English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Headless

Headless translate Turkish

404 parallel translation
But the gods also gave her a box containing the evils of the world The headless woman opened the box and the evils were loosed upon us
Tanrılar ona, dünyadaki bütün kötülükleri barındıran bir de kutu vermişlerdi. Başsız kadın kutuyu açtı ve tüm kötülükler üzerimize salındı.
Yeah, we gotta find the headless body.
Evet, kafası olmayan cesedi bulmalıyız.
I always thought that story about Julia and Geraldine... and the headless ghost and all of it was far too theatrical.
Hep Julia, Geraldine ve kafasız hayalet hakkındaki hikayenin abartılı olduğunu düşündüm.
Headless toad!
Kafasız kurbağa!
Do you think that's enough to identify a headless corpse?
Kafası kopmuş bir cesedin kimliğini saptamak için bunlar yeter mi?
The Headless Horseman!
Başsız Atlı!
Miguel has been killed by the Headless Horseman!
Miguel Başsız Atlı tarafından öldürülmüş!
- Who's this mysterious Headless Horseman?
- Kim bu Başsız Atlı?
"The Headless Horseman arrives in the village at midnight."
Başsız Atlı gece yarısı köye gelmiş.
We could come back... headless.
Geri döndüğümüzde başsız olabiliriz.
God almighty The Headless Horseman!
Yüce Tanrım! Başsız Atlı!
Can a Headless Horseman walk among the living?
Başsız bir atlı gerçekten yaşayabilir mi?
There was a headless fish in the sea.
Anne, bu sabah denizde kafasız bir balık vardı.
The tapeworm's headless now.
Tenya başsız şimdi.
Didn't you ever see the headless lady?
Kafası kesilen bayanı hiç görmediniz mi?
For today's first Royal Buzkashi on the field of Bagrami here in the capital city of Kabul by order of His Majesty the King whichever chapandaz among you shall carry the headless calf around the blue flag and deposit it back here in the circle of justice shall receive the king's pennant thus signifying that he is the master chapandaz of all of Afghanistan.
Bagram alanında gerçek bir buzkaşi burada, başkent Kabil'de, Kralımızın himayelerinde kendi illerinin kıyafetleri içindeki çapandazlar kesik keçiyi adalet halkasından alacaklar mavi bayrağın çevresinden geçtikten sonra yeniden adalet halkasına getirecekler... Kesik keçiyi kralın bayrağı altına kim getirmişse o, Afganistan'ın en büyük çapandazı onurunu kazanacak.
The King Eagle will become... the Headless Eagle
Kral Kartal olur... başsız kartal
King Eagle would've become the headless eagle That's true
Kral kartal başsız kartal olacaktı hakkaten
Headless horseman, horseless headsman, everything.
Başsız atlı, Atsız başlı, ne ararsan!
In Cymbeline, Imogen wakes up and finds the headless body of Cloten in bed with her.
Cymbeline'de, Imogen uyanır ve Cloten'in başsız cesedini yanında görür.
This great fighter, who has killed more than 50 people in his boxing career, has at last been defeated by this courageous, headless little southpaw from new york.
Katil diskalifiye edildi. Meslek hayatında 50'den fazla adam öldüren bu büyük boksör en sonunda bu cesur, başsız New Yorklu tarafından yenildi.
Is Tellioğlu family gonna be headless?
Tellioğlu ailesi başıboş mu kalacak?
AND YOUR- - THERE ISN'T ANY ANGER. SWEETIE, YOUR ANGER AT THE HEADLESS CAT.
Belki de Richard'ın taşınmasına duyduğun kızgınlık ile...
A coven deprived of its leader is like a headless cobra :
Liderin kaybeden barınak, kafasız bir kobra gibidir :
There had been accounts of headless people, foot people cyclops people.
Anlatılanlarda başsız insanlar, çeşitli yaratıklar ve tepegözler varmış.
A teacher gets chased by a headless demon.
Başsız bir iblis tarafından kovalanan öğretmenin hikayesi.
Isn't that Headless?
O başsız mı?
But am I running around like a headless chicken?
Kafası koparılmış tavuk gibi ortalıkta koşuyor muyum?
Seems we also found a headless body out in front of the Kappa Delta house last night.
Görünüşe göre elimizde geçen gece Klüb 14'in arkasında bulduğumuz başsız bir ceset var.
Baron, I must get back to Roger before he notices I'm headless.
Baron, başsız olduğumu farketmeden Rogera dönmeliyim.
Your country and your army would be like a headless body.
Ülken ve ordun başsız bir vücuda döner.
You see, he was in the headless picture.
Resimdeki başsız adam.
I'll go see how they're doing on the other bodies, especially the headless one.
Gidip diğer cesetlerde ne yapıyorlar, bakayım. Özellikle başsız olanda.
- Headless corpses.
- Kafasız cesetler.
The rest will be taken up by the "headless man found in lake" story.
Kalan süreyi gölde bulunan başsız adam hikayesine ayıracaktır.
We later called him Headless Bundy.
Ve nihayetinde ona " Kafasız Bundy demek zorunda kaldık.
It's a big Bureau, lots of headless horsemen.
FBI büyüktür, aptal binici çok vardır.
- Follow the Headless Brakeman.
- Kellesiz frenciyi izleyin.
Whereupon the headless Green Knight strolls casually among Arthur's best and brightest.
Bunun üzerine, başsız Yeşil Şövalye, rastgele dolaşmıştır Arthur'un savaşçıları arasında.
"If you take her outside, you got to put this head on her... so people aren't shocked and horrified by a headless girl walking around."
"Eğer onu dışarı çıkaracaksan bu kafayı koyman gerek." "İnsanlar etrafta kafası olmayan bir kızı görüp dehşete düşmesinler." der.
When, for instance, Crumb draws... that little monster, Mr. Natural... doing things that you or I would not normally contemplate doing with a headless woman... in that the, uh - It is not intended, I imagine, to be a sort of apologia for beheading... or an apologia for rape or anything like that, no.
Crumb'ın şu küçük canavar Bay Doğal'ı çizmesi aslında siz ya da ben başsız bir kadınla seks yapmayı düşünmeyiz bile ve onunla seks yapması kafanın koparılması ya da tecavüz için bir savunma olarak çizilmediğini söyleyebilirim.
- That this is a complex scheme. The headless man planted at the warden's desk is the work of a conspiracy of inmates.
Müdür'ün masasının arkasındaki,... kafasız ceset işi mahkûmlardan birinin komplosu.
In theory, your headless corpse could be the last thing you see.
Teorik olarak göreceğin son şey yerde yatan kendi bedenin olabilir.
It's a headless blunder operating under the illusion of a master plan.
Bu bir ana plan olduğu varsayımıyla işleyen başsız bir karmaşadan başka bir şey değil.
She'll be our first headless teacher.
Okuldaki ilk başı olmayan bilgisayar öğretmeni olacak.
I mean, you're not suggesting that a headless body... kicked its way out of a latched morgue freezer?
Herhalde, kafasız bir bedenin,... kilitli bir morg buzdolabından kaçtığını söylemiyorsun?
But why take a headless one and leave top-dollar bodies behind?
Ama neden kafasız bir cesedi alıp, para tutacak kadavraları bıraksın ki?
Headless, naturally.
Kafasız, doğal olarak.
Or the headless horsemen?
- Yada kafasız kovboy?
Headless Bill.
- Ne?
Headless Bill.
Başsız Bill.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]