Heirs translate Turkish
311 parallel translation
You're still one of the heirs.
Hala varislerden birisin.
One of my heirs, you know?
Mirasçılarımdan biri olarak yani?
"l, hereby, of my own free will, renounce all right and title that I, or my heirs and assignees, may have to any moneys or estate real or otherwise, which will accrue or evolve to Theodore Forrester in exchange for considerations of value received."
"Ben kendi isteğimle belirtirim ki ben veya benim mirasçılarım Theodore Forrester'e kalacak para veya malda hiçbir hak iddia etmeyecektir."
Good day. Are you the heirs of Sebastiano Valastro?
Siz Valastrolar mısınız?
- That's something only the Garrison heirs,
- Garrison varislerinin yapacağı bir şey bu.
The heirs and the lawyers are up in the dome right now... waiting to explain the nature of their crime with facts, figures... and falsehoods.
Varisler ve avukatlar yukarıdalar. İşledikleri suçu gerçeklerle, sayılarla ve yalanlarla anlatmayı bekliyorlar.
The last will and testament of the late John Garrison, Drawn up just prior to his death 11 years ago, Designated as his heirs his eldest daughter Alice,
Merhum John Garrison ölmeden 11 yıl önce yaptığı son vasiyetinde varisleri olarak büyük kızı Alice'i kızı Katherine'i ve eşi Margaret'i belirledi.
Maybe the heirs will sit up and take notice.
Belki varisler görür de farkına varırlar.
Your honor, Mrs. Garrison, wife of the deceased and one of the heirs,
Sayın Hâkim, izniniz olursa merhumun eşi ve varislerden biri olan Bayan Garrison mahkemede konuşmak istiyor.
- Would the other heirs care to reconsider?
- Diğer varisler tekrar düşünürler mi?
I've made a careful study of the existing contract... between the heirs of the late John Garrison and Lawrence white publishing enterprises.
Merhum John Garrison'ın varisleri ve Lawrence White basın şirketi arasında yapılan mevcut sözleşmeyi iyice inceledim.
If your honor please, I don't think this gentleman is one of the heirs.
Sayın Hâkim, bu beyefendinin varislerden biri olduğunu sanmıyorum.
For instance, we have our rights as your heirs.
Varislerin olarak bizim de haklarımız var, mesela.
It is good you know not that you are his heirs.
Bilmemeniz daha iyi her şeyini sizlere bıraktığını.
Look at the heirs of Rome, the rulers of the world.
Roma'nın varisine bak. Dünyanın hükümdarına bak.
Because they are the true heirs of Rome's traditions.
Çünkü onlar Roma geleneklerinin gerçek varisleridir.
Between you and me, there are no heirs.
İkimiz arasında varis yok.
And if King Edward be as true and just... as I am subtle, false and treacherous... this day should Clarence closely be mewed up... about a prophecy, which says that "G"... of Edward's heirs the murderer shall be.
Eğer benim kurnaz, ikiyüzlü ve hain olduğum kadar Kral Edward da saf ve hakseverse, "Edward'ın varislerinden'G'diye biri onun katili olacak." diyen kehanet yüzünden Clarence bugün kafese kapatılmış olmalı.
But that I'll give my voice on Richard's side... to bar my master's heirs in true descent - God knows I will not do it... to the death.
Ama efendimin gerçek varisleri varken Richard'dan yana çıkmaya gelince, Tanrı bilir bunu yapmam, canım pahasına bile olsa.
Thereafter, Miki's heirs succeed.
Sonra da Miki'nin oğlu kazanır.
No other heirs?
Başka mırasçısı da yoktu.
To be perfectly frank, most of the heirs took it for granted that Schwabacher would handle the funeral.
Dürüst olmak gerekirse, mirasçılardan çoğu Schabacher'in cenazeyi kaldıracağını sanıyordu.
Most folks leave that sort of thing to their, if you'll pardon the expression, their heirs.
İnsanların çoğu bunu kendi, ifademi bağışlayın, kendi varislerine bırakırlar.
And, as a representative of his heirs...
Ve varislerinin temsilcisi olarak...
To the victor in this battle and to his heirs... the city of Calahorra shall belong forever!
Savaşın galibi ve galibin varisleri, Calahorra'ya sonsuza dek sahip olacaktır.
I don't have any other heirs.
Ondan başka mirasçım yok.
But if any of them are suitable, I'd like to add them as heirs.
Fakat içlerinden biri dahi parayı kaldırabilecek kadar olgunlaşmışsa onu mirasa ortak etmek isterim.
Among the low-ranking employees, rumors were circulating about the cancer and the potential heirs.
Düşük rütbeli çalışanların dilinde, kanser hastalığı, miras davaları dolanıyordu..
The child you're carrying will be added as one of the heirs.
Karnında taşıdığın çocuk, mirasa ortak olacak.
It names Yukiko Tashiro as this child and as one of the heirs.
Bu anlamda Yukiko Tashiro, vasiyette mirası alacak kişi olarak gösterildi.
He was always quarreling with the heirs.
Onunla her zaman kavga ederdik.
The money would go to my heirs.
Para mirasçılarıma gider.
The Sicilian people want an Italy united and indivisible, with Victor Emmanuel as its constitutional monarch, and his legitimate heirs as successors to the throne.
Sicilya halkı birleşmiş ve ayrılmaz bir İtalya istiyor başında, anayasanın tayin ettiği Kral Victor Emmanuel'i ve tahtın varisleri olarak onun yasal varislerini.
With a firm but gentle hand Noblesse oblige It's 6 : 03, and the heirs to my dominion
Tatlı sert bir tutumla Asil bir yaklaşımla 6 : 03'de hükümdarlığımın varisleri gelir
Those little heirs are hard to get hooked, but sooner or later, their turn will come.
Bu küçük varislere halkayı takmak zordur,... fakat eninde sonunda hizaya gelirler.
We must know plainly whether you recognize the offspring of Queen Anne... as heirs to the throne.
Açıkça cevap verin, Kraliçe Anne'in çocuklarını tahtın varisi olarak... kabul ediyor musunuz?
"As the only other known surviving heirs " of the estate of Titus W. Merrye... "
"Yetimlerin haricinde Titus W. Merrye malikanesinin hayatta olan tek mirasçıları olarak..."
Daimyo must have heirs or their houses will be abolished.
Daimyo'nun vârisleri olmalı ki hanedanlığı devam edebilsin.
Where are the heirs?
Varisler nerede?
We've been able to identify one of the young heirs.
Genç mirasçılardan birinin kimliğini daha önce öğrenebildik.
In very small print, there is a short clause, which says that McBain or his heirs lose all rights if, by the time the railroad reaches this point, the station ain't built yet.
Ufacık bir yazıyla, kısa bir cümle vardı, diyordu ki, eğer demiryolu buraya ulaştığında inşaat tamamlanmamışsa, Mc Bain ve varisleri, tüm haklarını kaybederler.
- No, I have no heirs, Mr Klotz.
- Evet,... varisim yok, Bay Klotz.
No, just a minute ago I remembered something about pigs when we were talking about heirs and inheritances.
Yoo, bir dakika önce domuzlarla ilgili bir şey geldi aklıma,... varislerden ve kalıtımdan bahsederken.
But it has been divided among his heirs.
Ama birbiri ardından gelen miras paylaşımlarıyla küçüldü.
- The heirs of the late Frank Ross.
- Frank Ross'un varislerine.
To the victor of this battle and his heirs it shall belong forever.
Savaşın galibi ve galibin varisleri, Calahorra'ya sonsuza dek sahip olacaktır.
"To my heirs."
Mirasçılarıma.
You are here to meet Dracula's heirs.
Dracula'nın varisleriyle tanışmak için buradasın.
We're the sole heirs.
Tek varisleri biziz.
Uncle's dead without a will and the young lady and I are the sole heirs.
Amcam vasiyeti olmadan öldü ve genç bayan ve ben tek mirasçılarıyız.
Aren't there any heirs?
Hiç mirasçı yok mu?