He won't leave me alone translate Turkish
46 parallel translation
He won't leave me alone.
Arkadaşlar, bu adam beni rahatsız ediyor!
And he won't leave me alone.
Ve peşimi de bırakmıyor.
HE WON'T LEAVE ME ALONE.
Beni yalnız bırakmıyor.
He won't leave me alone.
Beni rahat bırakmayacak.
He won't leave me alone.
Beni yalnız bırakmıyor.
I tried to make that clear to him, but he won't accept it. And he won't leave me alone.
Bunu ona anlatmaya çalıştım ama bunu anlamıyor ve beni rahat bırakmıyor.
He won't leave me alone.
Beni rahat bırakmıyor.
Because he won't leave me alone.
Çünkü peşimden ayrılmıyor.
He won't leave me alone.
- Beni rahat bırakmıyor.
He won't leave me alone for one minute.
Bir dakika rahat yok.
HE'S DRIVING ME CRAZY, WON'T LEAVE ME ALONE.
Beni deli ediyor. Hiç yalnız bırakmıyor.
He won't leave me alone.
Peşimi bırakmıyor.
He won't leave me alone.
beni rahat bırakın.
He won't leave me alone.
Beni kendi halime bırakmayacak.
- He won't leave me alone.
Beni yalnız bırakmayacak.
He won't leave me alone.
beni yalnız bırakmayacak.
No, it's like he won't leave me alone.
Hayır. Sadece peşimi bırakmıyor.
I gotta do this or he won't ever leave me alone, you know that.
Bunu yapmam lazım, yoksa beni rahat bırakmayacak.
You know, all I need to know, sort of why he won't... why he won't leave me alone.
Beni neden yalnız bıraktığını öğrenmek istiyorum.
- He won't leave me alone.
- Peşimi bırakmıyor.
He won't leave me alone.
Beni rahat bırakmayacaktır.
" I called him and told him to stop, but he won't leave me alone.
" Onu aradım ve yapmamasını söyledim, Fakat peşimi bırakmadı.
He won't just leave me here alone.
Beni burada yalnız bırakmayacaktır.
He won't leave me alone.
Beni hiç bırakmıyor.
- Artie? - He won't leave me alone.
- Beni rahat bırakmıyor.
Last time I summoned a demon, and now he won't leave me alone.
En son çağırdığım iblis hala peşimi bırakmadı.
He won't leave me alone.
Bana rahat vermiyor.
He won't leave me alone.
Beni bir türlü rahat bırakmıyor.
But he won't leave me alone.
Onu bize çekiyorsun. Ama benim peşimi bırakmayacak.
Who is all up in your business that he won't leave you alone for five minutes to have a mochachino with me?
Kim bu seni benimle kahve içerken beş dakika bile rahat bırakmayan eleman?
Guy, another volunteer, and he just won't take no for an answer, so I thought if I take Toby, then maybe he'll finally leave me alone.
Bu yüzden eğer Toby'i alırsam belki beni yalnız bırakır diye düşündüm.
I wasn't planning on ever telling you, but he won't leave you alone, so I'd rather you hear it from me.
Sana bunu söylemeyi düşünmüyordum ama, o seni rahat bırakmayacak,... onun için bunu benden öğrenmeni istiyorum.
He won't leave me alone!
Geldiğim günden beri beni rahat bırakmadı!
But he won't leave me alone.
Ama beni yalnız bırakmayacak.
Why won't he leave me alone?
Gary neden peşimi bırakmıyor?
- He won't leave me alone!
- Beni rahat bırakmıyor!
He just... He won't leave me alone.
Beni bir türlü rahat bırakmıyor.
Perhaps I'd better, or he won't leave me alone.
İyisi mi cevap yazayım, yoksa rahat bırakmayacak.
He won't leave me alone. "
Beni hiç yanlız bırakmıyor. "
He won't leave me alone.
Beni yanlız bırakmıyor.
" He won't leave me alone.
" O beni yalnız bırakmaz.
It's George Selway, he won't leave me alone.
George Selway... beni rahat bırakmıyor.
It's George Selway. He won't leave me alone.
George Selway beni rahat bırakmıyor.