Herbie translate Turkish
450 parallel translation
Herbie.
- Herbie.
Herbie Morton's a bishop.
Herbie Morton piskopos olmuş.
- Dear, surely you remember Herbie.
- Herbie'yi hatırlıyorsundur canım.
Yes, I'd say Herbie was a bit younger than me, four or five years.
Herbie'nin benden küçük olduğunu sanıyorum 4-5 yaş.
Not to take anything away from Herbie.
Herbie'nin hakkını yemek istemem tabii.
And worst of all, Herbie... no 80th floor to jump from when you feel like it.
Ve en kötüsü de Herbie istediğinde atlayabileceğin 80 katlı bir bina yok.
And take Herbie along.
- Doğru. Yanına Herbie de al.
Herbie, boy, how long did you go to that, uh, school of journalism?
Herbie, oğlum, şu gazetecilik okuluna kaç yıl gittin?
Come on, Herbie. Let's go visiting.
Hadi Herbie, gidip bir ziyaret edelim.
Get me a few shots, Herbie.
Benim için birkaç fotoğraf çek Herbie.
Come on, Herbie.
Gidelim Herbie.
- Quiet, Herbie.
- Sessiz ol Herbie.
Fill her up, Herbie.
Depoyu doldur Herbie.
And wait till you see the pictures. I'm sending them up with Herbie...
Fotoğrafları görene kadar bekleyin.
No, I'm not drunk, Mr. Boot.
Herbie getiriyor... Hayır, sarhoş değilim Bay Boot.
Herbie, unpack for me, will ya? And stand by.
Herbie, eşyalarımı benim için yerleştir, olur mu?
I want you to be there because I'm sending Herbie down to get a couple of shots.
Orada olmanı istiyorum, Herbie'yi fotoğraf çekmesi için yolluyorum.
That's exactly the time to do it, Herbie boy.
Bu tam sırası, Herbie oğlum.
Hello, Mr. Boot. Come on, Herbie.
Merhaba Bay Boot.
Tatum just hit a home run, and the big leagues are calling. Go ahead, Herbie.
Tatum tur vuruşunu yaptı, büyük takımlar onu bekliyor.
Herbie's been lookin'for you all night.
Herbie bütün gece seni aradı.
Don't stand there, Herbie. Get Nagel.
Öylece durma Herbie.
Come on, Herbie.
Hadi Herbie.
- Herbie, have you ever been here before? - Hey!
Herbie, daha önce buraya gelmiş miydin?
Herbie!
Herbie!
All the way home, we'll be riding on Herbie Taylor's ulcers.
Eve dönüş yolunun tamamında, Herbie Taylor'un ülserinde gideceğiz.
" If there's a more hilarious man than Herbie Temple at the Palace, pardon us for not catching the name.
" Eğer Palace'da Herbie Temple'dan daha eğlenceli biri varsa, kendisini göremediğimiz için kusurumuza bakmasın.
- Herbie Temple on stage yet?
- Herbie Temple sahne aldı mı?
"I'm selling ya Herbie Temple, so don't gimme any of your lip."
Burada Herbie Temple'dan bahsediyoruz. Bu yüzden bana martaval okuma. "
Watch out for this guy.
Bu adama dikkat et Herbie!
but how can you let a sock act like Herbie tiptoe along without a publicity build?
Ama reklamınız olmadan bu gösteriyi daha ne kadar sürdürmeyi planlıyorsunuz acaba?
"If there's a more hilarious man around than, uh... Herbie Temple at the Palace, you'll, uh... pardon us for not catching his name. We were too busy laughing."
" Eğer Palace'da Herbie Temple'dan daha eğlenceli biri varsa, kendisini göremediğimiz için kusurumuza bakmasın.
I'm Herbie, remember?
Ben Herbie, hatırladın mı?
- God bless you, Herbie. A blind man could read that.
- Tanrı seni korusun, Herbie.
Herbie, the boat's in.
Herbie, gemi geldi.
- Herbie, you can't get fired.
- Herbie, kovulamazsın.
Herbie, boy, it's gonna be a snap.
Herbie evlat... çok kolay olacak.
Every horoscope I read says : "Herbie Grant's born under a lucky star."
Okuduğum her horoskop diyor ki "Herbie Grant şanslı bir yıIdızın altında doğdu"
You think I pulled that heist because of old Herbie here?
Şanslı Herbie bu soygunu yaptı.
You get me some new pants and some medicine for my leg, and old Herbie will skip outta here and nobody will ever know I was here.
Yeni pantolon al bana ve ayağım için ilaç getir... yaşIı Herbie buradan sıvışır gider, kimse ne olduğunu bilmez.
Where did you get it, Herbie?
Bunu nereden buldun Herbie?
All right, Herbie.
Pekâlâ Herbie.
There always has to be an angle, doesn't there, Herbie?
Bir numara olması gerekir değil mi Herbie?
Now, don't con me, Herbie.
Dalga geçme Herbie.
LORNA I swear, Herbie, I'll hang up.
Yemin ederim Herbie. Kapatırım.
Herbie, all day long I work here.
Herbie bütün gün boyu burada çalışıyorum.
Take a good picture, Herbie.
İyi bir resim çektir Herbie.
Herbie, don't ever ask me for help again.
Herbie, bir daha benden yardım isteme.
Get your things together.
Hadi Herbie. Eşyalarını topla, dönüyoruz.
Herbie!
Herbie?
Herbie, you mustn't get fired.
- Herbie, kovulmamalısın.