English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / He didn't kill himself

He didn't kill himself translate Turkish

95 parallel translation
Well, if Morrison didn't kill her, he certainly set himself up pretty.
Onu Morrison öldürmediyse bile, kendine çok iyi bir tuzak kurmuş.
He didn't kill himself.
O, kendini öldürmedi.
The Prince told her last night that if she didn't leave her husband and marry him... he would kill himself.
Prens dün gece, kocasını terkedip onunla evlenmezse... kendini öldüreceğini söyledi.
- He didn't actually kill himself.
- Kaptan kendini gerçekten öldürmedi ki.
He knows Juan didn't kill himself.
Juan'ın intihar etmediğini biliyor.
I found out he didn't kill himself.
İntihar etmediğini öğrendim.
The war didn't kill him, he let himself be killed.
- Onu savaş öldürmedi, O öldürülmesine izin verdi.
Rod didn't kill Tina, and he didn't hang himself.
Rod Tina'yı öldürmedi, ve kendini asmadı.
He didn't almost kill himself.
Neredeyse kendini öldürmüyordu.
So then he didn't kill himself?
Bu durumda o kendini öldürmedi?
I was bullshitting of course. But I didn't know he'd get so nervous he'd kill himself.
Blöf yapıyordum tabii, ama ölecek kadar korkacağını bilemezdim.
He didn't have to kill himself, Kelly.
Kendini öldürmesi gerekmezdi, Kelly.
If he was pulling at the wire, he didn't kill himself.
Eğer tel boğazına dolandıysa nasıl kendini öldürdüğü iddia ediliyor?
He recorded and explained himself how he didn't kill no 33 boys.
33 çocuğu nasıl öldürmediğini orada yazmış ve açıklamış.
He didn't kill himself.
- Bu bir intihar değil.
He didn't kill himself.
Kendini öldürmedi.
What if he didn't try to kill himself tonight?
- Ya kendini öldürmeye çalışmadıysa? - Ne diyorsun?
- What if he didn't try to kill himself? - What?
- Ya bu akşam kendini öldürmeye çalışmadıysa?
When we fought back, he took our child hostage and shut himself up inside, saying he'd kill him if we didn't stay out of it!
Onu kovmaya çalıştığımız zaman, bebeğimizi aldı ve kendini gizledi. Eğer bir şeye kalkışırsak çocuğumuzu öldüreceğini söyledi.
He was my best friend, and he didn't even tell me he was gonna kill himself.
Benim en iyi arkadaşımdı ve.. .. kendini öldüreceğini bana bile anlatmamıştı.
Well, he didn't kill himself because i went on tour.
Tura gittiğimden kendini öldürmedi
- He didn't kill himself, Mercy.
- O kendini öldürmedi Mercy.
I suppose that Walt didn't want to face the humiliation of a long public trial and he decided to kill himself.
Sanırım Walt, uzun bir halka açık yargılamada küçük düşürülmekle yüzleşmek istemiyordu ve ve, kendini öldürmeye karar verdi.
He didn't kill himself.
Kendini öldürmedi. İşyeri katliamcılarının profiline uymuyor.
Duncan didn't kill himself, and he didn't kill his baby.
Duncan intihar etmedi, bebeği de öldürmedi.
Um... romano- - he didn't kill anybody himself, did he?
Romano... Kimseyi öldürmedi değil mi?
He didn't kill himself.
Kendini öldürmemiş.
He didn't kill himself.
O kendini öldürmedi.
Santi, he didn ´ t kill himself because of you that was his decision.
Santi, senin yüzünden intihar etmedi. Bu onun kendi kararıydı.
- he didn't try to kill himself?
- Gerçekte kendini öldürmeye çalışmadı?
Oh, I hope he didn't kill himself.
Umarım kendini öldürmemiştir.
Well, if he didn't kill himself, then someone probably pushed him.
Eğer kendini öldürmediyse, büyük olasılıkla biri itmiştir.
He didn't kill himself just because no one talked to him.
Kimse onunla konuşmadığı için kendini öldürmemiştir herhalde.
He didn't even have the guts to kill himself.
Kendini öldürecek cesareti yoktu.
So then to get her money in her room... you said your father didn't get himself, he just tried to kill your mother.
Sonra parasını almak için odasına girdiğinde almak için onu öldürmeye çalışmış.
He wasn't very smart and he didn't kill himself.
Pek zeki değildi ve kendini öldürmedi.
Whoever staged Max's suicide wanted us to believe that he killed himself out of guilt over shooting Donny, which makes me think Max didn't kill Donny after all.
Max'in intihar sahnesini kim düzenlediyse bizim Max'in suçluluk duygusu yüzünden intihar ettiğini düşünmemizi istiyor ki bu da Max'in Donny'yi öldürmediğini düşünmeme sebep oluyor.
I know he didn't kill himself.
Kendini öldürmediğini biliyorum.
He didn't kill himself, because he was afraid the story might come out.
Hikâyenin ortaya çıkacağından korktuğu için intihar etmedi.
He didn't kill himself, but he was blinded.
Ölmemiş tabii ama gözlerini kaybetmiş.
I knew he didn't kill himself.
Kendini öldürmediğini biliyordum.
He didn't kill himself, and he didn't kill Stephanie.
Ne kendini ne de Stephanie'yi öldürdü.
And he didn't kill himself, damn it.
Adamı öldürdüler.
Didn't he kill himself too?
O da kendini öldürmemiş miydi?
He didn't just want to kill me himself?
Beni kendi isteğiyle öldürmek istemedi mi?
- He didn't try to kill himself.
İntihar etmeye falan kalkışmamış.
They said he didn't kill himself, though.
Üstelik kendini öldürmemiş.
He didn't kill himself. I can promise you that.
Kendini öldürmedi.
Well, it's illegal, but he didn't know Ron was gonna kill himself.
Yasadışı ama Ron'un kendini öldüreceğini bilmiyormuş.
With the number of track marks in his arm, it's amazing he didn't kill himself a month ago.
Kolundaki iğne izlerine bakarsak, bir aydır yaşıyor olması bile mucize.
He didn't kill himself.
İntihar etmemiştir kesin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]