English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Headboard

Headboard translate Turkish

104 parallel translation
The headboard.
Yatak başlığı.
The headboard, honey.
Yatak başlığı tatlım.
Just hold onto the headboard.
Arkalığa yaslan.
That's why you're handcuffed to half a bed headboard?
Bu yüzden mi şu yarım yatağa kelepçeliydin?
I looked up and found Miss October hanging from the headboard of my marital bed.
Döndüm, ve bunu buldum Ekim Güzeli, kafamızın arkasından uzanmış yatağımıza sarkıyor!
Well, you will when she's tacked up on the headboard.
Onu başucumuza raptiyelediğimde, anlayacaksın.
But it's attached to the headboard, and we'll have to take that apart.
Ama karyola ile bitişik, bu yüzden önce onları ayırmamız lazım.
Tie me to your headboard, throw your legs over my shoulders and let me wear you like a feed-bag
- Beni yatağına bağla bacaklarını omuzlarıma at ve izin ver yem torbasına geçirir gibi sana geçireyim.
On your bed, you got a headboard?
Yatak başlığın var mı?
You'll need a headboard.
Yatak başlığına ihtiyacın var.
I got a headboard.
Yatak başlığım var.
You know, if it's not a headboard, it's just not worth it.
Biliyor musun, yatak başı olmayınca değmiyor.
I pounded her face against the headboard?
Yüzünü yatağın tahtasına mı sürtmüşüm?
There's something wrong with this headboard.
Bu yatak başlığında yanlış bir şey var.
Blood splattered the headboard, wall, and lamp in the master bedroom.
Yatak odasında yatak başı, duvar ve lambada kan vardı.
Your headboard knocked you unconscious.
Kafan karyola başlığına çarpınca bayılmışsındır.
Like when the bed is moving all around, and it's all sweaty, your head is knocking up against the headboard, and you feel it might blow off?
Hani yatağın içinde dönüp durursunuz, ter içinde kalırsınız, kafanız karyolanın başına çarpar ve birden patlayıvereceğinizi hissedersiniz.
You make notches in the headboard, but eventually they get up out of the bed and run off, don't they?
Karyola başına çentik atıyorsun ama yataktan kalkar kalkmaz kaçıyorlar, değil mi?
WELL, YOU WERE BANGING MY HEAD INTO THE HEADBOARD AND SINGING.
Kafamı karyolanın başına vuruyordun.
he can rattle a headboard like a sailor on leave.
... aynı bir denizci gibi olabiliyor.
WELL, I'LL CHAIN HIM TO THE HEADBOARD.
Onu yatağa bağlayacağım. Bunu sevecek.
- Bumping her head on the headboard, all that.
- kafasını başucundaki tahtaya vuruyor, Bütün bunlar.
He said it was behind the headboard.
Tahtın arkasında olduğunu söylemişti.
I heard the headboard, yes, Joanie.
bunu duymuştum. evet joanie.
Anyway, so before I could tell Shorty to chill, she got me handcuffed to the headboard like... blah!
Bu hiç komik değil. Herneyse, işte anlatıyorum, kız beni yatağın başlığına kelepçeledi!
A bottle of champagne chilled by the bed candles on the headboard, some soft music playing, and we just got into it.
Yatağı kenarında bir şişe şampanya komidinin üstünde mumlar, romantik bir müzik çalıyor, işte böyle birşey...
But we forgot about the candles on the headboard.
Ancak komidinin üzerindeki mumları unuttuk.
I'm lying on my back. Apparently, that headboard was doing a little moving.
Sırt üstü yatıyorum., belli ki komidin yerinden biraz oynamış.
Ten years ago they tried a stop sign. When cars on Bay Street stopped, their headlights stopped right on my headboard.
On yıl önce "dur" işareti koydular ve arabalar Bay Sokağı'nda durunca farları tam yatağımın üstüne yansıdı.
Then why'd you punch a hole in the headboard last night?
O zaman niye dün gece karyola başına yumruk attın?
Are you just stupid or did your skull bounce off his headboard too many times? "
Sen sadece salak mısın yoksa kafan Charlie'nin yatak başlığına biraz fazla mı çarptı? "
- OK, that's the headboard.
- Tamam, burası baş tarafı.
I found some blood and hair on the headboard.
Karyola tahtasında kan ve saç buldum.
He cracked his head on the headboard.
Başını karyola tahtasına çarpmış.
Oh, she could oil the bedsprings as a courtesy or at least buy a padded headboard.
Yatağın yaylarını yağlayabilirdi. Nezaketen. Bari takviyeli kafalıklardan alsaydı.
I got herwrists tied to the headboard with her own nylons, and I'm bangin'her from behind, knockin'the bottom out of it.
Onu kendi çoraplarınla bileklerinden yakaladın yatak başına bağladın ve sonra arkasından yermisin yemezmisin, ve sonsuz şaplaklar.
Well, moving past the horrifying image of your hair helmet clanging against the headboard, don't get involved with people I work with.
Saçtan kaskının yatak ucuna çarpıp çıkardığı dehşet verici sesi geçtim, ben çalıştığım insanlarla çıkmam.
Why don't you get started on the back of my headboard.
Neden gidip karyola başlığının arkasına bakmıyorsun?
- I got to go start on the headboard.
Karyola başlığına başlamalıyım.
I promise, when I get back, no matter what, we'll dent that headboard.
Söz, geri döndüğümde, ne olursa olsun o yatağı çökerteceğiz.
Don't tell me Lou cut up my mother's headboard.
Bana Lou'nun annemin yatak başını kestiğini söylemeyin!
In fact, they've got him strapped to the headboard now and they're lifting him up, and they'll put him in the ambulance shortly.
Şu anda onu sedyeye bağlayacaklar ve zaman kaybetmeden ambulansa bindirmek için kaldıracaklar.
Thank you. You know what, that's gonna go real nice with the headboard you got out of the furniture warehouse fire last week.
Geçen haftaki depo yangınından aldığın yatak başına çok yakışacak.
A bed, even a temporary bed, is always oriented with the headboard away from the door.
Bir yatağın geçici bile olsa her zaman kapıdan uzak tarafına kafa konulmalıdır.
- I like to start with the headboard, and then - oh, hi, guys.
Merhaba çocuklar. Affedersin Shoshanna.
He is the biggest freak you ever wanna meet and he be blowing my back out, trying to put me through the headboard every night.
Tanışmak isteyebileceğin en manyak tip... Belimi koparıyor. Her gece beni yatak başına yapıştırmak için uğraşıyor.
It was right up under the headboard.
Yatağın başının altındaydı.
Nice set on the headboard where he apparently likes to get a good grip.
Yatakta vakit geçirmekten oldukça hoşlanıyorlarmış anlaşılan. Erkek arkadaş mı?
I'm jamming her head through the headboard I flip her over, she screams, "Give me a choker."
Kafasını yatağın başına vurduruyorum sonra ters çeviriyorum ve bağırıyor, "Ağzıma sok."
We're buying a brand-new double bed with a brass headboard.
Yepyeni pirinç bir başlıkla, iki kişilik bir yatak alacağız.
And a naked girl tied to your headboard.
Ve karyolana bağlı çıplak bir kız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]