He doesn't care about you translate Turkish
75 parallel translation
You don't care what happens to him and he doesn't care about you.
Ona ne olacağı senin umurunda değil, sen de onun umurunda değilsin.
He doesn't care about you.
Seninle ilgilenmiyor.
He doesn't care about you.
Onun umurunda bile değilsin.
He doesn't care about you.
Onun umurunda değilsin.
He doesn't care about you.
Sana değer vermiyor.
The point is, if that guy doesn't know you, he doesn't care about who you really are.
Çünkü sen şirket birleşmeleri hakkında zırvalarken adamlar senin göğüslerini dikizliyor. - Kim göğüslerimi dikizliyordu? Kimin umurunda?
He doesn't care about you, Albert.
Seninle ilgilenmez Albert.
He doesn't care about you!
Sizi umursadığı falan yok!
He doesn't care about you but you chase him like a fool.
O seni dikkate almıyor ama sen bir aptal gibi onu takip ediyorsun.
He doesn't care about you.
Umurunda bile değilsin.
Do you get the feeling he doesn't care about us?
Bizi umursamadığı hissine kapılıyor musun?
He doesn't care about you enough to fight with you.
Kavga edecek kadar aldırış etmiyor sana.
Well... he doesn't care about you like that.
Şey... seninle bu şekilde ilgilenmiyor.
Well, yeah, but just because God doesn't answer your prayers doesn't mean he doesn't care about you!
Tanrı dualarına cevap vermiyor demek, seninle ilgilenmiyor demek değildir.
- He doesn't know you care about him.
- Kendisini umursadığını bilmiyor. - Biliyor.
He doesn't care about you.
O sana bakamaz.
He doesn't care about you, or the amazon nation!
O ne seni nede Amazon ulusunu dikkate bile almıyor!
- He doesn't care about you! - Right.
Seni takmıyor bile!
It must be torturous running after a man who doesn't care about you who's in love with someone else, who hates you. - He hates you! - Betty.
Seni umursamayan, başkasına aşık olan, senden nefret eden bir erkeğin peşinden koşmak işkence olmalı!
He doesn't care about you or your family.
Ne sen ne de ailen onun umrunda değilsiniz.
The point is, if that guy doesn't know you, he doesn't care about who you really are.
O adamlar seni tanımıyorlar.
I-It doesn't mean that he doesn't care about you.
Bu sizi umursamadığı anlamına gelmiyor.
He doesn't care about you, Emily.
Seni umursamıyor, Emily.
Forget about him, he doesn't care about you.
O seni düşünmüyor, unut onu artık.
He doesn't care about you, Holly.
O seni önemsemiyor Holly.
He doesn't care about what you said, or what you did five minutes ago.
Beş dakika önce ne dediğini ya da ne yaptığını umursamaz.
In case you were wondering, he doesn't care about the medals.
Merak ediyorsanız söyleyeyim, madalyaları umursamaz.
He doesn't even care about you.
Sen bile umurunda değilsin.
- He doesn't care about you.
- Sen onun umurunda değilsin.
You realize he doesn't care about your music.
Anlasana, senin müziğin onların umurunda değil.
I care about that animal, too, but he doesn't belong here and you can't help him.
Ben de senin gibi bir hayvan severim. Ama o buraya ait değil. Ve ona yardım edemezsin..
- He doesn't care about any of you.
- Hiç birinizi önemsemiyor bile.
If you stop the wedding, Bart's cow will die, and he really cares about that cow and Bart doesn't usually care about stuff, so help.
Eğer düğün olmazsa Bart'ın ineği ölecek, ve Bart o ineği çok önemsiyor, ve Bart normalde hiçbir şeyi önemsemez, yani yardım edin.
It's not right, but it... lt doesn't mean he doesn't care about you.
Doğru olan bu değil, ama bu seni önemsemediği anlamına gelmiyor.
- He doesn't care about you.
- Onun umurunda değilsin sen.
He takes you for granted, he doesn't care about you.
Sana tamamen sahip olduğunu düşünüyor. Sen onun umrunda değilsin.
You know, that doesn't mean he didn't care about you.
Ama bu... sizi önemsemediği anlamına gelmez.
He doesn't care about you!
Sen onun umurunda değilsin.
He doesn't need you. He doesn't care about students.
Öğrenci yetiştirmek falan umurunda değil.
He doesn't care about you... Or your feelings.
Sizi umursamıyor ya da duygularınızı.
He doesn't care about you, Lily!
O seni önemsemiyor Lily!
He doesn't care about you!
Seni hiç umursamıyor!
Maybe he doesn't care about you at all.
Belki umurunda bile değilsindir.
- If you want my opinion, he doesn't care about us.
- Bana sorarsan bizi önemsemiyor.
He doesn't care about anybody but himself, including you, Mike.
Sende dahil, kendisinden başka kimseyi düşünmez o, Mike.
Although, you know what, thinking about it now, he probably doesn't care that much anymore.
Ya aslında şimdi bir düşündüm de.. ... artık pek umurunda olmaz herhalde.
He doesn't care about you.
Ne olacağını sanmıştın ki? Sen onun umurunda değilsin.
He doesn't care any more about you than you would care about a mosquito buzzing around your face, Tom.
Sizi, senin yüzünde dolaşan sineği önemsemediğin kadar önemsemiyor artık, Tom.
You're a dangerous menace who doesn't care about who he hurts, except now you're doing it with bows and arrows instead of trust funds and yachts.
Kime zarar verdiğini umursamayan tehlikeli parazitin tekisin tek farkı, bunu güven fonları ve yatlar yerine ok ve yaylarla yapman.
He doesn't care about you.
Seni umursamıyor.
He doesn't care about you.
Sen umrunda bile değilsin.