He didn't do this translate Turkish
228 parallel translation
Mr Destry had something to do with this, didn't he?
Bunu Bay Destry sağladı, değil mi?
He was such a nice fella I didn't think he'd do nothin like this.
Böyle bir şey yapacağı aklıma bile gelmezdi George.
Why do you suppose he'd be living in this neck of the woods if he didn't have something to hide. Sure.
Tabi ya.
But you didn't have anything to do with all this until he came to see you.
Ama o seni görmeye gelene kadar bu olayla bir alakan yoktu.
So why should this Bracco do you a favor if he didn't know you before?
Bu Bracco seni daha önceden tanımıyorsa neden bir iyilik yapsın ki?
He didn't do this, But he may be the only man who can save us from what did.
Bunu o yapmadı ama bizi olanlardan kurtarabilecek tek kişi o.
He didn't see me do it, of course, but Mr. Lang went to the bank and got that check himself this afternoon and then he came back and locked it in a desk drawer.
Bunu yaparken beni görmedi, elbette, fakat Bay Lang bu öğleden sonra bankaya gitti ve o çeki kendisi aldı ve sonra geri döndü ve bir masanın çekmecesine kilitledi.
Yes, this morning but He didn`t do anything!
Evet, bu sabah fakat... herhangi bir şey yapmadı!
He said, "No, you didn't!" He jumped up on the side of the pool, got into a racing dive. He said, "All right, we'll do it again. Twenty laps this time."
"Hayır, kazanmadın" dedi, havuza atladı, oradan bana, "Madem öyle, tekrar deneyelim, bu kez 20 tur" dedi.
He didn't do this.
O yapmadı.
I'm sure he didn't do it again. This is what matters.
Eminim bunu bir daha yapmaz.
You've been following this guy for 1500 miles and he didn't do it.
1500 mildir bu herifi izliyordun ama o yapmamış.
He was going nuts yelling why didn't they do this, why didn't they do that?
Niye öyle yapmadınız, neden bunu yapmadılar diye bağırıyordu,
didn't figure he had anything to do with this at all.
Olup bitenle ilgisi olduğu aklımın ucundan bile geçmedi.
He didn't know what this experience would do to her, so he was careful.
Bu tecrübenin kadına ne yapacağını bilmediğinden itinalı davrandı.
And then, if he didn't do it fast enough, I'd pull my gun out of its holster just like this...
Ve bunu yeterince hızlı yapmazsa tabancamı kılıfından çıkarırdım, aynen böyle.
He didn't have his beard then, huh-huh, erm, and I'll tell you this, he wouldn't have been able to do whatever he was doing last night with those two extraordinary,
O zamanlar sakalı çıkmıyordu. Size şu kadarını söyleyeyim, dün akşam yaptıklarını o zamanlar hayatta yapamazdi. şu iki olağanüstü.. olağanüstü..
Besides, he would've loved to have been able to do this. - Then why didn't he?
Hem o da böyle bir yolculuğa çıkmayı çok isterdi.
The guy who killed the cop, Mellen, he didn't do this.
Polisi öldüren çocuk, Mellen. Bunu o yapmadı.
♪ He didn't have to do that ♪ ♪ Man, this shit has got to go!
"O bunu yapmadı." Adamı bu bok gitmeli!
I didn't intend to come her and have this conversation... but I do know that you hate your older brother and he hates you...
Ama ağabeyinizden nefret ettiğinizi ve onun da sizden nefret ettiğini biliyorum. - Bundan size ne?
Nineteen Hundred cut this recording personally which for me is one of his very best works, but to do it he didn't jump ship.
Bin Dokuz Yüz bence en iyi çalışmalarından... birisi olan bu kaydı bizzat yaptı, ama bunun için gemiden inmedi. Bir saniye için bile!
Earlier today, this guy, Anton, told me his hand was doing stuff that he didn't want it to do.
Bu sabah, bizim Anton, elinin, yapmak istemediği şeyleri yaptığını söylüyordu.
Before you made love, didn't he ask, "Are you sure you want to do this?"
- Aslında sevişmeden hemen önce bundan emin olup olmadığınızı sordu, değil mi?
- Padgett couldn't have done this alone. - Well, maybe he didn't do it at all.
- Padgett bunları tek başına yapmış olamaz.
You know he didn't do this, right?
Bunu yapmadığını biliyorsun, değil mi?
He didn't want to do any of this stuff. He wanted a clean break.
Asıl istediği bunlardan hiçbiri değildi.
He didn't do this.
Bunu o yapmamıştır.
He didn't do this.
Bunu o yapmadı.
No, he didn't do this.
Hayır. Bunu o yapmadı.
This coming from a low-budget film maker who makes movies about, "Where society is possibly headed if he could just forget about the date rape he didn't kind of do."
Lisedeyken aslında etmediği tecavüzü unutmayı başardığı takdirde... toplumun nereye gidebileceğine dair düşük bütçeli film yapacak olan... büyük yönetmenin tavsiyesi.
This guy is really mad because he didn't get chance to, he's didn't get a chance to do... to get stock from Red Hat
Bu herif cidden manyak çünkü şansı yoktu cidden şansı yoktu RED HAT stoklarından alma şansı yoktu
Because he didn't do this to us.
Çünkü bize bunu o yapmadı.
He didn't do this. Ignore the evidence against Stokes, it looks like special favors for CSl.
Stokes aleyhindeki kanıtları göz ardı edersek Olay Yeri İnceleme birimini kayırıyormuşuz gibi görünür.
He didn't do this to me.
Bunu bana o yapmadı.
Maybe he didn't do this alone
Belki de yalnız değildi.
He didn't do this.
O değildi.
Well, the hubby's swearing he didn't do it, so is there any possibility this could have been a suicide?
Kocası suçsuz olduğuna yemin ediyor. Olay intihar olabilir mi?
Because I'm beginning to think that maybe he didn't have anything to do with this.
Ben düşünmeye başlıyorum Çünkü Belki bu ilgisi şey yoktu ki.
Now I know this is sensitive, but do you have any idea... why he didn't collect anything from the Victims'Fund?
Bunun hassas bir konu olduğunu biliyorum ama neden Kurban Fonu'ndan para almadığını biliyor musunuz?
He didn't have anything to do with this.
Bu işle hiçbir ilgisi yoktu.
This proves nothing. How do we know he didn't capture them in the present?
Bu hiçbirşeyi kanıtlamaz.Onları şimdiki zamanda yakalamadığını nereden bileceğiz?
Look, if he didn't do this, he had to be some place else... when Hallick was murdered.
Bak, eğer o yapmadıysa, Hallick öldürüldüğünde... başka bir yerde olmalı.
I didn't do this so he could walk.
Bunu o kurtulsun diye yapmadım.
According to this repair log, he didn't do the overhaul of the sonar system.
Bu tamir raporuna göre, sonar sistemini o kontrol etmemiş.
You know, he didn't always do this.
Biliyor musunuz, önceleri yaptığı iş bu değildi.
[Chuckles] He didn't do this to me.
Bunu o yapmadı.
He didn't just do this to you, Finn.
Bilmeni istiyorum Finn.
And I hate myself, that I didn't even know he was about to do this.
Ve bunu yapmak üzere olduğunu.. .. dahi bilmediğimden, kendimden nefret ediyorum.
He didn't do it. And I hate jokes like this.
Bir şey yapmadı ve ben bu tarz şakalardan hoşlanmam.
Are you trying to tell me that you think this man confessed to something he didn't do?
Bana bu adam kendi yapmadığı bir şeyi mi itiraf etti - demeye çalışıyorsun?
he didn't mean to 22
he didn't 1210
he didn't answer 29
he didn't make it 114
he didn't tell me 71
he didn't want to 25
he didn't show up 29
he didn't have to 77
he didn't say anything 96
he didn't come 27
he didn't 1210
he didn't answer 29
he didn't make it 114
he didn't tell me 71
he didn't want to 25
he didn't show up 29
he didn't have to 77
he didn't say anything 96
he didn't come 27