English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Here's your coffee

Here's your coffee translate Turkish

125 parallel translation
Your coffee's here.
Kahveleriniz geldi.
Here's your coffee, Danny.
İşte kahven Danny.
- Here's your coffee.
- Kahveniz.
Madame says will you join the others or will you take your coffee in here?
Madam diğerlerine katılacak mısınız yoksa kahveleri burada mı alacaksınız diye sordu?
- Here's your coffee, Frisbee.
- Kahveni getirdim Frisbee.
- Here's your coffee, Mae.
- İşte kahven, Mae.
Here's your coffee.
İşte kahven.
Here's your coffee.
Buyur kahveni.
Here's your coffee, Mr. Trevor.
Kahveniz Bay Trevor.
Here's your coffee.
Kahveniz geldi.
Here's your coffee and your aspirin.
- Merhaba. Buyurun efendim, kahvenizi ve aspirini getirdim. - İşin bitti mi?
Here's your coffee
Buyrun kahveniz.
Here's your coffee.
Buyurun, kahveniz.
- Here's your coffee, boss.
- Kahven, patron.
- Hi. Here's your coffee.
İşte kahven.
Here's your coffee.
Al sana kahve.
Here's your coffee and cognac.
Kahveniz. Konyağınız.
Here's your coffee, sir.
Kahveniz efendim.
- Here's your coffee.
- Al, kahven.
Here's your coffee, boss.
İşte kahven patron.
Mary, no disrespect to you but I'm not here to drink your fucking coffee.
Mary, sana saygısızlık etmek istemem ama ben buraya senin lanet olası kahveni içmeye gelmedim.
- Here's your coffee.
- Kahveleriniz.
- Here's your coffee, Sam.
- İşte kahven, Sam.
Here's your coffee and your cigarettes.
İşte kahven ve sigaraların.
Here's your coffee.
İşte kahveniz.
Here's your coffee.
- Bu senin kahven.
Here's your coffee, Mr. McSimms.
Kahveniz Bay McSimms.
- Here's your coffee, ma'am. - Thank you.
Teşekkür ederim.
JEFFREY : Here's your coffee.
Al kahven.
- Here's your coffee, Mr Tucker.
- İşte kahveniz, Bay Tucker.
You guys better climb out of your ivory tower and smell the coffee... because it's here, it's hot, and it's black!
Siz de hayal aleminizden çıkıp, kahve koklayın biraz. Hemen yanı başınızda, sıcak ve siyah!
That's your office and here's the coffee machine.
Burası odan, bu da kahve makinesi.
VENDOR : Here's your coffee, Kitty.
Buyur kahven, Kitty.
Okay, here you go. Here's your coffee.
- Tamam buyurun, işte kahveniz.
- Here's your coffee.
- Affedersin, işte kahven. - Teşekkürler.
Mr. E., here's your coffee.
Mr. E., buyurun kahveniz.
And here's your coffee.
Ve bu da kahven.
Well, you're sitting here like Jack Handy with your deep thoughts, staring at a coffee cup.
- Sen Jack Handey gibi dalmış, kahvene bakıyorsun.
Here's your coffee.
İşte kahven...
Here's your coffee, dear.
İşte kahven, hayatım.
sure she is Here's your coffee.
- April bunun için çok heyecanlanıyor.
Here's your coffee, Dr. Cox.
İşte kahveniz, Dr. Cox.
Here's your coffee, sir.
- Kahveleriniz efendim.
Here's your coffee.
- Kahven.
Here's your coffee.
Buyurun kahveniz.
Here's your coffee.
Kahveleriniz geldi.
Here's your coffee and donut.
İşte kahven ve çöreğin.
- Here's your coffee.
- Buyurun, kahveniz.
Mom, here's your coffee.
Kahveni getirdim anne.
- Here's your coffee.
- İşte kahveniz. - Teşekkürler, iyi zamanlama.
Here's your coffee.
Kahveniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]