Helix translate Turkish
238 parallel translation
And when we go to the very kernel of life on Earth to the proteins that control cell chemistry to the spiral or helix of nucleic acids which carry the hereditary information we find these molecules to be identical in all plants and animals of our planet.
Dünyadaki yaşamın iyice temeline insek bile, hatta hücre kimyasını kontrol eden proteinler, ve spiral ya da sarmal yapıdaki kalıtımı muhafaza eden nükleik asitler seviyesine insek, bu moleküllerin dünyamızdaki tüm canlılarda birbirinin tam aynısı olduğunu görürüz.
This is the DNA double helix a machine with about 100 billion moving parts, called atoms.
DNA, 100 milyon küçük ve hareketli atom boyutundaki parçalardan oluşur.
Each helix copies the other supervised by special enzymes.
Herbir sarmal özel enzimler sayesinde kendisini kopyalar.
The enzyme recognizes an approaching nucleotide and clicks it into place reproducing another rung in the double helix.
Yaklaşan bir nükleotidi enzim tanır ve yerine yerleştirerek çift sarmalı herbir dizisini baştan aşağı kopyalar.
It may be due to the envelope over the structure, causing hydrogen-carbon helix patterns throughout.
Yapının üzerini saran kubbe, hidrojen karbon helezon dizilimlerini boylu boyunca dağıtıyor olabilir.
This is Biostation Helix calling on all channels.
Burası Heliks biyoloji istasyonu.
A good portion of the interior helix is still intact.
İç kavisteki iyi bir kısım halen bozulmamış.
You could go anywhere with this guy's helix tucked under your arm.
Bu adamın DNA sarmalı kolunun altındayken her yere gidebilirsin.
Consider relativity. The double helix.
Göreceliği göz önünde bulundur, çift burgu.
double helix?
Çifte sarmallı.
That's, of course, if it's OK with the rest of the double helix.
Tabi, diğer çifte sarmallar için de sorun olmayacaksa.
If I were working merely at the double helix level, yes.
Eğer çifte sarmal seviyesinde çalışıyor olsaydım evet.
DOUBLE HELIX
Çeviren : Coşanadam
That is why the most important thing a Nietzschean female can give her chosen male is the double helix.
Nietzschean dişisi için en önemli şey, seçtiği erkeğe verdiği DNA birleştiricidir.
We are locked in a cross - targeted helix.
Ortasında çarpı olan bir altıgen nişangah hedefine bizi kilitledi.
I don't know, but I will destroy them before they locate the Helix.
Bilmiyorum, fakat Helix'in yerini bulmadan önce onları yok edeceğim ( Helix = dev Sulibian üssü )
He's the man you fought with on the Helix.
Helix'de savaştınız adam.
How the hell do you know what I did on the Helix?
Kahretsin benim Helixde ne yaptığımı nerden biliyorsun?
Diagnostical Helix.
Tanısal Helis.
The history of popular music is like a double helix, OK?
Popüler müzik tarihi iki çizgili bir denklem gibi.
Complex laceration through the helix.
Kulak heliksi yırtılmış bir hastam var.
The energy readings we got from the other side of that moon could have come from the Helix.
Ayın diğer tarafında aldığımız enerji okumaları helisden geliyor olmalı.
Helix deployments.
Helis açılımları?
There's a helix out my window.
Penceremin dışında bir nebula var.
We can't endanger the helix.
Nebulayı tehlikeye atamayız.
We've still got that Suliban Cell Ship... the one we used to rescue Klaang from the Helix.
Klaang'ı Helik den kaçırırken kullandığımız... süliban gemisi hala elimizde.
Dr. Renzo Markovic, a former RD scientist who's been developing a classified technology under the project heading "Helix."
Dr. Renzo Markovic, Helix projesi altındaki yeni bir gizli teknolojiyi geliştiren bir Ar-Ge bilim adamıydı.
Acquire what intel you can on Project :
Helix Projesi hakkında bilgi edinin.
Helix and bring our man home.
Ve ajanımızı eve getirin.
He's got access to Project :
Yani Helix Projesi'ne girebiliyor.
Helix and probably knows where Lennox is.
Ve muhtemelen Lennox'un nerede tutulduğunu da biliyordur.
You'll escort us and help my partner download everything you have on Project : Helix.
Bizi oraya götüreceksin ve ortağımın Helix Projesi hakkında her şeyi indirmesine yardım edeceksin.
Project : Helix was ready for testing.
Helix Projesi'nin denemeye hazır olduğunu öğrendi.
We've decrypted the specs on Project : Helix.
Vaughn'la aldığınız Helix Projesi bilgilerini deşifre ettik.
The project you were investigating.
Araştırdığın proje. Helix Projesi. Ne olmuş ona?
Markovic had the Helix prototype taken off Cayo Concha.
Markovic, Helix prototipini Cayo Concha'ya götürmüş.
Will, I swear to God I'm me!
Helix Projesi'ni biliyorum.
I know about project Helix.
Senin kim olduğunu biliyorum.
We've decrypted the specs on Helix.
- Neler oluyor? - Helix Projesi bilgilerini deşifre ettik.
Project Helix.
Helix Projesi.
We know about Project Helix. That you built it for Markovic.
Markovic için yaptığın Helix Projesi'ni biliyoruz.
Turns out that your apartment hunter, that girly man, left his double helix behind at another crime scene.
Kendine ev arayan, kızdan dayak yiyen adam başka bir olay yerinde DNA'sını bırakmış.
DNA showed a triple helix.
DNA üçlü sarmal gösterdi.
Helix?
Helix?
How many cheerleaders does it take to draw a double helix?
Çift helis çizmek için kaç amigo kız gerekir?
You know doubling technology exists. The Helix Protocol.
Birinin ikizini yapma tekniği Helix Projesi'ni biliyorsun.
Sydney, there's a mention of Helix in his files.
Sydney dosyaların içinde Helix'ten bahsediliyor.
- Tell me about the Helix Protocol.
- Helix Projesi hakkında bildiklerini anlat.
The Helix Protocol.
Helix Projesi.
How do you know what happened on the Helix?
Helix de ne yaptığımı nereden biliyorsun?
- Weapons?
- Helix bir silah mı?