
He says he didn't do it.
Adam yapmadığı söylemiş.
He didn't want us to do it till he knew how.
Nasıl yapılacağını öğrenene kadar yapmamızı istemedi.
What do you mean, he didn't make it?
Ne demek kurtulamadı?
Well, his father rented the garage, he was building a boat and he didn't have room at his place, so he paid me to do it here.
Tekne yapıyordu ve koyacak yeri yoktu. Orada yapmak için bana para verdi.
He said he didn't do it.
- Yapmadığını söyledi.
Why didn't he do it right there?
Neden tam şu sırada yapmadı?
He didn't do it.
O hiçbir şey yapmadı.
He didn't do it!
O yapmadı!
I, he didn't do it.
Ben... O yapmadı!
I know he didn't do it.
Yapmadığını biliyorum.
I'm telling you, he didn't do it!
O yapmadı diyorum size!
I hope he didn't have anything to do with it.
Umarım bununla ilgili hiç bir şey yapmamıştır.
The way Shane was talking, it's like he thinks we didn't do everything we- -
Shane, bizim elimizden geleni yapmadığımıza inanıyor...
He said he didn't do it.
Yapmadığını söyledi.
The reason your father didn't wanna give you the money... is because he knew you'd spend it on what you always do.
Babanın sana para vermek istememesinin sebebi parayı hep yaptığın gibi başka şeylere harcayacağını biliyordu.
I know what you think, but he didn't do it.
Ne düşündüğünüzü biliyorum ama bunu o yapmadı.
I'm also thinking that if he was involved, and he falsely ID'd Ricky as the shooter... then maybe Ricky didn't do it.
Ayrıca düşünüyorum ki soyguna bulaşmışsa ve Ricky'nin vurduğunu söyleyip yanlış kimlik vermişse, bu durumda Ricky suçu işlememiş olur.
- He didn't do it.
- Rene böyle bir şeyi asla yapmaz.
- Why didn't he do something about it?
- Peki neden hiçbir şey yapmadı?
He didn't really want to do it... but she's hard to say no to.
Aslında pek istemiyordu, ama... Amber'e hayır demek zordur.
He didn't do it during the day or in the evening.
Gün içerisinde veya öğlenleri falan yapmadı bunu.
Listen, he didn't do it.
Dinle, o bunu yapmadı.
Whatever treatment he received, it didn't do him good.
Aldığı tedavi her ne ise onu pek iyi etmemişti.
he didn't mean to 22
he didn't 1210
he didn't answer 29
he didn't make it 114
he didn't tell me 71
he didn't want to 25
he didn't show up 29
he didn't have to 77
he didn't say anything 96
he didn't come 27
he didn't 1210
he didn't answer 29
he didn't make it 114
he didn't tell me 71
he didn't want to 25
he didn't show up 29
he didn't have to 77
he didn't say anything 96
he didn't come 27