Hero translate Turkish
16,823 parallel translation
I killed a hero!
Bir kahramanı öldürdüm!
Special Agent Alex Parrish is the real hero.
Özel Ajan Alex Parrish gerçek bir kahramandır.
But you went on TV and called me a hero.
TV'de bana kahraman dedin.
Simon Asher died a hero.
Simon Asher kahraman olarak öldü.
Now, why would a great agent, clearly a responsible man, a hero, just happen to leave his post an hour before his shift was up?
Harika bir ajan, sorumluluk sahibi bir adam bir kahraman, neden nöbet yerini bir saat önceden terk eder?
Or are you just trying to play hero.
Yoksa kahramanlık yapmaya mı çalışıyorsun?
A new park. She's painting herself as some kind of hometown hero.
Kendini bir çeşit yerel kahraman gibi gösteriyor.
A soldier hero.
Bir asker kahramanı.
Our tactics will be, no one being a hero.
Bizim taktiklerimiz kimsenin kahraman olmaması.
They will tell you that you were born to be a hero, will they not, Shimyakin?
Sana bir kahraman olmak için doğduğunu söyleyecekler, değil mi Shimyakin?
They make the guy larger than life, a hero.
Adami destansi bir hale donustururler. Bir kahramana.
- Boom, you're a hero.
- Birden kahraman olacaksın.
Personal essay based on The Hero's Journey.
Kahramanın Yolculuğu konsepti üzerine yazı yazmamı istiyorlar.
When the hero gets tested at home.
Kahraman sınandığında.
She's a hero.
- O bir kahraman.
I'm no hero.
Ben kahraman değilim.
I gave up my powers to save someone's life... To be a hero.
Güçlerimi, birinin hayatını kurtarmak, kahraman olmak için verdim.
Big mistake. You picked a bad time to play hero.
Kahramanlık oynamak için yanlış adama çattın.
You want to be seen as pure, the hero.
Kusursuz görünmek, kahraman olmak istiyorsun.
Because you always have to be the hero.
Çünkü senin hep kahraman olman gerekiyor.
I'm not gonna stop him from being the hero that he's gonna become.
İleride olacağı kahramandan alıkoymayacağım onu.
You win : this is over, and you get to be the hero.
Sen kazanırsan bu iş biter ve kahraman olursun.
You see, I got so tired of being the villain, so I decided to be the hero too.
Kötü adam olmaktan çok sıkılmıştım aynı zamanda kahraman olma kararı aldım ben de.
You're a hero, Barry.
Sen bir kahramansın Barry.
I want to be a hero.
Kahraman olmak istiyorum.
He had a chance to die a hero, to move on, and you took it from him.
- Çok bencilce bir şey yapmışsın. Kahraman olarak ölme ve yoluna devam etme şansı yakalamış ama sen elinden almışsın.
You're his hero.
Sen, onun kahramanısın.
My brother, Liam, is a true hero!
Ağabeyim Liam, gerçek bir kahraman!
Your brother is not the hero he pretends to be.
Ağabeyin, görünmeye çalıştığı gibi bir kahraman değil.
You've become a true hero in a way I never could.
Sen, benim hiçbir zaman olamayacağım kadar gerçek bir kahraman oldun.
Young man, your brother is a hero.
- Genç adam, ağabeyiniz bir kahraman.
Thank you, Liam... for being the hero that I always wished to be.
Teşekkür ederim, Liam hep olmak istediğim kahraman olduğun için.
I thought if I used its power, I could be a hero.
Düşündüm ki, eğer güçlerini kullanabilirsem bir kahraman olabilirim.
I want to be the hero instead of the one the heroes rescue.
Kahramanların kurtardıkları kişi değil, kahramanın kendisi olmak istiyorum.
Now look, I know that I'm not the son you wanted, and I know that Elk Grove would rather have a hero who doesn't live in a trailer, and doesn't have a boat load of cold sores, but too bad!
Dinle, hayal ettiğin oğul olamadığımı biliyorum, Elk Grove'dakiler de karavanda yaşayan ve bir sürü uçuğu olan bir kahraman istemezler ama ne yapalım?
I am your son, and I'm the only hero Elk Grove has.
Ben senin oğlunum ve Elk Grove'un sahip olduğu tek kahramanım.
Friend, hero.
Dost, kahraman.
- My son is a hero!
- Oğlum bir kahraman!
He's a hero!
O bir kahraman.
You think I'm a hero?
Kahraman olduğumu mu düşünüyorsun?
My son is a hero.
Oğlum bir kahraman.
He's a hero!
O bir kahraman!
Let's show them what a hero does.
Onlara kahramanların ne yaptığını gösterelim.
I'm a hero from the future.
Gelecekten gelen bir kahramanım.
You don't get to be the big hero everybody loves.
Herkesin sevdiği kahraman olmayacaksın.
Shoot, you could come out of this a hero.
Gözlerinde kahraman bile olabilirsin.
I don't want to be a hero to these guys and neither should you.
Bu insanlar için kahraman olmak istemiyorum, sen de istememelisin.
Although, if you did, going to jail for protecting your source would make you some kind of First Amendment hero.
Gerçi kaynağını koruduğun için hapse girsen Birinci Anayasa Değişikliği kahramanı gibi bir şey olurdun.
I'm no hero. I'm just a guy with some bowls full of holes.
Delikli kâseleri olan sıradan bir adamım.
You're supposed to be this big hero now, so someone brought your name up in a meeting, and, now, I have an opportunity for you.
Sen artık büyük bir kahramansın. Biri toplantıda senin adını verdi ve sana bir fırsat sunacağım.
Heroes always win. Oh, you want to be a hero?
- Kahramanlar her zaman kazanır.