Hessler translate Turkish
62 parallel translation
- Hessler.
- Hessler.
Otto Hessler.
Otto Hessler.
Otto Hessler. Remember?
Otto Hessler'i hatırladın mı?
Get him out of here quick, Hessler.
Çabuk onu buradan çıkar, Hessler.
He didn't talk and we didn't see Hessler.
Konuşmadı ve biz Hessler'i görmedik.
The man didn't answer so then he examined him.
Adam cevap vermedi daha sonra Hessler onu muayne etti.
- Hello, Hessler.
- Merhaba, Hessler.
You're a character, Hessler.
Karakter sahibisin, Hessler.
- What are you doing here, Hessler?
- Burada ne işin var, Hessler?
You better get out of here, Hessler, before you get messed up.
Senin haşatını çıkarmadan buradan defolup gitsen iyi olacak, Hessler.
Follow Hessler and see where he goes.
Hessler'i izle ve onun nereye gittiğinden emin ol.
- Hessler knew we were here.
- Hessler burada olduğumuzu biliyordu.
Anyhow, somebody outside must have heard him holler because, when I was about to leave, there was a cop standing right there at the door.
Neyse, etraftaki birileri Hessler'in çığlığını duymuş olabilir. Çünkü, ben kaçarken, akabinde kapıda dikilen bir polis gördüm.
What did Lacey have against Hessler?
Lacey neden Hessler'e rakip oldu?
Hessler was here tonight.
Hessler bu gece buradaydı.
Herr Oberst Hessler is here.
Herr Oberst Hessler geldi.
- Colonel Hessler, sir.
- Albay Hessler, efendim.
Well, Hessler.
Hessler.
Sit down, Hessler.
Otur Hessler.
You are our finest panzer commander, Hessler.
Sen panzer birliklerinin en iyi komutanısın, Hessler.
Our Germany is far from finished, Hessler.
Almanya'nın işi bitmiş değil, Hessler.
Not bad, Hessler, huh?
Kötü değil ha, Hessler?
Colonel Hessler I'm putting you in command of our armored spearhead.
Albay Hessler, sizi öncü birliklerin başına getiriyorum.
I am Martin Hessler.
Ben Martin Hessler'im.
You are Colonel Hessler?
Albay Hessler siz misiniz?
Colonel Hessler reports panzer Tiger moving to the attack.
Albay Hessler panzer Kaplan'ın saldırıya geçtiğini bildiriyor.
This is Colonel Hessler.
Ben Albay Hessler.
Hessler to headquarters.
Hessler'dan karargaha.
Hessler, I congratulate you.
Hessler, seni tebrik ederim.
Hessler, your bridge will be secured.
Hessler köprü senin olacak.
Colonel Hessler the commanding officer of the panzer spearhead.
Albay Hessler panzer birliğinin komutanı.
With only that information at our disposal how can you assume Hessler's column is the spearhead?
Elinde sadece bu bilgiyle Hessler'ın birliğinin öncü olduğuna nasıl emin olursun?
I'd say that's where Hessler will be, and that's where I'll be.
Hessler'ın de benim de gittiğimiz yer orası.
Time, Hessler, you don't have much.
Hessler, fazla zamanın yok.
Colonel Hessler you will break off this engagement, proceed with your mission.
Albay Hessler bu işi bırakıp görevinin basına dönmelisin.
Hessler.
Hessler.
- Hessler's looking for gas.
- Hessler benzin arıyor.
It's Hessler.
Bu Hessler.
What's Hessler's present position?
Hessler'ın konumu ne?
Hessler will do it.
Hessler başaracaktır.
This Hessler is our latest machine.
Bu Hessler son aldığımız makine oluyor.
This is Dr. Flynn. Drs. Patel and Hessler.
Doktor Sputel ve Hastler.
James Westerfield- - it says here in Jen's adoption records that he was the one who delivered Jen to the Hassleys
James Westerfield, Jen'in evlatlık raporlarında yazdığına göre, on beş yıl önce Hessler'lara bırakan da oymuş.
Sue, Hessler's efficiency hearing, you've got to keep it dull, okay?
Sue, Hessler'ın verimlilik duruşmasında sıkıcı ol, tamam mı?
Well, I'm guessing that you think you have a sense of humor, Mr. Hessler.
Espri anlayışınızın olduğunu düşünüyorsunuz sanırım Bay Hessler.
You think it's Hessler?
- Sence Hessler mi?
[Lana ] [ Shocked whisper] That's Hessler and Savino...
Geri kalanımızla paylaşmak... Tanrım!
There's something I have to show you.
Sana göstermem gereken bir şey var. Bu Adam Hessler.
That's Hans Hessler, from Germany.
Almanya'dan Has Hessler.
Herr Hessler?
- Bay Hessler?
[Archer] Who I think just did our job for us, because we are out of Axis powers.
Bunlar Hessler ve Savino.