Helmut translate Turkish
236 parallel translation
Equally important were pompous Vice Admiral Witthoeft-Emden... and his suave assistant, Helmut Raeuber - experts in obtaining information about ships and cargoes.
Gemiler ve kargolarla ilgili bilgi alma konusunda uzman Koramiral Witthoeft-Emden ve tatlì dilli yardìmcìsì Helmut Raeuber de aynì derecede önemliydiler.
- Because of Helmut?
- Helmut yüzünden mi?
Her Helmut was killed on the River Vistula.
Oğlu Helmut, Vistula Nehri'nde öldürülmüş.
She went into service here, because of Helmut Legrand.
Helmut Legrand yüzünden buraya çalışmaya gelmiş.
I'm surprised Maria Wiegand's her friend and Helmut wanted to marry her.
Maria Wiegand'ın onunla arkadaşlık kurması ve Helmut'un evlenmek istemesi hayret edilecek bir durum.
Now he's been dead two years by the Vistula.
Helmut, Vistula Nehri'nde öleli iki yıl oldu.
Paul, you're back home and my Helmut was killed in Russia.
Paul, sen eve döndün ama oğlum Helmut Rusya'da öldü.
My Helmut never fired at villages.
Oğlum Helmut köylülere asla ateş etmemiştir.
Our Paul and Helmut were always the best of friends.
Paul ile Helmut çok iyi arkadaştılar.
My Helmut and Apollonia had agreed to marry before he went off to war.
Savaşa gitmeden evvel, oğlum Helmut ve Apollonia evlenmeye karar verdiler.
They say I've trodden Helmut's memory into the mire.
Helmut'un aklını çelmişim güya.
I tell you : conductors, shoeshiners, street sweepers, bailiffs, bureaucrats, and full idiots!
Sana söyleyeyim : Bu tipleri hemen tanırım, Helmut.
He won't notice, Helmut.
Fark etmez, Helmut.
- What shall we do, Helmut?
- Ne yapacağız Helmut?
This is the government, Helmut.
Hükümet bu, Helmut.
No, not a speech, Helmut, no.
Hayır, konuşma yok Helmut.
He is the Reichskanzler of Germany, Helmut.
O Almanya'nın başbakanı Helmut.
- Hello, Helmut.
- Merhaba Helmut.
Thank you, Helmut.
Teşekkür ederim Helmut.
Helmut Salomon's asked me to be his wife.
Helmut Salomon benden eşi olmamı istedi.
And I've accepted. I'm going to marry Helmut.
Kabul ettim, Helmut'la evleneceğim.
Oh Helmut...
Helmut...
Helmut Salomon here.
Ben Helmut Salomon.
Oh Helmut!
Ah Helmut!
Helmut... aren't we going home?
Helmut, eve gitmiyor muyuz?
But Helmut...
Ama Helmut...
- Helmut?
- Helmut?
No, Helmut, no.
Hayır Helmut.
Oh, Helmut, forgive me.
Helmut, affet beni.
- Yes, Helmut.
- Evet Helmut.
No, Helmut.
Hayır Helmut.
No, Helmut, I...
Hayır Helmut, ben..
Is Helmut there?
Helmut orada mı?
Helmut?
Helmut?
Helmut!
Helmut!
Helmut.
Helmut.
Yes, Helmut.
Evet Helmut.
But Martha, you've got Helmut.
Ama Martha, Helmut yanında.
- Martha, Helmut's here.
- Martha, Helmut burada.
I wish Helmut had come with us too.
Keşke Helmut da bizimle gelseydi.
With any luck you'll dream of your Helmut.
Hadi uyuyalım. Belki rüyanda Helmut'u görürsün.
Helmut Unger, slickest arms dealer in Europe.
Helmut Unger, Avrupa'nın en kurnaz silah tüccarıdır.
Within 24 hours you'll report to Helmut Haynert... at the War Ministry.
24 saat içinde Savaş Bakanlığı'nda, Helmut Haynert'e... rapor vereceksin.
Helmut, another volunteer!
Helmut, bir gönüllü daha!
- The subtle graytones recall the work of Helmut Newton.
Gri tonlarının narinliği, Helmut Newton'u anımsatıyor.
This guy looks like Helmut.
Helmut gibi görünüyor bu adam.
Helmut Steiner.
Helmut Steiner.
Helmut Grokenberger. Here.
Helmut Grokenberger.
Helmut.
- Helmut.
Helmut...
Helmut...
With Helmut?
Helmut mu?