English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hemorrhaging

Hemorrhaging translate Turkish

539 parallel translation
This man's been hemorrhaging.
Bu adamın kanaması var.
But the hemorrhaging ended.
Ancak sonrasında kanaması durdu.
Intestinal hemorrhaging.
Mide kanaması.
Concussion, possible hemorrhaging.
Şiddetli bir sarsıntı, iç kanama olabilir.
My patient's hemorrhaging.
Hastamın kanaması var.
Well, the hemorrhaging seems to have stopped.
Kanama kesilmişe benziyor.
Bed 15 is hemorrhaging, sir.
15 numaralı hastanın kanaması var, efendim.
She could be hemorrhaging.
Kan kaybediyor olmalı.
We stopped the hemorrhaging, but they got some of the major blood vessels.
Kanamayı durdurduk ama ana damarlardan bazıları zarar görmüş.
Emergency called in at 4 : 00 a.m., and the man was hemorrhaging...
Sabah 4'te Acil Servis'ten aradılar, adam kan kaybediyordu...
The hemorrhaging may last for days.
Kanama günlerce sürebilir.
The blood that was hemorrhaging is going back with the intake of liquids.
Kaybettiğin kanı ancak sıvı içerek geri kazanabilirsin.
Thus the hemorrhaging.
Kanama bu yüzden.
If the hemorrhaging should start again, which is very improbable, You can telephone me.
Pek olası değil ama eğer kanama olursa...... beni arayabilirsiniz.
Now, the only thing we have to look out for is minor hemorrhaging which isn't serious, but could cause trouble later on.
S ¡ md ¡ tek tedav ¡ etmem ¡ z gereken ufak b ¡ r kanama. C ¡ dd ¡ b ¡ r sey deg ¡ I, ama ¡ ler ¡ de dert çikarab ¡ l ¡ r.
Your wife was hemorrhaging when she was brought in.
Buraya getirdiklerinde kanaması vardı.
I'm hemorrhaging.
Ben kanamalıyım.
You are not hemorrhaging.
Kanamalı değilsin.
Yes, but now I'm scared and hemorrhaging.
Evet ama şimdi hem korkuyorum hem de kanamalıyım.
In the case of both victims, death was caused by the severing of the intestines and major arteries, causing massive hemorrhaging.
İki kurbanın da ölüm nedeni, bağırsakların ve atardamarların kesilmesi sonucu aşırı kan kaybı.
This morning, thousands of people across the country... reported internal hemorrhaging after eating Sharp Cereal products.
Bu sabah binlerce insanın Sharp gevreklerini yedikten sonra acil servise kaldırıldığı haberi geldi.
If we can't stop the hemorrhaging we're gonna lose her.
Kanamayı durduramazsak onu kaybedeceğiz.
She's still hemorrhaging.
Hala kan kaybediyor.
Kick me while i'm hemorrhaging.
Hatırlatta daha sonra güleyim.
He's hemorrhaging.
Kan kaybediyor.
- I've gotta stop the hemorrhaging.
- Kanamayı durdurmam gerek.
- He's hemorrhaging.
- Tanrım, kanıyor.
- I'm hemorrhaging.
- İç kanamam var!
Petechial hemorrhaging in the mucosa of the lips. And the interior of the mouth, the strong odor of bleach, And the presence of a postmortem ligature mark.
Dudak dokusunda ve ağız içinde peteşiyal kanama keskin bir çürüme kokusu ve ölüm sonrası ortaya çıkan dikiş izlerinden yola çıkarak merhumun ölüm nedeni- -
- Hemorrhaging will show as a dark patch.
- Kan kaybı koyu bir leke gibi görünecek.
Is it hemorrhaging?
- Gözü nasıl? Kanama var mı?
The right eye is hemorrhaging.
Sağ gözü de kötü.
We've been able to control the hemorrhaging, but some implants in his brain were damaged.
Kanamayı durdurdum. Ama beyin implantları hasar görmüş.
We've got massive hemorrhaging.
- Ağır bir kanama var.
Anti-hemorrhagic recommended for all hemorrhagic syndromes, internal hemorrhaging.
"Kanama önleyici. Bütün kanamalı sendromlar ve iç kanamalar için tavsiye edilir."
Your wife's hemorrhaging badly.
Ne oldu? Karınızın kanaması var.
He was hemorrhaging internally.
İç kanama geçirmiş.
How do we keep these suckers hemorrhaging cash?
Enayilerden para akışının devamlılığını nasıl sağlayacağız?
The pressor can't stop the hemorrhaging.
Baskılayıcı kanamayı durduramaz.
You're hemorrhaging.
Kan kaybediyorsun.
Damn, he's hemorrhaging!
Kahretsin, kanaması var!
He's hemorrhaging into his kidney.
Böbreğinde kanama var. Litlerini ölç, CBC...
She's hemorrhaging.
Kanaması var.
She had a concussion, broken ribs internal hemorrhaging.
Beyin sarsıntısı, kırık kaburgaları ve iç kanaması vardı.
And in order to transfer the baby back to Keiko I would have to sever those ties which would likely cause massive internal hemorrhaging in Kira and a severe respiratory trauma for the baby.
Ve bebeği Keiko'ya geri aktarmak için bu bağları kesmek zorunda kalırım ki bu da büyük olasılıkla Kira'da büyük çaplı bir iç kanamaya ve bebekte şiddetli solunum yetmezliğine neden olur.
By the end he was hemorrhaging from both ends, you know?
Zaten en sonunda kanamadan gitti.
- Donor's hemorrhaging.
- Kanama geçirdi.
Death would follow from the massive hemorrhaging.
Ağır kanamayla beraber ölüm gerçekleşmiş.
He's hemorrhaging.
İç kanaması var.
He's hemorrhaging.
- Kanaması var.
Her hoses must be hemorrhaging.
- Kanaması başladı galiba!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]